T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
A K T Ü E L 29 OCAK 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Kiliselerde papazlara İslam'ı anlatıyor

Kiliselerde papazlara, üniversitelerde ise her dinden gence İslam'ı anlatan Türk Kadınları Kültür Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Cemalnur Sargut, İslam dinini anlatmak dünyayı için geziyor.

Ayşe
Olgun
Tasavvuf terbiyesiyle yetişen ve asıl mesleği kimya öğretmenliği olan Türk Kadınları Kültür Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Cemalnur Sargut, Avrupa ve ABD'de kiliselerde ve ilahiyat fakültelerinde Hıristiyan cemaatine İslam'ı anlatıyor. Sargut'u dinlemek için salonları tıklım tıklım dolduranlar arasında papazlar, cizvitler de var. Hıristiyanların özellikle Kur'an'daki Hz. Meryem kıssasından çok etkilendiğini söyleyen Cemalnur Sargut, 'siz Hz. Meryem'i bizden daha iyi tanıyorsunuz' diyen Hıristiyan gençlerinin Müslümanlığı seçtiğini dile getiriyor.

DÜNYAYI GEZİP İSLAM'I ANLATIYOR

Cemalnur Sargut, bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra kendini tamamen tasavvufa vermiş. Türk Kadınları Kültür Derneği Başkanlığı'nı sürdüren Sargut, aynı zamanda dünyayı gezerek her dinden insana İslam'ı anlatıyor.

İslam'da tasavvuf, Hz. Peygamber, Kur'an'a göre Hz. Meryem, Hz. Yusuf, Hz. Adem, Hz. İbrahim, namaz ve diğer ibadetler, Hz. Mevlana, Hz. Fatma, ve tasavvuftaki diğer kadınların hayatlarını anlatan Sargut'u dinleyenler arasında rahip ve rahibeler de var.

Bu kadar geniş bir kitlenin tasavvuf sohbetlerine katılmasının sebebini Sargut tasavvufun evrensel bir boyutu olmasıyla açıklıyor. "Tasavvufun bütün dinlere hitap eden manası var" diyen Sargut, tasavvuf gözlüğüyle dinlere bakıldığında dinler arası farklılıkların ikinci planda kaldığını belirtiyor. İslam'ın son noktasının güzel ahlak olmasından dolayı da insanların etkilendiğini söylüyor.

Özellikle Mevlana düşüncesine olan sevgiyi ise Sargut şu cümlelerle açıklıyor: "Mevlana'nın büyüklüğü konuştuğu gibi yaşayan, yapmadığı hiçbir şeyi öğrencilerine empoze etmemesinden kaynaklanıyor. Ayrıca Mevlana İslam'ı ve tasavvufu felsefe isteyene felsefeyle, sanat isteyene sanatla musiki isteyene musikiyle anlatmış."

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi