T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 29 MART 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Fehmi KORU

Asayiş her şeyden önemli

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İstanbul/Üsküdar'daki evine 200 metre mesafedeki bir köşke giren hırsızlar içerideki antika eşyaları yağmaladıkları gibi giderken bahçedeki kangal köpeği de götürmüşler... Soyulan köşkün konumu Başbakanın evi 24 saat korunduğu için önemli. Görülüyor ki, hırsızlar, artık iyice pervasızlaştılar... Gaspçılar ise saldırdıkları kişilerin sağ kalmasını istemez gibi davranıyorlar... Sokak kavgaları okullara da sıçradı ve ilköğretim öğrencileri birbirlerine öldüresiye saldırıyor...

Dün herhangi bir gazeteyi açmışsanız daha önce üçüncü sayfada yer verilen haberlerin manşete sıçradığını görmüşsünüzdür. Hırsızlık, gasp ve cinayet olayları yalnızca İstanbul'da veya büyük kentlerde görülmüyor; asayişi ihlâl eden olaylar küçük yerleşme birimlerine kadar bütün yurda yayılmış görünüyor. Daha sağlam kapı, demir parmaklık, kilit üstüne kilit tedbirleri kâr etmiyor. İnsanlar her geçen gün kendilerini daha korumasız hissediyorlar.

Bu gelişmede Avrupa Birliği (AB) ile uyum amaçlı yasaların rol oynadığını iddia edenler var. Kimine göre, yasalar suçluları koruyup kolluyor, bu yüzden polisin eli-kolu bağlı; kimine göre ise, polis, yeni yasalara hareketsiz kalarak tepki gösterdiği için suç işleyen arttı... Sonuçta, güvenlik güçlerinin bu sorunun bir parçası olduğu belli.

Hangisi doğru: Eli-kolu bağlı olduğu için mi polis hareketsiz, yoksa suçların yaygınlaşması elinin-kolunun bağlı olduğunu göstermek için polisin sergilediği hareketsizliğin sonucu mu? Baktığımız noktadan bu soruya cevap verebilmek zor. Garip olan, konumları itibariyle bizlere açıklama borçlu olanların kamuoyunu aydınlatma ve rahatlatma yönünde hiçbir çaba göstermemeleri...

AB uyumlu yasalar polisiye konulara farklı bir yaklaşımı gerektiriyor. Güvenlik güçlerinin bu yeni döneme uyum sağlayabilmesi için yetişme tarzlarının değişmesi ve bütün görevlilerin hizmet içi eğitimden geçirilmesi şart. Yalnızca yasaları suçlayarak "Neydi o eski güzel günler" nostaljisi içerisinde vaktiyle sahip olunan yetkileri talep etmekle bir yere varılmaz. İyi yetişmiş, günün özelliklerine vâkıf yeni nesil güvenlikçileri sorumlu makamlara getirmekle işe başlanabilir.

Asayiş zaafı, iki kişi biraraya geldiğinde veya ev ziyaretlerinde konuşulan konuları da değiştirdi. Gazetelerin yönlendirmesine ihtiyaç yok, herkesin gasp hedefi olmuş ya da evine hırsız girmiş bir tanıdığı mutlaka bulunuyor. Okullarda it-kopuk takımının etkili hale geldiği, öğrencilerin ceplerinde sustalılarla dolaştığı herkesin dilinde. Türkiye bu yönüyle 'vahşi Batı' görüntüsünde.

Asayiş konusunun hepimizi ilgilendiren bir yönü var da, siyasîleri bizlerden daha fazla ilgilendirmesi beklenir. Şu sebeple: İnsanlar daha az işe, daha az gelire, daha az özgürlüğe tahammül edebiliyor da, daha az güvenlik bütün dengeleri bozuyor. Evinde, sokakta, okulda, işyerinde kendini, eşini, çoluk-çocuğunu güvende hissetmeyen insan, bu durumu değiştirmeyi vaadeden her türlü aşırılığa kulak vermeye başlıyor. Siyasî eğilimleri bile etkileyecek bir durum bu.

Konu burada daha önce de uyarı biçiminde yer almıştı; herhangi bir düzelme görülmedi. Tersine, uyum yasaları çıkalı dört yılı geçti, sorumlu makamlarda oturanlar hâlâ "Eski yetkilerimizi verin, durum düzelsin" havasındalar. Eski yetkiler geri gelmeyeceğine göre, bu söylemin sahiplerinin değişmesi gerekmez mi? Değişmiyorlar.

Hükümet ülkedeki asayiş konusunu genel olarak, zıvanadan çıkmaya başladığı işaretini veren okullardaki güvenlik sorununu da özel olarak mutlaka ele almalı ve kamuoyuna güvende olduğu hissini güçlü biçimde vermelidir. Tarihin kaydettiği ilk dönemlerden bugüne, insanların en önem verdiği konunun asayiş olduğunu unutmamalı siyasi iktidar...

Son zamanlarda unutmuş görünüyor da...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi