|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| Y A Z A R L A R | 24 OCAK 2006 SALI | ||
|
|
Avrupa İstikrar Girişimi (ESI) adlı kuruluş 2004 yazından bu yana Türkiye ile ilgili üç konu üzerinde çalışmalar yaptı: 1. Ülkenin farklı yerlerinde ekonomik ve sosyal kalkınma, 2. Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecindeki reformlar, 3. Avrupa Birliği'nin genişlemesi ve üye ülkelerde Türkiye konusundaki tartışmalar. Bu çalışmalar sonunda bir rapor yayınlandı. Raporun adı İslami Kalvinistler: Orta Anadolu'da Değişim ve Muhafazakarlık. Şimdi Türkiye'de bu rapor tartışılıyor. Raporun ana teması şu: Orta Anadolu'da ekonomik bakımdan en gelişmiş merkezlerin başında Kayseri geliyor. Kayseri örneğinde ortaya çıkan ekonomik gelişmişlik aynı zamanda dini değerlere bağlı muhafazakar bir beldedeki gelişmişliği ifade ediyor. Bu örnek ekonomik kalkınmanın ve modern dünyanın değerlerinin İslam ile bütünleşebileceğini ortaya koyuyor. Bu durumu en iyi özetleyen "İslami Kalvinizm"dir. Raporun son cümlesi anlamlı: "Ekonomik başarı ve toplumsal gelişmenin, İslam ve modernliğin sorunsuz biçimde birlikte yaşadığı bir ortam oluşturduğu ortada. Bugün Avrupa Birliği'ne girmek için çabalayan işte bu tür değerlerle şekillenen bir Anadolu." Orta Anadolu'da başarılı ekonomik faaliyetlere imza atan dinar müteşebbislerin "kalvinistler" olarak nitelendirilmeleri, aslında modern döneme damgasını vurmuş bir tartışmayı yeniden gündeme getirmektedir. Genelde din ve ekonomik kalkınma arasındaki ilişki, özelde ise İslam dini ile modernleşme ilişkisi üzerindeki tartışma. Dinlerin ekonomik kalkınma ve gelişmedeki rolü modern dönem sosyal bilimlerin en önemli problematiğini oluşturmuştur. 19. yüzyılda ekonomi ve sosyoloji sahasında teori geliştiren bilginlerin hemen hepsi bu konuda çeşitli tezler ileri sürmüş, tartışmaya katılmışlardır. A. Comte'tan Marks'a, Durkheim'den Weber'e kadar hemen her bilgin teoriler geliştirmişlerdir. Bunların içerisinde sanıyorum en müessir olanı Marks ile Weber olmuştur. Marks din konusunda takındığı menfi tavır ve ekonomik gelişmeyi üretim ilişkilerine dayandırmasıyla ünlenmiştir. Ona göre "din, yoksul halkın afyonu" idi. 20. yüzyılın başlarında Weber tamamen farklı bir bakış getirmiştir. Meşhur Alman sosyologu Avrupa'nın farklı ülkelerinde ekonomik kalkınmanın farklı oluşunu din değişkeni ile açıklamaya çalışmıştır. Onun tespitlerine göre Protestanların hakim durumda oldukları ülkeler Katolik ülkelere göre daha gelişmiş durumdaydı. Bunun temel nedeni Protestanlığın (Kalvinizmin) müntesiplere kazandırdığı zihniyette yatıyordu. Katolisizm öte dünyaya ve münzevi hayata önem verirken Kalvinizm bu dünyaya ve çalışıp üretmeye önem vermekteydi. Bu iki farklı zihniyet ekonomik davranışları farklı kılıyor ve kalkınmayı etkiliyordu… Peki İslam dininin ekonomik kalkınma, modernlik ve gelişme üzerindeki etkisi nedir? Bu soru kadim ve altından kalkılması kolay olmayan bir sorudur. Üzerinde her türlü spekülasyon yapılabilir. Zaten yapılıyordur da. Dahası konu sadece bir bilimsel tartışma ve ekonomik gelişmeyi açıklama çabası değil aynı zamanda global siyasetin de önemli sorun alanlarından biridir. İslam dininin Müslümanlara kazandırdığı zihniyet dünyası ekonomik kalkınma ve modernleşme konusunda nasıl bir rol oynamaktadır? Raporun cevap aradığı temel soru bu. Bu soruya Kayseri örneğinden hareketle cevap vermeye çalışıyor. Rapor buradaki müteşebbislerle konuşuyor, belli değerleri tartışıyor ve bu dindar insanların gerçekleştirdikleri ekonomik başarıda dinin kendilerine kazandırdığı değerlerin ve zihniyetin etkisini belirlemeye çalışıyor. Son söz olarak da Avrupalılara Avrupa Birliği'ne girmek için çabalayan Türkiye'nin Batı'nın bildiği "değerlerle şekillenen bir Anadolu" olduğunun haberini veriyor. Rapor Avrupalılara "çekinecek, kaygılanacak bir şey yok, bu sizin sandığınız Batı ile çatışan bir Anadolu değil" demek istiyor. Herhalde cevabı aranan soru şu: Hem dindar, hem zengin/müteşebbis, hem Avrupalı olunur mu?
|
![]()
| ||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |