T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 10 MAYIS 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Vecdi AKYÜZ

Dönüşlü Boşanma/Ayırıcı Boşanma

İslâm hukukunda geliştirilen boşanma anlayışına göre, bir süreç içinde içinde gerçekleşmesine yönelik olarak boşanmalar, yeni nikah akdi gerekip gerekmemesi açısından dönüşlü boşanma (ric'î talâk) ve ayırıcı boşanma (talâk-ı bâin) şeklind ele alınır.

Dönüşlü Boşanma (Ayrılık)

Kocanın karısını boşamasından sonra, kadın yaklaşık üç aylık iddet beklerken, süre bitmeden önce yeni bir akit yapmadan evlilik hayatına dönmesine imkân veren boşamadır. Bu, bir süreç içinde boşanmanın gerçekleşmesine yöneliktir. Böylece koca, iddet sırasında pişmanlık duyarak yanlış yaptığını düşünür ve evlilik hayatına yeniden başlar. Dönüşlü boşamanın dayanağı, şu âyetlerdir: "(..) Kocaları bu arada (iddet sırasında) barışmak isterlerse, karılarını geri almakta daha çok hak sahibidirler. (..)" (Bakara, 2/228); "Kadınları boşadığınızda, müddetleri sona ererken, onları ya güzellikle tutun, ya da güzellikle bırakın, haklarına tecavüz etmek için onlara zararlı olacak şekilde tutmayın; böyle yapan, şüphesiz kendisine yazık etmiş olur." (Bakara, 2/231) Evlilik akdi, iddet içindeyken bütün sonuçlarıyla sürer. Üç talâk hakkından biri kullanılmış olur. Böylece, geriye çok dikkatli kullanması gereken iki talâk hakkı kalmış olur. İddet bitince, dönüş hakkı kullanılmamışsa, talâk bâin (ayırıcı) hale gelir. Türk Medeni Kanunu, ayrıntılarında bazı farklar olsa da, hukuk kültürü ve uygulamasında yüzyıllarca yer almış dönüşlü boşanmayı, "ayrılık" kurumu çerçevesinde kabul etmiştir.

Ayırıcı Boşanma (Boşanma)

Evliliği kesin bitiren, yeni nikah ve mehir gerektiren boşamadır. Dayanağı, şu âyettir: "Kadınları boşadığınızda, müddetleri sona ermişse, kocalarıyla birbirleriyle güzellikle anlaşmışlarsa evlenmelerine engel olmayın. İçinizden Allah'a ve âhiret gününe inanan kimse bundan ibret alır. Bu, sizin için daha nezih ve daha paktır. Allah bilir, siz bilmezsiniz." (Bakara, 2/232) Böylece, yeni nikah akdi ve mehir gerektirerek zorlu bir durum ortaya çıkaracağı için, üçle sınırlandırılmış olan boşama hakkı, gelişigüzel kullanılamaz. Evlilik birliğini hemen bitirir, eşler yabancılaşır. 3. boşama hakkı kullanılmamışsa, boşanmış çiftler iddet içinde veya sonra, yeni bir nikah akdiyle yeniden evlenebilirler.

Türk Medeni Kanunu, ayırıcı boşanmayı, "boşanma" kurumu çerçevesinde düzenlemiştir.

Türk Medeni Kanunu, boşanma veya ayrılık davaları ve sonuçları konusunu, başlıca altı madde halinde (m. 167-172) ele almıştır. Dava açma yetkisini ve seçilecek dava konusunu, şöyle belirtir: "Boşanma davası açmaya hakkı olan eş, dilerse boşanma, dilerse ayrılık isteyebilir." (TMK, 167) Dava süresince, hâkimin bazı önlemler alması gerekir: "Geçici önlemler: Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır." (m. 169) Davanın incelenmesi sonucunda, boşanma veya ayrılık kararı şu esaslar çerçevesinde verilir: "Boşanma veya ayrılık: Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hâkim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Dava yalnız ayrılığa ilişkinse, boşanmaya karar verilemez. Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir." (m. 170) Ayrılık kararı verilmesi durumunda, süre ve sürenin bitimindeki gelişmeler, hâkimin takdirine bırakılmıştır: "Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre, ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar. Süre bitince, ayrılık durumu kendiliğinden sona erer. Ortak hayat yeniden kurulmamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Boşanmanın sonuçları düzenlenirken ilk davada ispatlanmış olan olaylar ve ayrılık süresinde ortaya çıkan durumlar göz önünde tutulur." (m. 171-2)

Görüldüğü gibi, ayrılık ve boşanma, birbirini izleyen süreçlerdir. Geleneksel anlayışta, aile ilişkilerini mahkemeye dava açmayı gerektirmediği sürece mümkün olduğunca taraflara ve ailelerine bırakma ilkesi dolayısıyla boşama ve dönüş hakkı yalnızca kocaya tanınmışken, Türk Medeni Kanunu'nda her iki eşe de ayrılık davası açma hakkı, buna bağlı olarak da hâkime ayrılık ya da boşanmaya karar yetkisi verilmiştir. İkinci önemli fark, ayrılık süresi konusundadır. Dönüşlü boşamada süre yaklaşık üç ay gibi kısa bir süreyken, ayrılıkta 1-3 yıl arası gibi uzun bir süredir.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi