T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 2 MAYIS 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mehmet OCAKTAN

Son Demirel, gerçek Demirel...

Habertürk'te 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le birlikte katıldığım 'Basın Kulübü' programının ardından yazdığım yazı dolayısıyla öylesine tebrik mailleri ve telefonlar aldım ki... Galiba, 28 Şubat Demirel için bir bakıma 'milat' olmuş. Şu muhakkak ki, Demirel'e karşı toplumda oluşan burukluğun, hatta yer yer 'öfke'nin temelinde 28 Şubat'taki belirleyici rolünün olduğu artık kesin.

O sıkıntılı süreçte, yürekleri yanmış başörtülü öğrencilerin, sudan sebeplerle fişlenmiş, mağdur olmuş kamu görevlilerin, tüccarların, esnafların neler hissettiği şimdi daha iyi anlaşılıyor.

Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, son olarak 'Basın Kulübü'nde söyledikleri, millet vicdanını bir kez daha yaralamış bulunuyor. Doğrusu şu cümleleri, Türk toplumunun affedeceğini sanmıyorum: "Türbanlılar, üniversiteye giremez, türban özgürlük falan değildir, bu gericiliktir. İlla başı bağlı okumak istiyorlarsa, Arabistan'a gitsinler." Bu sözler, Demirel'i 28 Şubat'la adeta 'etle tırnak' gibi ayrılmaz bir ikili haline getirmiştir.

Yanlış anlaşılmaması için bir noktanın özellikle altını çizmekte yarar var. Mesela, dün gazete manşetlerine yansıyan sözlerinden ve buna yönelik eleştirilerden dolayı Demirel'in rahatsız olduğunu düşünenler olabilir. Kesinlikle hayır...

Benim programda aldığım izlenim, Demirel muhafazakarlara, dindarlara karşı kullandığı bu incitici üsluptan son derece mutludur. Kullandığı bütün cümleleri seçerek kullanıyor ve kendisini 'muhafazakar' kesimlerden ayrıştırmak için 'özellikli' bir üslup kullanmaya özen gösteriyor.

Artık Demirel, bundan böyle 'Laikçi cephe'de olduğunu göğsünü gere gere söylemekten çekinmiyor. Bu yüzden de, toplumla arasındaki köprüleri bir bir uçuruyor. Doğrusu ne yalan söyleyeyim, bugüne kadar hep Demirel'in daha önceki 'hataları' konusunda özeleştiri yapabileceğini ummuştum ama yanılmışım. Bırakın özeleştiriyi, bu konudaki sorulardan bile hoşlanmıyor.

Oysa aynı Demirel, daha 10 yıl önce 'Laiklik' ve 'özgürlükler' konusunda öyle şeyler söylemişti ki...

1995 yılında; Köprü dergisinin 51. sayısında kendisiyle yapılan röportajda, bakın neler diyordu:

"Bir demokrasi ülkesinde din ve vicdan hürriyeti, ibadet hürriyeti, eğitim hürriyeti, ayin hürriyeti kişinin temel hak ve hürriyetlerindendir. Hakim kılınacak olan şeyler, İslâm'ın getirdiği ana kaidelerdir. Kur'an'ın hükümleridir. Sünnet-i Seniyye'dir.

İslâm'ın getirdiği ana kaidelerle, hukukun üstünlüğüne dayanan anayasa devletinin kaideleri arasında çelişki yoktur.

Türkiye; laikliği dinsizlik olarak anlamış, yanlış tatbikatlar yapmıştır. Din dendiği zaman irtica anlaşılmıştır. Din ve vicdan hürriyetinin bir rahatsızlık vesilesi sayılması kadar yanlış bir şey düşünemiyorum.

Mütedeyyin insanların, dindar insanların, toplumun rahat ve huzuru için bir teminat olduğu kanaatindeyim. Allah'ı bilen, Kur'an'ı bilen, Peygamber'i bilen insanlardan bir kötülük gelmez."

Oysa aynı Demirel şimdi, "Türban gericiliktir, Türkiye'de laiklik nedeniyle özgürlüklerin kısıtlandığı görüşüne katılmıyorum" diyor. Kısacası, Demirel ara ara zigzaglar çizmesine rağmen, 28 Şubat'a kadar üzerinde taşıdığı, muhafazakarlara da 'şirinlik' dağıtan 'forma'yı üzerinden çıkarmıştır, hem de bir daha giymemek üzere... Doğrusu, çok da iyi olmuştur. Son Demirel, gerçek Demirel'dir...

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi