T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 31 OCAK 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

İbrahim KARAGÜL

Kazanan Hamas, kaybeden onlar! Hiçbir şey yapamazlar!

ABD'nin, İsrail'in ve AB'nin Hamas'ın iktidara gelmesine karşı yapacakları hiçbir şey yok. "Yardımları keseriz" demekten başka hiçbir kartları yok. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, bütün ülkelere Filistin'e yardımları kesme çağrısı yapıyor. Kessinler... AB yola geldi, yardımı kesmiyor. 1.6 milyar dolar dış yardımın içinde ABD'nin payı 70 milyon dolar. Venmese ne olur.. Parayı keserlerse Hamas daha da güçlendir. Müslümanlar yardım kuyruğuna girer. Camilerde bile yardım toplanır. Ne yapacaklar, özgür iradelerini yansıttığı için bir halkı açlığa mı mahkum edecekler?

Ne utanç verici! Bir millete, özgürlük inancıyla tercih yapan bir millete bu kadar baskı insanlık adına ne acı. Onlar hiçbir milletin tahammül edemediği zorluklara katlandı. Cenin katliamını yaşayan bir halk, ayakta kalmayı bilecektir. Onlar sahipsiz mi sanıyorsunuz! Para vermezlerse Hamas bitecek mi? Özgürlük talepleri sona mı erecek? Direniş yenilecek mi? Elbette hayır! Hiç biri olmayacak.

İsrail'in suikast politikasının mimarı Avi Dichter, hükümet kurulduktan sonra "Hamaslı bakanları öldürebileceklerini" söyledi. Şeyh Ahmet Yasin'i füzelerle öldürdükleri gibi. Bir yanda seçim diğer yanda demokrasiye katliamla cevap veren zihniyet. Bir yanda özgürce varolmak isteyen bir halk, diğer yanda demokrasi adı altında bu halkı boğmaya çalışan bir dünya. Hamas, "1967 sınırlarına dönülsün İsrail'le ateşkes yapalım" diyor, onlar ölüm listesi hazırlıyor? Kim terörist? Oy verenler iki şey istedi: "İşgal sona ersin, sürgünler dönsün" Bundan daha masum ne olabilir?

Batı, Hamas'la yaşamaya öğrenecek. Başka yolu yok. Çünkü Filistin'in geleceğinde Hamas'tan başka bir aktör yok. Öldüre öldüre bitiremedikleri bir kadro iktidara geldi. Filistin gerçeği artık bu.

Batı, İslamcılarla birlikte yaşamaya da alışmak zorunda. Bu coğrafyanın başka geleceği yok. Çürüyen rejimlerin yerine geçecek başka kadrolar yok. Bu gerçekle yüzleşmek zorundalar.

Bugüne kadar bütün müdahaleleri şiddetli reaksiyon doğurdu. İster işgal, isterse "demokrasi teşviki" adı altında olsun, her girişim daha güçlü dalgaları besledi. ABD ve müttefikleri, kısa vadede kazançlı görünseler de, ağır kayıplarla karşı karşıya. Denemedikleri yöntem kalmadı. İşgal, rejim değişikliği, silahsızlandırma, demokrasi ihracı.. Hepsi başarısızlığa mahkum.

Irak ve Afganistan'ı işgal ettiler. Irak'ta direnişi kıramadılar. Seçim'den istemedikler güçler kazançlı çıktı. Afganistan'ı kendi başına bıraksalar şu anki yönetim o gün çökecek. Filistin'de rejim değişikliği uyguladılar. Kendilerine bağlı kadroları iktidara taşıdılar. İlk seçimlerde işbirliği yaptıkları kadrolar ağır yenilgiye uğradı.

Yarın Suriye'de benzer bir yöntemi deneyecekler. Ne olacak, yine ABD ve müttefiklerini istemeyen güçler iktidara gelecek. Bir entrika üzerine kurdukları Lübnan stratejileri farklı mı?

1991'de Cezayir seçimlerine müdahale ettiler. İslami Selamet Cephesi'nin (FIS) iktidar yürüyüşünü engellediler. Ülkeyi iç savaşa sürüklediler. Yüz binlerce insan öldü. Yarın Ortadoğu'da, Kuzey Afrika'da, Güney Asya'da aynı şeyler olacak. Hangi ülkenin bundan başka alternatifi var?

Müslüman Kardeşler Mısır seçimlerinde büyük zafer kazandı. Irak'ta İslamcı Şiiler kazandı. Hizbullah silahsızlandırılamadı. İran'da Ahmedinecad'ın seçilmesinin nedeni yine aynı reaksiyondu. Şimdi İsrail'in karşısına yeni bir Hizbullah, Hamas çıktı.

Mesele Hamas'ın İsrail'i tanımaması değil, kontrol edemedikleri bir gücün yükselişi. Filistin halkı nasıl onlardan bağımsız karar verebilir? Tahammül edemedikleri bu. Tahammül edemedikleri demokrasi! O ağızlarından düşürmedikleri, bütün gizli gündemlerini kamufle etmek için kullandıkları demokrasi!

Onlar bu topraklarda hiçbir ülke için demokrasi istemediler. Sadece onu kullandılar. İşgal için, yağma için, kan için kullandılar. Onlar demokrasiyi sadece kendileri için istediler. Sadece kendi çıkarlarıyla örtüştüğü kadar istediler.

Ne oldu "demokrasi ihracı"na? Bush yönetiminin o dillere destan demokrasi paketlerine! Ortadoğu'da tek istedikleri bu değil miydi? Bunun için kampanyalar düzenleyip belli ülkelerde belli kadroları beslemiyorlar mıydı? Ne oldu Büyük Ortadoğu Projesi'ne? İşte size fırsat. Hadi demokrasiye sahip çıkalım!

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi