T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
G Ü N D E M | 6 MAYIS 2006 CUMARTESİ | ||
|
JİTEM'ci sürpriz konuklar
Şemdinli davasının dünkü duruşmasında skandal yaşandı. Duruşma salonuna sanık kapısından kimlik göstermeden giren 9 kişinin Jandarma istihbarat elemanı olduğu anlaşıldı. Askeri yetkililer salonda 2 jandarmanın olduğunu söylemişlerdi
Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki Umut Kitabevi'nin bombalanmasıyla ilgili davanın Van'daki duruşmasında salona giren 9 kişilik grubun tanınmadığı ve sanık kapısından kimlik tespiti yapılmadan girdiği yönündeki itirazlar sonucunda, askeri yetkililer Jandarma istihbaratından 2 kişinin duruşmada bulunduğunu hakime iletti. Ancak salonda 2 değil tam 9 tane Jandarma istihbaratında görevli bulunduğu ortaya çıktı. Sivil giyimli Jandarma istihbarat elemanları salonda kalıp duruşmayı sonuna kadar takip etti. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu sanıklar astsubay başçavuş Ali Kaya, Özcan İldeniz ile PKK itirafçısı Veysel Ateş 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemlerde bulunmak, adam öldürmek, adam öldürmeye teşebbüs etmek, suç işlemek için anlaşmak' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanıyor. YANILTMA GİRİŞİMİ Dünkü duruşmada askeri yetkililerin Hakim İlhan Kaya'yı ve müdahil avukatları yanıltma girişimlerine sahne oldu. Duruşmanın başında müdahil avukatlar, "Buraya giren herkesin isimleri alındı ve sıkı bir kontrol altında buraya geldiler. Ancak sanıkların arkasında bulunan kişileri tanımıyoruz ve kimliklerini ibraz etmediler. Sanık kapısından geldiler. Orada oturmaları için sanıkların akrabası olması lazım. Kimliklerinin belirlenmesini istiyoruz" dediler. Hakim, görevli olan Jandarma yetkililerine isimlerini Mahkeme heyetine açıklayarak zabıtlara geçirilmesini istedi. Jandarma yetkilisi de, Jandarma istihbaratta duruşma salonunda 2 görevlinin bulunduğunu belirterek bunların ismini açıkladı. Ancak avukatların duruşma salonunda ismini açıklamayan ve sanıkların arkasında daha çok kişinin bulunduğu yönündeki itirazları üzerine Hakim Kaya, geri kalanların da isimlerinin açıklanmasını istedi. Bunun üzerine dışarıdan gelen bir güvenlik görevlisi burada bulunan jandarma istihbaratında görevli kişilerin isimlerini belirledi. Jandarma görevlisinin 2 kişi belirtmesine rağmen, salonda 9 tane jandarma istihbaratında görevli askeri personel çıktı.
Ekrana bak yeter Müdahil avukatların iddianamenin tamamının okunmadığı yönündeki itirazları reddedildi. Hakim Kaya, Sanık Ali Kaya'ya patlamadan hemen sonra Veysel Ateş ile yaptığı konuşmayı hatırlatması üzerine Sanık Kaya, "Kaymakam Çeşmesi'nin orada telefon çekip çekmediğini öğrenmek için birbirimizi aradık" dedi. Hakim, "Bunun için telefona bakman yeter" diye sorunca sanık Kaya, bu soruya "Sesim geliyor mu gelmiyor mu? Çerçevesinde öyle konuştuk" dedi.
Komisyona Kuzey Irak'a birlikte gittik demişti Şemdinli Davası'nın dördüncü oturumda sanık astsubay Ali Kaya avukatların çarpraz sorularını cevaplandırdı. İstanbul Barosu avukatı Bahri Belen, duruşma sırasında söz alarak, "Bir soru soracağım infial olmasın" diyerek, şu soruyu yöneltti: "Daha önce görev yaptığınız yerlerde Yaşar Büyükanıt ile yüz yüze görüşmeniz oldu mu?" Kaya ise bu soru üzerine şu yanıtı verdi: "Kendisini gördüm. Ama yüzyüze bir ilişkimiz olmadı. Birlikte görev yaptık. Komutanızdı." Kaya'nın bu cevabı üzerine Mahkeme Başkanı İlhan Kaya, "Yüz yüze mi görüştünüz?" diye sordu. Kaya bu soru üzerine "Komutanız olarak birliğimize geldiğinde birlikteki diğer arkadaşların da olduğu ortamda gördük. Ama samimiyetim yok" şeklinde cevaplandırdı. Bu diyaloglara sanık avukatları itiraz ederek, Orgeneral Büyükanıt'ın sanık veya tanık olmadığını dile getirdi. Müdahil avukatlar ise "Şu anda sanık ya da tanık olmadığını biliyoruz ama her an olabilir" diye karşılık verdiler. Ali Kaya, Meclis Şemdinli Komisyonu'na ise bu soruya farklı bir cevap vermişti. Kaya, o dönemde, Büyükanıt ile birlikte Kuzey Irak'a gittiğini ve kendisinin Diyarbakır'daki uygulamalarını bildiğini söylemişti. Davanın ikinci sanığı Astsubay Başçavuş Özcan İldeniz ise ele geçen krokiler soruldu. İldeniz, krokileri kendisinin çizdiğini kabul ederek, "Teknik takip neticesinde aldığımız kararlar neticesinde çizdik" diye konuştu.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |