T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| Y A Z A R L A R | 24 MAYIS 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
|
17 Mayıs 2006 günü, Cenevre'de Danıştay cinayeti haberini aldım. Bu haberin verdiği acı içinde, kökü ABD'de olup Avrupa'da filizlenen "11 Eylül sonrası İslâm düşmanlığı"nın yeni ürünlerini görebilmek için "Kitab-ı Mukaddes Evi"ne uğradım. Bu merkezin, "Sevgide İslâm'a en yakın Hristiyanlar"ın elinde olmadığını, 11 Eylül 2001 öncesinde de biliyordum. Fakat 11 Eylül 2001'den sonraki dönemde Amerika'daki Yahudi lobisi ile ittifak halinde olan Amerikan Protestan çevrelerinin Hitler'i aratmayan ve İslam'ı hedef alan habaset ve akıl hastalıklarının Avrupa'ya da sıçratıldığını açıkça gördüm. 11 Eylül meş'um olayının ardındaki düşüncenin de bu amacı güttüğünü biliyordum. 2001 yılında, istenenin ve beklenenin aksine, Avrupa'da İslâm'a yakınlık duyulmaya başlanmıştı. Ortodoks Kilisesi'nin manevî rehberliğinde, Avrupa Hristiyan partileri ve hemen bütün Avrupa kiliseleri, "Charta Oecumenica"yı kabul etmişler ve "Müslümanlar"ı en yakın işbirliği tarafı olarak gördüklerini açıklamışlardı. Çok kısa bir süre sonra 11 Eylül sahnelendi ve herşey tersine döndü: Artık Avrupa Hristiyanları'nın çoğunluğunun gözünde İslâm, amansız bir kin ile "karikatürleştirilecek" olan bir "düşman" oldu. Cenevre'deki "Kitab-ı Mukaddes Evi"nden, emsâli arasından seçerek aldığım "Une réponse chrétienne à L'islam" başlıklı kitap, bir Protestan Amerikalı "ilâhiyatçı"nın marifeti ve 2005'de, karikatür krizi öncesinde Fransızca'ya çevrilmiş. Bu rezil kitabın -fikir denilebilirse- ana fikri ve İslâm'a lâyık gördüğü cevap şundan ibaret: Bugünkü "İslâm ile Hristiyan ve Yahudilik" arasındaki karşıtlığın kökeni, İshak ve İsmail karşıtlığında yatmaktadır. İsmail (A.S.), "yaban eşeği"ne benzeyen birisi idi. (Tekvin Kitabı 16/12). Bugün Araplar kendilerini İsmail soyundan gelmiş saymaktadırlar. Yahudiler'in İsa'yı kabul etmemeleri bugün Hristiyanlar için cevapsız sorunlar yaratsa da, ben Amerika'nın ve çeşitli Batı ülkelerinin İsrail tarafında olmasından dolayı minnetdarlık duyuyorum. Tanrı'nın kalbinde Yahudi halkı ve İsrail'in özel bir yeri var. "11 Eylül, İsrail'i desteklediğimiz için oldu" diyenler var. Fakat asıl sebep, Müslümanların yüreğindeki kindir. Batılı Hristiyanlar, Tanrı'nın gönlünde özel yeri olan bu millete, Yahudiler'e destek olmayı sürdürmelidirler. Tanrı der ki, kim İsrail'e "komplo" yaparsa, bu komplo benden gelmiyor demektir. Kim İsrail'e karşı ittifak ederse, ona mağlûb olacaktır. Bugün dünyadaki savaşların çoğu İslâm ile ilgilidir. Son yirmi yıl içinde Müslümanlar iki milyondan fazla Hristiyanı öldürmüşlerdir. Moshe Feiglin, 28 Eylül 2001'de Başkan Bush'un, Müslümanları da camilerde dua etmeye çağırdığını duyunca, "İşte bu anda, Amerika savaşı kaybetti. Müslümanlar sizi 11 Eylül'de Allah adına öldürdüler, Başkan da kalkıp Müslümanları dua etmeye çağırıyor! Oysa yuvayı (İslam'ı) kökünden ortadan kaldırmak gerek" diye yazmıştı. Franklin Graham da, 11 Eylül'den sonra İslâm'ın bir şer dini olduğunu cesaretle söyledi. -Esasen Müslümanların "Allah"ı ile, gerçek Tanrı olan "Yehova" aynı değildir. Şu halde Müslümanlar ile dialog ve işbirliği doğru değildir. Müslümanlara Hristiyan inancını tebliğ gerekir. "Hristiyanlarla dialog yapılmaz, ancak tebliğ yapılır" diyen Müslümanlar da bu "aslandan kaçan yaban eşeği gibi Kur'an'dan kaçan" sözde Hristiyan biçare de yanıltılmaktadır. Daha sonra da 11 Eylül 2001'de başlatılan "Üçüncü milenyum komploları" İslam'a karşı sahnelenmektedir. Aslında 17 Mayıs için "bizim 11 Eylülümüz" diyen zat, Emîrülmü'minîn Ali'nin deyişi ile "doğru söylemekte, fakat yanlışı kasdetmektedir." Aslandan kaçan yaban eşeği gibi İslam'a ilişkin herşeyden kaçan ve dialogdan anladığı "misyonerlik"ten ibaret olan bu gibi sözde - Hristiyanlarla, bunları bu acınacak hale düşürüp Kur'an'ı görünce "aslandan kaçan yaban eşeği" tepkisi için şartlandıran sözde - Museviler ile de elbette dialog yapılamaz. Oysa biz çoğunlukla tam aksini yapıyoruz. Sevgide bize en yakın olanların gönlünü kırıyor, yürekleri İslâm kini ile dolu olanlara kucak açıyoruz. 24 Mayıs, bugün, benim hesabımca Yüce Sevgili'nin doğum günüdür (569). 11 Eylül-17 Mayıs meş'um komplo sürecinin 24 Mayıs 2006'dan itibaren kesilip kopartılması için bütün sevgi yolcularını duaya çağırıyorum.
|
![]()
| ||||||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |