T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 2 MAYIS 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Kürşat BUMİN

"Çok özel bir bilgi"deki tutarsızlıklar

Biliyorsunuz, konuşan Kürt çevrelerinin her zaman gündeme getirdikleri bir talepleri var: Ülkede sorunlar sıralamasında yine başa geçen PKK meselesinin halli için bir "genel af"ın zorunlu olduğunu tekrar ediyorlar. Geçen yıl denenen "affımsı" girişimlerle bir sonuç alınamayacağını, "Kandil Dağı" ve diğer dağlardaki silahlı güçlerin "şehre indirilmesi"nin tek yolunun gerçekten inandırıcı bir "af"tan geçtiğini belirtiyorlar.

Bu talebin "af" söz konusu olduğunda karar sahibi olan kurumlar tarafından nasıl karşılandığı da malum. Söz konusu kurumlar açısından bu talebin -bırakın yerine getirilmesi- ağza alınması bile söz konusu değil. Yani özetle, bu yol şimdilik tamamen kapalı görünüyor.

Ancak, ülkede olup bitenin "Perde Arkası"nı bize ulaştırmak iddiasıyla yakınlarda Hürriyet'te karşımıza çıkan Fatih Çekirge bu fikirde değil. Çekirge, dünkü (1 Mayıs) Hürriyet'te öyle bir habere imza atmış ki, okuyanın "Yahu bu ne iştir, millet 'af'ı telaffuz etmek yerinde midir diye tartışırken Batman'da mesele kapanmış bile!" dememesi imkansız.

Şöyle ki:

Meğerse (Çekirge bildiriyor) Batman'da kamplardaki PKK'lıları şehre indirmek için yörenin vali ve jandarma komutanı elele verip son derece etkili bir "af" uygulamaya başlamışlar. Uygulanan bu "özel af" sayesinde bugüne kadar 18 PKK'lı dağdan indirilip iş güç sahibi olmuşlar. Batman Valisi "Yalnızca af çıkartmakla bu iş olmaz. İnsani ikna metodu gerekir. Yüz yüze, göz göze konuşmak gerekir" diyormuş.

Umut verici bir "perde arkası" ile karşı karşıya olduğumuz muhakkak... Demek ki bundan böyle bölgede yürütülen "operasyonlar"ın niteliği tamamen değişecek ve "yüz yüze, göz göze konuşmak" metodu uygulanacak. Silahlı mücadelenin yerini ikna heyetleri ya da "ikna odaları" gibi yeni metodlar alacak... Tamam, epeyce zahmetli bir iş ama "silahlı mücadele"nin her türlüsünden daha iyi olduğu muhakkak.

Batman'da uygulanan bu yeni "metot" şöyle bir şeymiş:

"İstihbarat birimleri Kuzey Irak'ta bazı terörist kamplarından bilgi alıyor. Dağa çıkıp kamplara katılanların isimleri Batman Jandarma'ya iletiliyor. Aynı şekilde Batman Jandarma Komutanlığı da evinden kaçıp dağlara giden, kaybolan PKK'lıların isimlerini bu listeyle karşılaştırıyor. Olay Vali'ye aktarılıyor. Vali ve Jandarma komutanı bir karar alıyorlar. Karar şu: 'Aileleri ikna etmek'. Jandarma Komutanı bizzat evlere gidiyor. Tek tek anne babalarla konuşuyor. Bu konuşmalar, ikna çalışmaları, günlerce, kimisinde aylarca sürüyor. Komutan 'asker sözü' diyor ve ekliyor: 'Bir şey olmayacak. Burunları kanamayacak. Afişe olmayacaklar. Bize güvenin.' Vali 'İş bulabiliriz' diyor... Sonunda yavaş yavaş aileler ikna olmaya başlıyor. (...) İkna olan aile evladına haber gönderiyor. 'Söz aldık gelin' diyor. Aracılar birkaç kez dağlarda buluşuyor...."

Ve de mutlu son: Ailelerinin yanına dönen PKK'lı gençler iş sahibi olarak mutlu bir hayata merhaba diyorlar...

Görüyorsunuz, baştan sona tuhaf bir haber... Toplumun bir bölümü "Af çıksın mı?" diye tartışa dursun, yörenin jandarma komutanı ve valisi "asker sözü" diyerek çok daha kapsamlı bir affı yürürlüğe çoktan sokmuş bile... Yeter ki aileler ikna olsun ve kamplarda bulunan evlatlarına gerekli mesajı ulaştırabilsin...

Toparlayacak olursak: Ülkenin tekrar birinci sorunu haline gelen PKK tekrar harekete geçmesi sorununun altından "Perde Arkası"nda önümüze getirilen ve baştan sona tutarsızlıklarla dolu olan bu "metot" vasıtasıyla kalkabileceğimizi mi düşünüyoruz? İnsan sormadan yapamıyor doğrusu: Madem ki PKK'lıların ikna edilebilmesi Batman Valisi ve Jandarma Komutanı'nın uyguladığı gibi -yasaları bile tanımayan- bir metodla biraz zahmetli de olsa mümkündür, o halde bu yol yasal bir zemine oturtularak niçin yaygınlaştırılmıyor? Yok eğer gazetede anlatılanlar gerçeği yansıtmıyorsa, o halde bu haber niçin yayımlanmaktadır?

Tuhaf çok tuhaf... Baştan sona tutarsızlıklarla dolu bir "Perde Arkası".

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi