Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	Nazif GÜRDOĞAN ngurdogan@yenisafak.com.tr

Bir ülke içinde şehirlerin yeri ve önemi, kültürel yönden olduğu kadar ekonomik yönden de çekim merkezi olmasını başarmalarından kaynaklanır. Ülkeler gibi, şehirler de, tarım sektöründen sanayi sektörüne, sanayi sektöründen de hizmetler sektörüne geçerek, ekonomi ve kültüre yaptıkları katma değere paralel olarak üretim güçlerini büyütürler. Katma değer oluşturmayı bilen toplumlar, şehirlerinin ekonomik ve kültürel kaynaklarını değerlendirerek, büyük çekim merkezleri oluşturmasını da bilirler.

Şehirleri ülkelerin olduğu kadar dünyanın da çekim merkezine dönüştürmede etkili olan kesimlerin başında girişimciler gelir. Onlar katma değer oluşturmanın ustasıdırlar. Girişimciler toplumun tüketici gücünü değil, üretici gücünü büyütürler. Onların peşinden gidenler, balık istemesinden daha çok balık tutmasını öğrenirler. Girişimciliğin ve girişim kültürünün geliştiği şehirlerde, herkes toplumdan bir şeyler almak için değil, topluma bir şeyler vermek için yarışır.

Hafta sonunda Eskişehir, Ankara ve Konya üçgeninde Anadolu'nun tahıl deposu Polatlı'nın Türkiye'de, ekonomi ve kültürün yeni bir çekim merkezi olabilmesi için, izlemesi gereken stratejiler konusunda yapılan bir toplantıya katıldım. Toplantıyı Polatlı'yı büyük bir şantiyeye çeviren Belediye Başkanı Yakup Çelik yönetti. Usta iletişimci Şaban Kızıldağ ile birlikte, Başkan Çelik'in komşusu Beypazarı Belediyesi'nin tecrübelerinden yararlanarak, attığı adımların hızlandırılması ve yeni boyutlar kazandırılmasında, girişimlerin, başka kesimler tarafından doldurulması mümkün olmayan işlevlerini ortaya koymaya çalıştık.

Geniş tarım alanlarına sahip olan Polatlı'da ortaklık kültürü beklenen hız ve yoğunlukta gelişmediği için, un fabrikalarının peşinden katma değeri artıran irmik, makarna ve büskivi üreten entegre tesisler gelmemiştir. Polatlı Devlet Üretme Çiftliği'nin öncülüğünde tarım yanında hayvancılığın da çok gelişmesine rağmen, gıda sektörü gibi, et ürünleri sektörü de beklenen gelişmeyi gösterememiştir.

Önümüzdeki yıllarda Polatlı ile Ankara arasını entegre gıda yatırımlarıyla dolduracak olanlar, Polatlı'nın kendilerine ne verebileceğini düşünen bürokratlar değil, Polatlı'ya ne verebileceklerini düşünen girişimciler olacaktır. Anadolu şehirlerinin doğal kaynaklarıyla birlikte tarımsal ve hayvansal zenginliklerini endüstriyel ürünlere, iyi eğitim almış girişimciler dönüştürür. Yeni yüzyılda, şehirleri dönüştürmenin lokomotifi, girişimciler olacaktır.

Polatlı'da belediye ve kaymakamlığın öncülüğünde ortaklık kültürünü zenginleştirecek, çok ortaklı kuruluşların yolu açılmalıdır. Polatlı'nın yeraltı ve yerüstü zenginlikleri, Polatlı'lı girişimcilerin eliyle endüstriyel ürün ve hizmetlere dönüştürülmelidir. Üretim gücünü büyütmede, bir Amerikan atasözünde denildiği gibi: "Birleşmek başlangıçtır. Birliği sürdürmek gelişmedir. Birlikte çalışmak başarıdır."

Başarının kaynağında ortak sermayenin doğurduğu güç değil, birlikte çalışmanın ortaya çıkardığı sinerji vardır.

Girişimcilik bir sermaye işi değil, ortaklık yapmasını bilme işidir.

Ortaklık yapmasını bilmeyenler, kaynaklarını değerlendiremezler.

Geri dön

Yazdır

Yukarı