T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 15 MART 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Resul TOSUN

Kızılcahamam

AKParti'nin milletvekilleri ve kurucularıyla geleneksel hale getirdiği istişârî toplantılarının altıncısı geçen hafta sonu Kızılcahamam Asya Termal Tesisleri'nde icra edildi.

Kamp, medyanın beklentilerine cevap veremedi. Medyaya dişe dokunur bir malzeme de çıkmadı. Ne kabine hakkında ne parti içi muhalefet diye adlandırılan konularda medya ekmek çıkaramadı Kızılcahamam'dan.

Kızılcahamam'dan hem AK Parti hem lideri kelimenin tam anlamıyla güçlenerek çıktı. Dahası parti kurulduğundan beri duygusal içeriği en yoğun olan ve bu duygusallıkla birliğin daha da perçinlendiği bir toplantı oldu. Milletvekillerinin coştuğu ve duygulanıp gözyaşı döktüğü ilk toplantı oldu.

Kampın kapanış günü 12 Mart tarihine denk geliyordu. 12 Mart İstiklal Marşı'nın kabulünün 85. yıl dönümüydü. Her ihtimale karşı hatırlatayım diye sabah toplantılar başlamadan önce Başbakan'ın kulağına bugünün İstiklal Marşı'nın kabul yıldönümü olduğunu fısıldadım ve yıldönümünü hatırlatan yazılı bir not verdim. O da benim kulağıma, "Unutmadık, kapanışı onunla yapacağız" dedi.

Canlı yayında Türkiye'nin seyrettiği o final konuşması yapıldı ve İstiklal Marşı'nın iki kıtası birlikte okundu. Başbakan, "Bitmedi" dedi ve diğer 8 kıtayı okumaya başladı. Salon aşka geldi Başbakan'a ayakta eşlik etti. Coşku ve heyecan doruktaydı bazı arkadaşların gözyaşlarını tutamadığını gördüm.

Arkadaşlar elbette ki İstiklal Marşı'nı yeni duymuyorlardı. Ama bir Başbakan'ın ağzından ilk kez okunuyordu. İstiklal Marşı'nın Başbakan'ın ağzından ezberden okunması eşine ender rastlanan bir durumdu. Bir de içtenlikle okunduğunu gören ve yaşayanlar elbette ki duygulanacaktı. Eminim ki bu duygusallıkla alay eden kimi yazarlar kendileri orada olsaydı kendileri de aynı duygu seline kapılacaklardı. Başbakan'ın yeri geldikçe İstiklal Marşı'nın on kıtasını birden okuduğunu ben çok iyi bilenlerdenim. Hatırladığım kadarıyla topluluk huzurunda en son bundan yanlış hatırlamıyorsam 5 yıl kadar önce Amerika'da bir toplantıda okumuş ve oradaki vatandaşlarımız dakikalarca ayakta alkışlamışlar ve gözyaşlarını tutamamışlardı.

Evet Kızılcahamam, İstiklal Marşı ile "hıtâmuhu misk" bir toplantı oldu.

357 kişilik bir grubun yönetimi elbette ki kolay olmaz. Elbette ki farklı sesler farklı yorumlar olacaktır. Ama bu farklılıklar partiyi öyle medyanın beklediği ve birilerinin umduğu gibi kopmalara, çatlamalara götürecek farklılıklar değil. Çünkü farklı ses sahibi vekiller dahil gruptaki arkadaşların hemen hepsi "Masum Anadolu'nun saf çocukları". Farklı çıkan sesler de yine memleket sevdasıyla ülke yararına ve parti menfaatine olduğu düşüncesiyle çıkmaktadır. Bu sebepledir ki en aykırı görüşler bile bizzat Başbakan tarafından sükunetle cevaplandırılmıştır.

Basına yansıdığı için temas etmekte bir beis görmüyorum. Kurucu üyelerden biri seçim barajının düşürülmesini ve Cumhurbaşkanı'nı yeni Meclis'in seçmesi gerektiğini dile getirince salonda itiraz sesleri yükselmeye başladı. Başbakan duruma müdahale etti ve "Tek kişinin düşüncesi de olsa ona saygı duymak gerekir" diyerek söze başlayıp sükûnet içinde cevap verdi.

93 arkadaşın söz aldığı istişari toplantı hem bir fikir alışverişi, hem hükümetin sorunları toplu olarak vekillerin ağzından duyduğu bir zemin hem de üç gün boyunca vekillerin aileleriyle birlikte katıldığı kaynaşma toplantısı oldu.

Medya deneyimi olan ve İstanbul'dan beri tanıştığımız danışmanlardan biri o coşkulu İstiklal Marşı'ndan sonra yanıma geldi ve "Bu abdest ne kadar gider?"diye muzipçe bir soru sordu. "Ben abdestsiz gezmeyenlerdenim!" dedimse de, "Tamam da abi genel olarak soru-yorum" diye muzipliğini sürdürdü. "Merak etme bu abdest epey idare eder" cevabını verip kurtuldum elinden.

Evet Kızılcahamam toplantısı artısıyla eksisiyle AK Parti'yi güçlendiren bir toplantı oldu.

Dostlarını sevindirdi, hasımlarını üzdü.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi