T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| Y A Z A R L A R | 24 MAYIS 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
|
Kur'an-ı Kerim'de yalancılık; kizb, zûr ve ifk kelimeleriyle anlatılır. Doğruluk ve yalancılık, birbirinin karşıtıdır. Doğruluk (sıdk ve emanet), emîn/güvenilir olmaktır. Bu, peygamberlerin temel özelliklerindendir. Emîn olmak ile iman, aynı kökten gelen ve birbiriyle çok yakın ilişkili iki durumdur. Mü'min, inanan ve kendisine inanılan kimsedir. Dürüstlük ve doğru sözlülük, en büyük erdemdir; yalancılık ise, neredeyse bütün kötülüklerin anasıdır. Hz.Peygamber (s.a.), ikisini şöyle karşılaştırır: "Doğruluktan ayrılmayın. Çünkü doğruluk, iyiliğe götürür; iyilik de Cennet'e iletir. Kişi doğru söyledikçe ve doğruyu araştırdıkça (doğrulukta sebat gösterdikçe), Allah katında doğru (=sıddîk) yazılır. Yalandan kaçının. Çünkü yalan, kötülüğe götürür; kötülük de, Cehennem'e iletir. Kişi yalan söyledikçe ve yalan peşinde koştukça, Allah katında yalancı yazılır." (Buharî, edeb, 69; Müslim, birr, 29, 102-105) Düzgün Söz Söyleme Görevi Düzgün söz söylemek, mü'minlerin temel ahlâkî görevlerinden biridir: "Ey inananlar! Allah'tan sakının, dürüst söz söyleyin de Allah işlerinizi kendinize yararlı kılsın ve günahlarınızı size bağışlasın. Kim Allah'a ve Peygamber'ine itaat ederse, şüphesiz büyük bir kurtuluşa ermiş olur." (Ahzâb, 33/70-71); "İşte böyle. Kim Allah'ın yasaklarına saygı gösterirse, bu Rabbinin katında kendi iyiliğinedir. (Haram olduğu) size okunanlar/bildirilenler dışında kalan hayvanlar, size helal kılındı. O halde pis putlardan sakının; yalan sözden kaçının." (Hacc, 22/30) Allah'a Yalan Yüce "Kendine okunan Allah'ın ayetlerini dinleyip, sonra, onları hiç duymamış gibi büyüklük taslamakta direnen, yalancı ve günahkâr kişinin vay haline! Ona can yakıcı bir azap müjdele." (Casiye, 45/7-8) Yüce Allah'ın verdiği hükümler konusunda gelişigüzel konuşma, hem Allah'a bir çeşit iftiradır, dolayısıyla sorumluluğu büyüktür, hem de mutluluğa ermenin engelidir: "Diliniz yalana alışmış olduğu için, 'şu haram, bu helaldir' demeyin, zira Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Allah'a karşı yalan uyduranlar ise, saadete şüphesiz erişemezler." (Nahl, 16/116) Yalan Vaad Sözünde durmak, söz vermekten çok zordur. Bunun için, "söz vermek bir, caymak iki" deyişi, bu durumu çok güzel anlatır. Yüce Allah, tutulamayacak sözler vermeyi kınamaktadır: "Ey inananlar! Yapmayacağınız şeyi, niçin söylersiniz? Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah katında büyük gazaba sebep olur." (Saff, 61/3-4) Sözünde durma ilkesi, borçlanma ilişkilerinde de geçerlidir. Bu ilkeyi çiğneyenleri, Hz.Peygamber (s.a.) hırsız olarak nitelemiştir: "Ödemek niyetinde olmadığı halde borçlanan kimse hırsızdır." (İbn Mâce, sadakât, 10, 11) Sözünde durma, imanla yakın ilişki içindedir: "Emanete riayet etmeyenin ve sözünde durmayanın, dini ve imanı olmaz." (Ahmed bin Hanbel, Müsned, 3/54) Çocuk Kandırmacaları Çocuklara, onları oyalamak, yatıştırmak ve kandırmak için yalancıktan bir şeyler söylemek de yalan vaad gibidir. Abdullah bin Amr (r.a.) anlatıyor: Rasulullah (s.a.) evimizde bulunduğu bir sırada, annem "yavrum gel, sana bir şey vereceğim" diyerek beni çağırdı. Hz.Peygamber (s.a.) anneme "Çocuğa ne vermek istedin?" diye sordu. Annem "Hurma vermek istedim" cevabını verdi. Bunun üzerine Hz.Peygamber (s.a.), "Bir şey vermeyecek olsaydın, sana bir yalan günah yazılırdı" buyurdu. (Ebu Davud, edeb, 88) Masum Yalanlar Birey, aile veya toplum için ciddî tehlikeler doğma ihtimali karşısında, insanî ve ahlâkî sebeplerle üç durumda yalan söylenebilir: 1) Yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olan bir yuvanın dağılmasını önlemek. 2) Dargınlık ve düşmanlığı, barış ve dostluğa dönüştürmek. 3) Masum birini zalimden korumak.
|
![]()
| ||||||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |