T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
A K T Ü E L 29 OCAK 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

İşkemben temizse AB'ye girersin

Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde kokoreç başlığıyla en çok tartışılan konu hiç şüphesiz sakatatlar oldu. Sakatatlar içersinde kokoreçle birlikte en çok talep görense işkembe çorbası. 1250 üyesi bulunan İstanbul İşkembe Çorbacılar Odası Başkanı Fevzi Uluceviz, AB sürecinde işkembenin geleceğini ve tarihini anlattı.

İstanbul'daki çorbacıların yarısından fazlasının işkembeci olması; bol sirke, sarımsak denince akla gelen, sevenlerinin vazgeçemeyeceği tat olan işkembe çorbasına talebin çokluğunu da ortaya koyuyor. Diğer illerde Lokantacılar Odası'na bağlı olan işkembe çorbacıların sayısını tahmin etmek de güç değil. Türkiye'deki işkembe çorbacılarının sayısı ise tahminen 1500 kadar. Bu bilgiler şunu gösteriyor ki; AB sürecinde tartışmaya açılan sakatat tüketiminden vatandaşlarımızın vazgeçmesi mümkün gözükmüyor.

1250 ÇORBACI ÜYESİ VAR

1956'da dernek olarak örgütlenen işkembe çorbacıları, 1965'te çıkan yasanın ardından İşkembe Çorbacılar Odası olarak faaliyet göstermeye başlamış. Sakatatçılar Odası'yla birleşmiş olan İSTESOB'a (İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'ne) bağlı İşkembe Çorbacılar Odası'nın bugün 250'si aktif, 1000'i gayri aktif olmak üzere toplam 1250 üyesi bulunuyor. 1250 üyenin aşağı yukarı 700'ü işkembe çorbacısı. Birliğin başkanı ise İktisat mezunu Fevzi Uluceviz.

Avrupa Birliği sürecinde belki de en büşük tartışma yaratan sakatat konusu işkembecileri de fazlasıyla ilgilendiriyor. Kokoreçle başlayan tartışma işkembe çorbasının hijyenini ve uyum sürecindeki değişimini ortaya koyuyor. Durumun farkında olan İşkembe Çorbacılar Odası, kendi denetim mekanizmasıyla çorbacılara hijyen ve ustalık belgesi dağıtıyor.

YUNANİSTAN'DA DA VAR

İşkembe çorbasının Avrupa Birliği'ne girdiğimiz zaman yasaklanmayacağını söyleyen Fevzi Uluceviz şöyle konuştu; "Bir deli taş atar kuyuya 40 akıllı çıkartamaz. Bizde de öyle. Şimdi Avrupa Birliği'ne tâbi olan, mesela Yunanistan, bizim komşumuz, onlarda da 157 tane işkembeci var. Yunanistan'da, 7 milyon nüfusta. Bizde aşağı yukarı İstanbul'da tabiî Anadolu'da da var ama onlar lokantacı sınıfında bizimki ayrı bir sınıf olarak kalıyor. Bizde de aşağı yukarı normalde işkembe çorbacısı 300 aktif olması lazımken kayıt dışı olanlar ve diğer birleşik esnaf odalarına kayıtlı olanlar olduğundan dolayı da daha az sayıda gözüküyoruz. Sakatatçılarla da bizde aşağı yukarı 600 tane olması lazım, şu anda aşağı yukarı 307 tanesi aktif gözüküyor, diğerleri gayri faal gözüküyor. Ve şimdi Yunanistan'da da sakatatçı var. Sakatat olmadığı yer yok. Yalnız adamlar ne yapıyor, temiz dükkanları. Bizim dükkanlarımız da temiz. Bizim dükkanlarımız onların işkembeci dükkanlarından beş kat daha düzenli beş kat daha temiz işin doğrusu, mal kalite olarak da iyiyiz, sakatatçıları da düzelttik. Onlar da düzenli olmaya başladılar"

BİZ KÜLTÜRLÜYÜZ

İşkembe Çorbacılar Odası'nın benzer odalara nazaran daha kültürlü olduğunu söyleyen başkan Uluceviz; "Ben mesela üniversite mezunuyum. 62'de İstanbul İktisat'ı bitirdim.Birlik'te bile doğru dürüst denetçi olacak üniversite mezunu yokken benim odamda 3 tane üniversite mezunu var. Bizim kültür seviyemiz hepimizin yüksek diğer odalara göre. Aşağı yukarı 1968'den beri işkembecilik yapıyorum. Ortağımız var o çalışıyor. Ben odada kaldığım için ona bıraktık bir nevi. Buraya 4 sene 5 sene çalışmış kişiler geliyor, gelişi güzel adamları almıyoruz. "İşkembe çorbası nedir? İşkembeci nedir? Kimden alır, nasıl olur? Hangi şeye bağlı esnaf odalarının hangisine bağlıyız? Ustanın görevleri nelerdir? Ne yapar?". bunları bilmeden almayız"

İŞKEMBE KÜLTÜRÜ RUMELİ'DEN GELME

İşkembe Osmanlı'dan, Rumeli'den gelme. Oradaki Türklerle beraber Bulgar ve Rumların daha ziyade buraya yerleştirdiği bir yemek. Tabiî işkembe ilk burada, İstanbul'da çıktı. Sonra Anadolu'ya, Ankara'ya yayıldı. Bizim buradaki ustalarımız Ankara'ya gittiler, Ankara'da açtılar, sonra Ankara'dan Anadolu'ya açıldılar. Hep böyledir. Anadolu'da bir işkembeci dükkanı göremezdiniz. Son zamanlarda açıldı. Mesela bizim arkadaşlarımız gitti Bursa'ya açtı. Ankara'ya hep İstanbul'dan gidenler açtılar. Yani bu yemek kültürü Rumelili Türklerden gelme. Antalyalı ve Ankaralı işadamı ikisi bunu takmış kafalarına, Türkler mi bunu buldular demişler, yoksa Rumlar mı? Dava konusu olmuş, bana sordular. Telefonla cevap verdim. Türklerin tabiî ki dedim. Kalkıp da şimdi kendi öz be öz kültürümüzü de onlara kaptıracak halimiz yok. Mesela şimdi Yunanlılar da döner bizim diyor, biz de diyoruz. Dönerin aslı Anadolu'dan gelme, kim ne derse desin.

KANA KUVVET, GÖZE FERDİR ÇORBA

Ahmet Rasim şöyle demiş: Kana kuvvet, göze fer, batna ciladır çorba / Alemin sevgilisi dense sezadır çorba . Demek istiyor ki her sağlıklı insanın mutlaka yemesi gereken şey. Rahatsız olanların midesini rahatlatıyor, hazmı kolaylaştırıyor, asidi kaldırıyor, ekşimeyi kaldırıyor. Bugün işkembe İstanbul'da fakir fukaranın en çok tercih ettiği gıdalardan biri. Şunu söyleyeyim yalnız Türkiye'de en sağlıklı gıda bugün işkembe çorbası. 'Niye?' diyeceksiniz. Çünkü 80-100 derecede kaynamadıktan sonra işkembe çorbası olmaz. Attığınız zaman içine mesela anneleriniz evde yaptığı vakit çorbayı bembeyaz, kaygan bir şey oluyor, ama bizdeki bir buçuk saat 100 derecede kaynıyor aşağı yukarı. Çok kaynadığı için zaten mikrop diye bir şey kalmıyor. Bir de tamamen kendi yağı ile pişiyor.

BİRBİRİNDEN İLGİNÇ ODA İSİMLERİ

Büyükşehirlerde bulunan ilginç Esnaf ve Sanatkarlar Odaları'ndan bazıları: İstanbul İşkembe Çorbacılar Odası, İstanbul Gezici Sütçüler Odası, İstanbul İyi Su Satıcıları Odası, İstanbul Sandıkçı Bıçkıcılar Odası, İstanbul Gazozcu Sucular Odası, İstanbul Sıvacı Boyacı İnşaatçılar Odası, İstanbul Yükçüler Odası, İstanbul Sepetçi Sapçılar Odası, İstanbul Eski Elbiseciler Odası,Yolcu Taşıyan Deniz Dolmuş Nakil Vasıtaları Esnaf Odası, İstanbul Düğün Salonu İşletmecileri Odası, K.Hamam Kasaplar, Ankara Keresteciler Odası, Ankara Müzisyenler-Düğün Salonu İşletmecileri Odası, Oto Galerileri, Oto Alım Satımı, İş Takipçileri Park ve Garaj İşletmecileri Yıkama Yağlama ve Plaka İmalcileri Odası, U.Hallaçlar ve Yorgancılar Odası, Pastacılar, Tatlıcılar ve Şekerciler Odası.

  • GÜLHAN ALAY / İSTANBUL

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi