T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 24 MAYIS 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Resul TOSUN

Heyecan uyandırması gereken gelişme

Bundan 9 yıl önce 54. hükümetin öncülük ettiği uluslararası bir yapılanmanın temeli atılmıştı. 1997'de TC Başbakanı Necmettin Erbakan'ın inisiyatifiyle kurulan D-8 (Developing-8) Türkiye, Pakistan, İran, Mısır, Endonezya, Bangladeş, Nijerya ve Malezya'dan oluşuyor.

2005 itibariyle D-8 ülkelerinin nüfusu 825 milyona ulaştı. Dünya nüfusunun yüzde 13.5'ini oluşturuyor.

Bu ülkelerin 2005 yılı itibariyle ihracatları 448 milyar dolara ulaştı, en fazla ihracatı yapan ülke 145.9 milyar dolarla Malezya oldu. Malezya'yı 84.1 milyar dolarla Endonezya, 73.4 milyar dolarla Türkiye izledi.

D-8 ülkelerinin aynı dönemdeki ithalatı ise 414.5 milyar dolara ulaşırken, en fazla ithalatı yapan ülke yine Malezya oldu. Bu ülkeyi 116.5 milyar dolar ile Türkiye, 62.3 milyar dolarla Endonezya takip etti.

Büyük bir potansiyele sahip olan D-8'in 5. zirvesi 13 Mayıs'ta Endonezya'nın Bali adasında yapıldı. D-8'in bu zirvesinde artık daha aktif bir şekilde yapılanması hususunda önemli adımlar atıldı.

Üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanları işbirliğinde bugüne kadar kaydedilen mesafeleri gözden geçirerek geleceğe yönelik stratejileri masaya yatırdılar. İşbirliği için ülkelerin siyasi iradelerini ortaya koydular. 9 yıldır bir icra direktörü ve iki sekreterle yürüyen daha doğrusu buzdolabına konan bu önemli birlik maalesef bugüne kadar elle tutulur gözle görülür bir icraat yapamadı. Yapılan sadece 5 zirve. Zirvelerde de toplanıp konuşmak ve dağılmaktan öteye bir adım atılamadı.

Bu sene yapılan zirvede artık 8 ülkenin dayanışmasının gün yüzüne çıkması konuşuldu ama bu sefer konuşmakla yetinilmedi. Bu kez somut adımlar da atıldı. Atılan ilk somut adım D-8 Sekretaryası konusunda oldu. 9 yıldır bir icra direktörü ve iki yardımcısıyla sekretarya hizmetlerini gören D-8'in genel sekreterlik düzeyine çıkarılma kararı alındı.

Merkezi İstanbul'da bulunan D-8'in artık bir genel sekreteri olacak. Genel sekreterlik görevini dönem başkanları üstlenecek. Onun altında bir icra direktörü ve onun altında da bir ekonomist, yeteri sayıda da bundan böyle uzman ve diğer elemanlar görevlendirilmek suretiyle artık İstanbul'daki merkez çalışmalarını daha verimli bir şekilde devam ettirecek. Böylece D-8'in hem temsil kabiliyeti hem itibarı hem de etkinliği artmış olacak.

Zirveye katılan Başbakan Erdoğan'ın ifadesiyle, "D-8 artık düşük bir profil izlemeyecek. Hangi ülkenin hangi ürünü var, sektörel bazda ne tür birlikteliği ortaya koyabilirler, müşterek ne gibi çalışmalar yapabilirler, ne gibi dünyada adımları beraber atabilirler, bütün bunların çalışmasını, arşivlemesini vs. burası yani İstanbul, dönem başkanının genel sekreterliğinde yürütmüş olacak."

D-8 zirvesinde alınan en önemli kararlardan biri de üye ülkeler arasındaki ticaret hacmini potansiyellerine uygun bir seviyeye çıkarmak için, özellikle ekonomik ve ticari değeri büyük öneme sahip "Tercihli Ticaret Anlaşması" ile "Gümrük Alanında İdari Yardımlaşma İşbirliği Anlaşmaları"nı imzalamak oldu.

Tabii ki, D-8 içinde içinde Türkiye'nin varlığı özel bir anlam taşıyor. AB ile katılım müzakerelerine başlayan, demokratik dünyanın değerlerini savunan, Medeniyetler İttifakı girişiminin eşbaşkanı durumunda olan Türkiye, bir anlamda gelişmekte olan ülkelerin küresel sistemle de bağlantı köprüsünü oluşturuyor. OECD ve ECO gibi örgütlerdeki kurucu üyeliği de, bu rolü pekiştiriyor. Türkiye'yi bölgesel ve küresel sistemlerin ortak paydası haline getiriyor.

9 yıldır buzdolabında bekletilen bu birlikteliğin aktivite kazanmasına öncülük eden Başbakan Erdoğan'ın, "Bölgesel içe kapanmalar, izolasyoncu siyasetler ya da üçüncü taraflara karşı bölgesel yapılanmaları, başından beri Türkiye olarak iktidarımızı yanlış bulmuştur. Bu yaklaşımlarımızın ve üyesi olduğumuz teşkilatlardaki yapıcı rolümüzün kabul görmesinden, paylaşılmasından da ayrıca memnuniyet duyuyoruz. ve bu süreci de aynı heyecanla sürdüreceğiz" diyerek D-8 konusunda Türkiye'nin kararlılığını ortaya koyması heyecan verici.

1 milyara yakın nüfusa sahip ülkelerin dayanışması gerçekten heyecan verici. İnşaalah bu kez akamete uğramaz.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi