T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 7 MART 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mustafa KUTLU

Olacağı buydu

Bu Kayseri yenilgisinden sonra hayli üzgün bir taraftarın söylediği söz değildir. Bu bir süreci kaygıyla izleyen ve zaman zaman kötü gidiş için ikazlarda bulunan bir yazarın hükmüdür.

Bunu kaç kez söyledim. Öteki futbol yazarları da söylediler. Ayrıca yine söylüyorum "futbol basit bir oyun" öyle felsefe ile falan açıklamaya kalkışmak fantazyadır. Fener'i sokaktaki adama sorsan, yukarıdaki cevabı alırsın.

Öyle ekranlara sıralanıp saatlerce konuşulacak bir şey değil yani.

İki yıl üst üste şampiyon olan Fenerbahçe'nin futbolundan; daha doğru bir ifade ile söylersek: Daum'un Fenerbahçe'ye oynattığı futboldan kimse memnun değildi. Aziz Başkan hariç.

Pragmatik bir bakışla meseleye yaklaşırsak Başkan haklı. Ne için tesis yapıyoruz, ne için futbol oynuyoruz?

Cevap: Şampiyon olmak için.

Kötü futbol ama iyi neticeyi mi istersin; iyi futbol ama kötü neticeyi mi? Tribünler bunun cevabını yıllar önce belirlemiş: "Hatice'ye değil, neticeye bak" diye.

Mantık-akıl böyle diyor ama işin bir de ihmal edilmeyecek olan "duygusal" yönü var. İyi futbol istiyoruz. Çünkü futbol aynı zamanda bir "temaşa" faaliyetidir. İyi futbol ile şampiyon olmak istiyoruz. Bunun sonucu olarak da esas itibarı ile Avrupa'da başarı istiyoruz.

Fenerbahçe Türkiye'de "kötülerin iyisi" olarak ve inkara lüzum yok Aziz Başkan'ın kulübe kazandırdıkları (Tesis-Futbolcu-Para-Her türlü imkân) ile yolunda yürüyor. Dört büyükten üçü malî ve idarî sorunlar ile boğuşup duruyor. Bu zaviyeden bakıldığında Galatasaray'ın alkışlanması lazımdır.

Hep tekrar ediyoruz ama tekrarında fayda var: Bir takımın futbolcuları bu kadar uzun süre bu şartlar altında futbol oynayamaz, başarı kazanamazlar. Galatasaraylı futbolcular ve hoca mucizevî olanı gerçekleştirmiştir, ötesi yok.

Beşiktaş ise Tigana ile nihayet kendine bir yürünecek yol bir kılavuz buldu. Artık idarî ve malî meseleler yönetime kaldı.

Bu işleri hal yoluna koyarlarsa gelecek sene Tigana'nın yapacağı transferler ile bambaşka bir Beşiktaş görebiliriz.

Yeniden bugüne dönersek.

Evet. Fenerbahçe beş maçta on puan kaybetti. Liderlikten oldu. Ama bu abartılacak bir şey değil (Kayseri yenilgisini kastediyorum). Bu tablo yarın değişebilir. Fener yeniden lider olabilir ve şampiyonluğu yakalayabilir. Önemli olan süper ligimizde ve zirveye oynayan takımlarımızda dişe dokunur bir futbol kalitesinin bulunmamasıdır.

Biz ne istiyoruz?

Kaliteye prim. İyi futbola alkış.

Küfürsüz seyirciye bravo.


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi