T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
A K T Ü E L 30 NİSAN 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Zincirleri kırdılar

Üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağı yüzünden yüksek eğitimlerini tamamlayamayan başörtülü gençler özel hocalardan aldıkları derslerle, kendilerine kapatılan kapılara inat, müzikten edebiyata ve sinemaya bir çok dalda örnek çalışmalara imza attılar.

Ayşe
Olgun
Kimi hayalindeki üniversiteye kazandığı halde gidemedi, kimi okulunu yarıda bırakmak zorunda kaldı. Üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağı yüzünden yüksek öğrenim hakları ellerinden alınan genç kızlar, tüm yasaklara rağmen yılmadı ve başardı. Yüzlerine kapanan okul kapılarına aldırmadan kurslara katılarak kendilerini geliştiren ve meslek sahibi olan kızlar özellikle sanat alanında başarılı çalışmalara imza attı. Açtıkları sergiler, verdikleri konserlerle büyük beğeni topladı.

EDEBİYATTAN ATILDI MÜZİSYEN OLDU

İmam Hatip Lisesi'ni bitirdikten sonra ebediyat alanında eğitim görmek isteyen ve bu yüzden kaydını büyük bir hevesle Dumlupınar Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne yaptıran Sema Babuşçu'nun hayatı, ikinci dönem okullarında başörtüsü yasağının uygulanmaya başlamasıyla değişmiş. "Başımı açmayı hiçbir zaman düşünmedim" diyen Babuşçu, kesin bir kararla okulunu bırakıp evine döndükten sonra bir süre büyük bir çıkmazın içine girdiğini söylüyor. Buhranlı geçen bu dönemde vaktini kitap okuyarak geçiren Babuşçu, Mesnevi'de ney'in hikayesini okuyunca çok etkilenerek ney çalmaya karar veriyor. Ney dersleri almaya başlayan Babuşçu, bu dönemde ney çalmaya kendini öyle kaptırmış ki, eline ney'ini almadığı günler içi huzursuz olmaya, geceleri uyuyumamaya başlamış. Ney'in ardından kemençe eğitimi alan ve müzik eğitimini halen sürdüren Sema Babuşçu, edebiyat eğitimini yarım bıraktıktan sonra farklı kapıların açıldığını belirterek bunu Allah'ın bir lütfu olarak gördüğünü söylüyor.

ÖYKÜLERİNİ YAYINLAYACAK

Aysun Ellidokuzoğlu ise ilkokuldan sonra bir yıl kız lisesine üç yıl da kuran kursuna devam etmiş. Orta ve lise derslerini dışardan veren Ellidokuzoğlu'na, evde geçen günlerinde en yakın arkadaşı olan "kalem" bambaşka bir dünya açmış. Üniversite hayali suya düşen Ellidokuzoğlu, yazı yazma kurslarına katılmış ve burada öyküler yazmaya başlamış. Şimdi yazdığı öyküleri bir kitapta toplamayı düşünüyor. Edebiyat alanında çalışmaktan çok mutlu olduğunu belirtse de edebiyat fakültesinde eğitim görememenin üzüntüsünü her zaman içinde taşıdığını söylemeden de edemiyor.

Okulumun filmini çekeceğim

"En büyük hayalim iyi bir televizyon programcısı" olmaktı diye anlatan Tülay Ayhan, başörtüsü yasağı yüzünden hayalini kurduğu mesleğinin eğitimini alamasa da bu yolda mücadelesini sürdürmekten hiç vazgeçmemiş. İki yıl üst üste üniversite imtihanını kazanan ancak okula devam edemeyen Ayhan, bu arada Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren meslek edindirme kursu İSMEK'te sinema kurslarına devam ettiğini söylüyor. Üç yıl bu kursalra gittikten sonra özel bir televizyon kanalında yayınlanan Deniz Feneri adlı yardım programında çalışmaya başladığını dile getiriyor. Ardından bir süre başka bir kanalda da çalışan Ayhan, şu an İSMEK'te çalışıyor. En büyük hayalinin çalıştığı kurumun tanıtım filmini çekmek olduğunu sözlerine ekliyor.

Geleneksel sanata gönül verdi

Büyükşehir Belediyesi Konservetuarı'nda klasik kemençe eğitimi alan Seyhan Oktay ise, aynı zamanda 5 yıldır devam ettiği 'hat'tan icazetini almak için uğraşıyor. Seyhan Oktay, iletişim okumak isterken başörtüsü yasağı ile karşılaştığını ve bir anda kendini sanatın içinde bulduğunu söylüyor. Edebiyat, müzik, ebru ve hatla uğraşan Oktay, başörtüsü yasağının başladığı ilk yıllarda Konya Selçuk Üniversitesi'nde radyo televizyon bölümünü kazanmış ve kaydını yaptırmış. Başörtüsü yasağının geçici olduğunu düşündüğü için kaydını bir yıl donduran Oktay, ikinci yıl kaydını yenilemek için kapıdan bile içeri alınmayınca üniversite eğitimini başörtülü olarak sürdüremeyeceğini anlamış ve kendine farklı uğraşlar aramaya başlamış. Hat, ardından ebru ve kemençe eğitimi derken bugün bir yandan müzik eğitimini sürdürüyor diğer yandan da arkadaşlarıyla birlikte kurduğu müzik grubuyla konserler veriyorlar.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi