Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Yeni Şafak, 'bugün seçim olsa kim kazanır' sorusunun cevabını açıklıyor. 12 ilde 2639 kişi üzerinde yapılan ankete göre seçmen kesinlikle bir erken seçim istemiyor. Ankete göre AK Parti 2002'ye göre oylarını yüzde 84.4 artırarak 42.7'ye yükseltiyor. İkinci durumda yine CHP. Oyları 2.2 puan düşerek yüzde 17.2'ye gerilerken, MHP de yüzde 10.6 oranıyla Meclis'e giriyor

12 ilde 2639 kişiyle tek tek görüşüldü

POLLMARK ARAŞTIRMA, Yeni Şafak için hazırladığı 'Türkiye'de Siyasi Partilerin Performansı ve Gelecekten Beklentiler' araştırması için Türkiye'nin 12 farklı ilinde de çeşitli sosyodemografik özellikler taşıyan 2 bin 639 kişi ile yüzyüze görüştü. NUTS-1 bölgeleme sisteminin esas aldığı araştırmada, İstanbul bölgesini İstanbul, Batı Marmara bölgesini Tekirdağ, Ege bölgesini İzmir, Doğu Marmara bölgesini Bursa, Akdeniz bölgesini Adana, Batı Anadolu bölgesini Ankara, Orta Anadolu bölgesini Kayseri, Batı Karadeniz bölgesini Samsun, Doğu Karadeniz bölgesini Trabzon, Kuzeydoğu Anadolu bölgesini Erzurum, Ortadoğu Anadolu bölgesini Malatya ve

Güneydoğu Anadolu bölgesini Gaziantep temsil ederken, kırsal ve kent örneklemleri de tek tek tespit edildi. 22- 25 Şubat 2006 tarihleri arasında 2639 kişi ile yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmanın örneklem seçiminin son aşamasında cinsiyet ve yaş kotaları uygulandı. Araştırma sonuçlarının analizinde 3 Kasım 2002 milletvekili seçiminde oy verilen partiye göre ağırlıklandırılmış veriler kullanıldı. Araştırma, ODTÜ öğretim üyeleri Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Prof. Dr. İhsan Dağı, Çankaya Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Ertan Aydın ve Kırıkkale Üniversitesi öğretim üyesi Dr. İbrahim Dalmış tarafından yönetilerek, raporlandı. Yeni Şafak, bu dev araştırmanın geniş bir özetini yayınlıyor.

Beklentiler icraatların sonucuna yöneldi

K Parti hükümeti, üç yılı aşkın iktidar döneminin ardından, toplumsal beklenti ve ümitlerin daha somutlaşarak talebe dönüşmesiyle karşı karşıyadır. Çeşitli toplum kesimlerinin seslendirmeye başladığı istek ve eleştirileri, bir bakıma üç yılı aşkın bir süredeki icraatın sonucunu görme isteği olarak değerlendirmek mümkündür.

ATürk siyasal hayatında AK Partinin siyaset üretmede hakim konumda olduğu, diğer siyasal oluşumların ise daha ziyade tepkisel davranış gösterdiği ve bu nedenle "alternatif" oluşturmada bu tutumun toplum nezdinde pek tasvip görmediği söylenebilir.

Nitekim, AK Parti son genel seçimden bu yana toplumsal tabanını güçlendirerek devam ederken, muhalefet partileri için tam tersi bir durum sözkonusu olmaktadır. AK Parti hükümetinin çeşitli alanlardaki icraatları toplum tarafından farklı başarı düzeylerine göre değerlendirilmektedir. Dolayısıyla, toplum AK Parti iktidarına toptancı bir onay veya ret vermemekte; seçici davranarak başarılı-başarısız bulunan alanları işaret etmektedir.

Erken seçim istikrarsızlık yaratacağı endişesiyle istenmiyor, yeni cumhurbaşkanı için erken bir seçimi de toplumun onayını alamamaktadır. Dolayısıyla, toplum nezdinde bugünkü parlamentonun herhangi bir meşruiyet sorunundan bahsetmek mümkün gözükmemektedir.

3 Kasım 2002'ye göre oy oranlarını arttırdığı gözlenen partiler AK Parti, MHP, DTP/DEHAP ve ANAP olarak belirmektedir. Bugün seçim olması halinde kararsız kalan seçmen oranı yüzde 15,7 iken, hiçbir partiye oy vermeyeceğini belirtenlerin oranı yüzde 11,5'tir.
Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan

İşsizlik açık ara ilk sırada

Türkiye'de Siyasi Partilerin Performansı ve Gelecekten Beklentiler anketinin ortaya çıkardığı önemli sonuçlar birisi de Türk halkının en önemli sorun olarak işsizliği görmesi... Halkın yüzde 58.1'i 'işsizlik en büyük sorun' derken, yüzde 17.4 'ekonomi', yüzde 5.3 'eğitim' yüzde 4.6 'yoksulluk', yüzde 2.8 de 'terör' diyor. Kredi kartları, kapkaççılık, yüksek vergileri en büyük sorun görenlerin yanısıra, kamoyunun önemli bir kısmı ise bu soruya "ABD'nin her istediğini yapmak" cevabını verdi. AB ve demokrasiyi de sorun olarak görenler bulunuyor.

Başörtüsüne büyük destek

Üniversitelerde öğrencilerin başörtüsü takma yasağı toplumun yüzde 72,2'si tarafından onay görmüyor. Danıştay'ın, okulda başını açan ancak okul geliş-gidişlerinde başını örten bir öğretmenin müdür olamayacağı yönündeki kararı toplumun yüzde 70,2'si tarafından onaylanmıyor.

Yüksek yargı müdahale ediyor

Yargı ile yürütme ilişkilerinde ilginç bir tablo gözleniyor. Danıştay ve Anayasa Mahkemesi gibi üst yargı organlarının, hükümetin yetki alanına müdahalede bulunduğunu düşünenler toplumun yüzde 34'ünü oluştururken; bu kuruluşların kendi yetki alanlarında faaliyet gösterdiğini düşünenlerin oranı yüzde 35 civarında. Toplumun yaklaşık yüzde 50'si düşünceyi yargılayan TCK 301'in değişmesi gerektiğini düşünüyor.

Rasmussen özür dilemeli

Ankete katılanların yüzde 71.1'i Hz. Muhammed'e hakaret eden karikatürleri protesto gösterilerinde şiddete karşı olduklarını belirtirken, halkın yüzde 91.9'u da Danimarka Başbakanı Rasmussen'in özür dilemesi gerektiğini düşünüyor.
Türk halkının yarıdan fazlası karikatür krizinden sonra yaşanan gelişmeleri medeniyetler çatışması olarak değerlendiriyor. Ankete katılanların yüzde 56.1'i yaşananlara 'savaş' diyor.

Türk halkının yüzde 62'si AB'ye hâlâ 'evet' diyor

AB ile üyelik müzakereleri resmen başlamakla birlikte özellikle Kıbrıs sorunu nedeniyle bunun ne şekilde ve ne kadar ilerleyeceği üzerine karamsar öngörüler yaygın.

AB ile üyelik müzakereleri resmen başlamakla birlikte özellikle Kıbrıs sorunu nedeniyle bunun ne şekilde ve ne kadar ilerleyeceği üzerine karamsar öngörüler yaygın. Ancak yine de kamuoyunun AB üyeliğine verdiği destek devam ediyor. Geçen yıl bu dönemde yüzde 64 olarak ölçülen destek, şu anda yüzde 62'ye indi. Hükümetin reform sürecinde hız kestiğine yönelik değerlendirmeler daha sık yapılmaya başlandı. Batı'ya yönelik olumsuz imajlar karikatür kriziyle yeniden canlanmasına rağmen yüzde 62'lik AB desteği oldukça yüksek. Son derece olumsuz iç ve dış gelişmelere karşın AB üyeliğine ilişkin desteğin son dönemde yüzde 60'larda stabilize olduğunu söylemek de mümkün...

IRAK KAYGISI

Irak'taki gelişmelerin Türkiye'yi olumsuz et-kileyeceğine ilişkin kaygılar devam ediyor. Kaygıların kaynağı da Kuzey Irak'taki oluşum. Kamuoyunun yüzde 59'u Kuzey Irak'taki mevcut siyasi durumu Türkiye'nin bütünlüğü için bir tehdit olarak görüyor.

ABD EN BÜYÜK SORUN

Amerikan yönetiminin Kıbrıs konusunda Türkiye'ye sıcak mesajlar göndermesi, İran konusunda baskıdan kaçınması gibi 'duyarlı' çabaları Türk kamuoyunda yeterli bulunmuyor. Her şeye rağmen kamuoyunda ABD'den 'uzak durma politikası' hâla ağır basıyor. ABD'nin Ortadoğu politikalarını desteklemenin Türkiye'nin çıkarına olacağını düşünenlerin oranı sadece yüzde 14. ABD'yi dünya barışı için en büyük tehdit olarak görenlerin oranı ise hâla yüzde 74 gibi yüksek bir düzeyde. Dolayısıyla ABD'nin Türkiye'deki imaj iyileştirme çalışmasını kamuoyu önderleri üzerinden değil, politikalarını değiştirerek yapması gerektiği sonucu ortaya çıkıyor.

İRAN İNANDIRICI DEĞİL

İran, nükleer teknolojiyi sadece enerji üretiminde kullanacağını açıklıyor ancak Türk kamuoyu İran'ın bu yöndeki açıklamalarını yüzde 58'lik oranla inandırıcı bulmuyor. Ama, İran'ın nükleer silahlar geliştirmesini önlemek için Türkiye'nin ABD ile işbirliği yapmasını destekleyenlerin oranı da sadece yüzde 15 iken, karşı çıkanlar yüzde 69'a ulaşıyor. Türk halkının yüzde 67'lik bir çoğunluğu ayrıca, Türkiye'nin nükleer enerji çalışmalarına başlamasını istiyor.

HAMAS'A DESTEK

Hamas'ın liderlerinden Meşal'in Türkiye ziyareti, kamuoyu önderlerinin basına yansıyan kaygı ve eleştirilerinin aksine yüzde 51 tarafından olumlu karşılandı. Yüzde 60 da Hamas'ın kuracağı hükümeti Türkiye'nin tanıması gerektiğini düşünüyor.

Erdoğan zirvede

Pollmark'ın Yeni Şafak için yaptığı kamuoyu araştırmasında "en beğenilen devlet adamı kim" sorusunun tek cevabı Erdoğan. Halkın yüzde 36.7'si Erdoğan'ı beğenirken, diğer isimler en çok yüzde 7'yle listeye girdi

Pollmark Araştırma Şirketi'nin Yeni Şafak için yaptığı kapsamlı kamuoyu anketinden, "liderlik, AB süreci, enflasyonla mücadele, cumhurbaşkanlığı seçimi ve erken seçim ile hükümetin politikaları" konusunda da çarpıcı sonuçlar çıktı. Muhalefetin hükümete yönelik basına yansıyan sert tepkilerine karşın, muhalefet partilerine oy vereceğini beyan eden kitlenin yarısına yakınının hükümetin politikalarını beğendiği ortaya çıktı.

MHP seçmeni de AB diyor

MHP yöneticilerinin AB karşıtı söylemleri medyada sıkça dile getirilirken, MHP'ye oy vereceğini söyleyen seçmenler ise "Türkiye'nin AB üyeliği için refarandum yapılsa oyunuzu nasıl kullanırsınız?" sorusuna yüzde 51 oranında "olumlu oy kullanırım" cevabı verdiler. MHP'lilerin bu oranı, tüm partilerin seçmenlerinin verdiği cevapların ortalaması olan yüzde 61.9 oranına çok yakın olması da dikkat çeken noktayı oluşturdu.

Hamas'ın gelmesi iyi oldu

Bir başka örnek de CHP'nin parti olarak tutumu ile CHP'li seçmenin tutumu arasında gözleniyor. Parti yetkilileri, Hamas liderinin Ankara'ya davet edilerek Filistin konusunda inisiyatif alınması konusunu sert bir dille eleştirirken, CHP'ye oy vereceğini söyleyenler ise "Hamas liderinin Türkiye ziyaretini nasıl karşılıyorsunuz?" sorusuna yüzde 39 oranında destek verdiler. Bu ziyareti doğru bulmayanların oranı da yüzde 39'da kalırken, CHP seçmeninin yüzde 21'i bu konuda bir fikri olmadığını söyledi.

CHP'liler hükümeti şaşırttı

Üç yılda bugüne kadar yapılan özelleştirmelerden daha fazlasını yapmakla övünen hükümete her partinin seçmeninden destek geldi. CHP'lilerin yüzde 27.6'sının hükümeti başarılı bulması dikkat çekti.

Lider sıralamasında rakipsiz

Türk halkının en beğendiği devlet adamları arasında Başbakan Tayyip Erdoğan tartışmasız ilk sırada geliyor. Ankete katılanların yüzde 36.7'si Başbakan Erdoğan derken, ikinci sırada 7.1 ile Cumhurbaşkanı Sezer yer aldı. Değerlendirme 'fikrim yok diyen yüzde 12.3' düşüldükten sonra kalan oran baz alınarak yapılmıştır.

Köşk için erken seçim gereksiz

Yine muhalefet partilerinin ağız birliği ile Cumhurbaşkanı seçiminden önce bir erken seçim istemelerine rağmen, muhalefet partilerine oy vereceklerini belirten seçmenlerin çoğu ise erken seçime karşı çıkıyor. MHP seçmeninin yüzde 46'sı, DYP seçmeninin yüzde 42'si, hatta CHP seçmeninin bile yüzde 32,4'ü cumhurbaşkanlığı seçiminden önce bir erken seçim istemiyor.

Tüm partililerden icraatlara onay

Ankete katılanların büyük çoğunluğu hükümetin sağlık, Avrupa Birliği'ne uyum, enflasyonla mücadele, banka faizleri ve özelleştirme çalışmalarını başarılı buluyor. Bu oranlar muhalefet partilerine oy veren seçmenlerde daha düşük olmakla birlikte, ciddi oranda bir desteği de içeriyor. Örneğin, CHP'lilerin yüzde 35,7'si, MHP'lilerin yüzde 43,4'ü, DYP'lilerin yüzde 42,7'si hükümeti enflasyonla mücadelede başarılı bulurken, CHP'lilerin yüzde 39,8'i, MHP'lilerin yüzde 52,6'sı, DYP'lilerin de yüzde 59,6'sı ise "banka faizleri"konusunda başarılı bulduğunu belirtiyor.Değişik partililerin hükümete verdiği desteğin oranı değişiklik gösterse de AK Parti iktidarının üç yıllık icraatları sonucunda tüm partililerden onay gördüğü görülüyor.

Hükümete destek

Hükümetin, sağlık ve AB'ye uyum konularındaki performansının değerlendirilmesinde de şaşırtıcı bir şekilde CHP'lilerin yüksek bir oranda başarılı bulması dikkat çekti. CHP'liler'in yüzde 26.1'i hükümeti sağlıkta, yüzde 40.4'ü de AB'ye uyum konusunda hükümeti destekliyor.

Yukarıdaki sorunun cevapları, gazetede sehven farklı yayınlanmıştır.

Geri dön

Yazdır

Yukarı