T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 18 OCAK 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Taha KIVANÇ

Sağlıklı beslenme şart

Televizyonda en fazla kulak kabartılan haberler hangi konuda biliyor musunuz? Cevabı hemen vereyim: Sağlık... Sağlıkla ilgili olan her şey çok geniş bir kitle tarafından çok dikkatle izleniyor. İnsanlar zengin olmasalar da sağlıklı bir hayat yaşamak istiyorlar...

Modern hayat bize rahat yaşama imkânı armağan ediyor, ama sağlığımızı da zorluyor. İnsanlar artık daha az fizikî çaba gösterir haldeler, yemeğe daha az zaman ayırabiliyorlar... Geçen gün, ABD'nin kurucu kadrosundan Abraham Lincoln'ı konu alan TV dizisine ilişkin bir değerlendirme okurken karşıma çıkan uyarı aklımı başıma getirdi. "O dönemle ilgili önemli kişilikleri canlandıran artistler fazlaca kilolu" diyordu değerlendirmeyi yapan ve ekliyordu: "Oysa, dönemin beslenme özellikleri sebebiyle insanlar ince ve sağlıklı görünümlüydü..."

Son zamanlarda, biraz da bu yüzden, televizyonlardaki sağlık programlarına çağrıldığımda "Hayır" diyemiyorum... Görüntümle ve alışkanlıklarımla olmasa da, bildiklerimle ve benim üzerimden verilecek mesajlarla başkalarını uyarma görevimi yerine getirmiş olurum. Böyle düşünüyorum.

"Çok şükür akıl sağlığım yerinde" tesellisine sarılanlarımız olduğunu biliyorum. Oysa, vücudumuzu beslerken aldığımız gıdalar beyin sağlığımızı da etkiliyor. İngiltere'de kısa aralıklarla yapılmış iki araştırma, beslenme alışkanlıklarımızın yalnız bedeni değil aklı da etkilediğini ortaya koydu. Raporların yayınlandığı İngiltere'de alarm zilleri çalmaya başladı.

Çok uzaktan bile tanınacak amblemi olan, yabancı adlar taşıyan mağaza türü tıkınma yerleri var ya, oralarda yenilenlerin insan sağlığına zarar verdiği çoktan keşfedildi. ABD'de sözgelimi, 'Oversize Me' adıyla çıkan bir kitap insanların o tıkınma yerlerine bakışını kökten değiştirdi. Kitabın yazarı, kendisini 'kobay' gibi kullanarak sürekli o yerlerde karnını doyurmuş; sonunda girdiği sağlık kontrolunda bütün değerlerinin bozulduğu ortaya çıkmış...

"Mışlı geçmiş" kipiyle anlattığıma bakmayın, o deneyin yalnızca kitabı yok, bir de belgeseli çıktı. İnsan, filmini izlerken, o tür tıkınma yeri açanların niyetini sorgulamadan edemiyor... İngiliz Akıl Sağlığı Vakfı'nın son araştırması, dikkat dağınıklığı, depresyon, Alzheimer ve şizofreni türü rahatsızlıkların altında, ayak üzeri yeme alışkanlığı ile doğallığı yok edilmiş yiyeceklerden gerekli temel yağ, vitamin ve mineral alınamaması yattığını ortaya koydu. Bir başka rapor ise, İngiltere'de akıl sağlığıyla ilgili yıllık 100 milyar Sterlinlik harcamanın 'yanlış beslenme' yüzünden yapıldığını ortaya koydu.

İngiltere'de yürütülen bir programda çalışan beslenme uzmanı Caroline Stokes, karşısına akıl hastalığı teşhisiyle gönderilen hastaların kötü beslenen kişiler olduğunu söylüyor: "Önlerine ne çıkarsa yiyen kişiler bunlar. Kola cinsi içeceklere düşkünler. Vücutları şekerle yükleniyor, ama hiçe yakın sebze ve meyve yiyorlar..."

Akıl Sağlığı Vakfı başkanı Andrew McCulloch, akıl hastalıklarını tek bir sebebe bağlamanın yanlışlığına işaret ediyor; biyolojik, sosyal, psikolojik ve çevreyle ilgili unsurların da insanların akıl sağlığını etkilediğini kabul ediyor. Buna rağmen, beslenmenin akıl sağlığını etkilediğinde de ısrarlı. "Akıl hastası birine hastanede bakmanın haftalık maliyeti 1000 Sterlin, besleyici bir yemeğin maliyeti ne olabilir ki?" Bu soru bayağı açılayıcı.

Peki, sağlıklı beslenme nedir, özellikle akıl sağlığımızı sorunsuz sürdürmemize yarayacak biçimde nasıl beslenebiliriz?

Televizyonda "Aganigi, naganigi" diye bağırarak fındık reklâmı yapılıyor ya, aslında fındık selenyum eksikliğini gideriyor. Balık ve lifli sebzeler folic asit takviyesi yapıyor...

Birkaç yıl öncesine kadar vitamine ters bakanlardan olduğumu itiraf etmeliyim. Oysa, bugün, birçok hastalığın vitamin eksikliğiyle ilgili olduğunu biliyorum. Antioksidant vitaminlerin eksikliği şizofreniyle irtibatlı, İngilizlerin raporuna göre... Folic asit, yağ sağlayıcı Omega-3 asitler ve selenyum eksikliği ise hastalıklara yol açıyor.

Bu bilgileri aldığım Guardian gazetesi 'beyin için yararlı' ve 'beyin için zararlı' yiyecek listeleri de veriyor. Yararlı olanlar şunlar: Sebzeler, özellikle lifli olanlar... Fındık ve meyve içleri... Meyve... Kabuğu soyulmamış tahıl ürünleri... Organik yumurta... Çiftlik ürünü balık veya deniz balığı, özellikle yağlıları... Zararlıları da not edin: Yağda kızartılmış ayak üzeri yiyecekler... İşlenmiş gıdalar... Hormonlu yiyecekler... Alkol... Şeker... Çay ve kahve... Bazı katkı maddeleri...

"Sağlık önemli, kafa sağlığı daha da önemli" diyorsak, yapmamız gereken çok basit: Sağlıklı besleneceğiz...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi