T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
6 5 7 ' L İ L E R   A İ L E S İ 18 MART 2006 CUMARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

'İki yıla bir kademe' hâlâ yanlış uygulanıyor

657 sayılı Kanunun en sorunlu konularından bir tanesi 'iki yıla bir kademe' uygulamasıdır. Konuya ilişkin 657 sayılı Kanunun 64'üncü maddesinin üçüncü fıkrası, ilk olarak 1990 yılında düzenlenmiş, daha sonra Anayasa mahkemesince verilen iptal kararı üzerine 1994 yılında, 527 sayılı KHK ile yeniden düzenlenmiştir.

Ancak maddenin uygulamasında, Maliye Bakanlığının çıkardığı çok sayıda Genel Tebliğe rağmen, hala bir standart sağlanamamıştır.

Sınıf öğretmeninin mektubu

Sivas'tan yazan sınıf öğretmeni bir okuyucumuz zorunlu hizmetini tamamlayarak Sivas'a geldiğini, ancak iki yıla bir kademede uygulamasından faydalandırılmadığını belirtmektedir. Sebep olarak da, istek üzerine gelmiş olması gösterilmektedir. Okuyucumuz haklı olarak "Amaç zorunlu hizmet bölgelerinde öğretmen tutmaksa onlar zaten zorunlu olarak buraya geliyorlar ve zaten çalışmak zorundalar, o zaman isteğe bağlı çalışanlara bu hakkın verilmesi gerekmez mi?" tespitini yapıyor. Sivas'tan yazan okuyucumuz uygulamanın çarpıklığına ilişkin olarak, iki yıla bir kademenin kendisine uygulanmadığını ancak, görev süreleri bitince isteğe bağlı çalışmaya devam edenlere verildiğini belirtiyor. Bu örnek, uygulamada hala bir çok hatanın yapıldığını gösteriyor.

Uygulamanın dayanağı nedir?

Bilindiği üzere, bu uygulama 657 sayılı Kanunun 64'üncü maddesine dayanılarak yapılmaktadır. Bu maddeye göre iki yıla bir kademe uygulamasından yararlanabilmek için,

1- Memurun, 657 sayılı Kanunun 72 inci maddesi hükmü uyarınca belirli bir süre görev yapmak üzere kalkınmada 1 inci derece öncelikli yörelere sürekli görevle atanmak,

2-Başarılı iki hizmet yılı görev yapmak, gerekmektedir.

"Başarılı Hizmet Yılı" kavramından, Sicil notu 60 ve daha yukarı olduğu için olumlu sicil alarak geçirilen sürelerin anlaşılması gerekmektedir.

"Hizmet süresine dahil olan süreler" işe şu şekilde belirlenmektedir: Yıllık izinde geçirilen süreler fiilen çalışılmış sayılmakta olup, hizmet süresine dahil edilmekte, bunun dışındaki süreler bu süreye dahil edilmemektedir. Mecburi hizmet süresi 2 yıldan olması veya 2 yıldan arta kalan süreler yine hesaba katılmamaktadır.

Maliye'nin tebliği ne diyor?

Diğer taraftan Maliye Bakanlığınca uygulamanın nasıl olacağını göstermek üzere "150 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği" çıkarılmıştır. Bu Tebliğ'de yukarıda görüşlerine yer verdiğimiz sınıf öğretmeni için yapılan uygulamanın yanlış olduğuna ilişkin olarak şu açıklama yer almaktadır: "Atama ve yer değiştirme yönetmeliğine göre zorunlu atamaya tabi ve kalkınmada 1 inci derecede öncelikli yörelerdeki illerden (Erzurum ve Artvin illeri dahil) birini herhangi bir nedenle (eş durumu, istek v.b.) tercih eden personel, kurumunca hizmet ihtiyacı nedeniyle tercihi uygun görülerek atama yapılması halinde anılan madde hükmünden yararlandırılacaktır."

Tebliğin bu açıklamasının devamında iki de örnek verilmektedir.

Uygulamadan herkes yararlanamıyor

Gerek bu tebliğ açıklamasında gerekse de bu açıklamanın dayanağını oluşturan 657 sayılı Kanunun 64'üncü maddesinde gözden kaçırılmaması gereken bir detay bulunmaktadır. Bu detayda, bu haktan, sadece ve sadece, kurumların atama ve yer değiştirme yönetmeliğine göre zorunlu atamaya tabi olan personelinin yararlanacak olduğudur. Personelin zorunlu yer değiştirmeye tabi olup olmadığı buna yönelik olarak çıkarılan kurumsal yönetmeliklerde yer almaktadır. Örneğin Milli Eğitim Bakanlığında öğretmenler atama ve yer değiştirme yönetmeliğine göre zorunlu yer değiştirmeye tabi iken, memurlar zorunlu yer değiştirmeye tabi personel değildir.

Sivas'tan yazan okuyucu haklıdır

Tebliğin yukarıda yer verdiğimi bölümü dikkatli bir şekilde incelendiğinde ve tebliğ baştan sona bir bütün olarak tekrar okunduğunda, Sivas'tan yazan sınıf öğretmeni okurumuzun yanlış bir uygulamayla karşı karşıya olduğu ortaya çıkmaktadır.

Zira, öğretmenler zaten atama ve yer değiştirme yönetmeliğine göre zorunlu yer değiştirmeye tabi olup, öğretmenin, daha sonra, zorunlu çalışmasını tamamladığı gerekçesiyle yönetmelik kapsamı dışına çıkarılmasının dayanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle, Ziyaretçimize ilgili Tebliğ ile birlikte idaresine başvurması ve hakkını aranmasını öneriyoruz.


Memuriyete girişlerde yaş sorunu nasıl çözülmeliydi?

Devlet memurluğuna girişler "Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliği" hükümlerine göre yürütülmektedir. Bu yönetmelik hükümlerine önce memuriyete girmek için önce ÖSYM tarafından yapılan KPSS'ye girmek daha sonra da kamu kurumlarının boş kadrolarının yer aldığı tercih işlemlerine katılmak gerekmektedir. ÖSYM'nin açıklamış olduğu takvime göre 2006 yılında iki adet KPSS sınavı yapılacaktır. Lisans mezunları yapılacak olan "KPSS/1" sınavı 01-02 Temmuz 2006 tarihlerinde, önlisans ve ortaöğretim mezunlarına yönelik "KPSS/2" 17.09.2006 tarihinde yapılacaktır.

Yaş şartına ilişkin yukarıda adı verilen yönetmelikte 04.03.2006 tarihinde değişiklik yapılmıştır. Yapılan bu değişiklik şu şekildedir:

"Kamu kurum ve kuruluşları, kanunlarda ya da kanunların bu konuya dair düzenleme yetkisi öngördüğü tüzük ve yönetmeliklerde yer alan özel hükümler haricinde, merkezî yerleştirme yapılmasını talep edecekleri kadro ve pozisyonlar için yaş sınırı tespit edemezler."

Bu değişikliğin ne anlama geldiğini geçen haftaki yazımızda açıklamıştık. Özetleyecek olursak; söz konusu değişiklik sadece ÖSYM tarafından yapılacak memur yerleştirmeleri için geçerlidir.

Ancak hafta sonu AK Partili milletvekilleri ile yapılan Kızılcahamam toplantısında yaş sorunu da gündeme gelmiş ve milletvekilleri uygulanan yaş sorununa dikkat çekmiştir. İHA2nın abonelerine geçtiği haber şu şekildedir:

"Hükümet, devlet memurluğuna girişte 30 olan yaş sınırını yukarıya çekmek için kolları sıvadı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Yaş sınırına ben de karşıyım. Yasal çalışma yapın' talimatını verdi. Erdoğan, 'Yaş sınırında esneme yapmak istiyoruz. Konuyu bir araştırın. Çünkü yaş sınırına ben de karşıyım' diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Şahin de, sorunun kanun ile değil yönetmelik ile çözülebileceğine işaret ederek, 'Yaş sınırını 40'a yükseltebiliriz' şeklinde konuştu. "

Bu açıklamaların bir kısmı yanlıştır. Zira zaten düzenleme yapılmış ve yaş sınırı neredeyse kaldırılmış durumdadır.

Ancak, yaş sınırına ilişkin yeni düzenleme sıkıntılar içermekte olup, bunun yeniden düzenlenmesi uygun olacaktır.

Yaşanan sıkıntılar şu şekildedir:

1- Yönetmelik değişikliği, 03 Mart'ta son bulan başvuruların hemen ertesinde yayımlanmıştır. Bu husus kamu kurumları arasında, hangi mevzuatın uygulanacağı konusunda tartışma oluşturmaktadır. Zira atama işlemleri henüz tamamlanmamış olmasına rağmen yönetmelik değişikliği yapılmıştır.

2- Yönetmelik değişikliğinin zamanlaması yanlıştır. Çünkü, yerleştirmede siz 30 veya 35 yaş şartı arayacaksınız ve yerleştirme sonuçları açıklanmadan, yaş şartını Yönetmelikle kaldıracaksınız. Peki yaş şartını taşımadığı için müracaat edemeyenlerin hakkı ne olacak?

3- Diğer bir sorunun da yaş şartının tamamen kaldırılmasında kurumların hizmet şartlarının nasıl etkileneceğinin araştırılmadığını görülmektedir. B grubu kadrolar için genel olarak kurumların özel yönetmelikleri bulunmamaktadır. Özel yönetmelikler genel olarak sadece A grubu kadrolar için çıkarılmakta ve bu kadrolara atanacakların şartlarını düzenlemektedir.

Özel yönetmelikler haricinde memuriyete girişte yaş şartı aranmadığı için bir kişinin 65 yaşına kadar memur (istisnaları olmakla birlikte) olması teorik olarak mümkündür. Bu 65 yaş sınırını da 5434 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesine bakarak tespit ediyoruz. Bu açıklamalar çerçevesinde, bu düzenlemeyle ilgili olarak uç bir örnek vermek gerekirse 61 yaşında olan bir kişi KPSS sınavına girerek başarılı olursa ve B grubu kadrolara yerleştirilmesi yapılırsa kurumların atamayı yapması gerekecektir. Bu durumun kurumların hizmet ihtiyacına gerekli cevabı verdiğini kim nasıl iddia edebilir?

4- Düzenleme yapılırken yaş sınırını tümden kaldırmak yerine, öğretmenlikte olduğu gibi, örneğin 40 yaşını bir standart olarak belirlemek, hem hizmet ihtiyacına hem de kamu yararına daha uygundur.

Mevzuatta bir düzenleme yapılırken, düzenlemeden etkilenecek tüm kamu kurumlarından görüş alınmasının yararı bir kez daha ortaya çıkmaktadır.

Hazırlayan: Ahmet Ünlü
( memurlar.net editörü )

Faks: (0312) 472 68 80

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi