|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| Y A Z A R L A R | 31 OCAK 2006 SALI | ||
|
|
"Komplo teorileri benden uzak dursun" dedikçe her taşın altında 'komplo' arayanlar paçama takılıyor. Hem de ne komplolar! En olmayacak kişi ve örgütler arasında irtibat kurup herkesin kafasını karıştırmayı amaçlayan komplolar... Filistin'de olanı gördünüz. ABD ve İsrail başta olmak üzere Batı ülkeleri tarafından 'terörist' ilân edilmiş Hamas örgütü seçimin gâlibi çıktı. Sürgün hayatı yaşadığı Şam'da düzenlediği basın toplantısını Arap televizyonlarından canlı izlediğim siyasî lideri Halid Maşal, "Bu büyüklükte zaferi biz de beklemiyorduk" dedi. Bush ise tepki koydu: "Silâhı bırakıp terörden vazgeçtiklerini açıklasınlar, aksi halde görüşmeyiz ve yardımı da keseriz..." Şimdi bu gelişmede bir komplo olur mu?
Washington Filistin'de ne olduğu üzerine kapsamlı değerlendirmeler yapıyormuş; Yasemin Çongar dün Milliyet'te yazdı. "Bush yönetimini 'Arap dünyasında demokrasiyi gözü kapalı teşvik edip Amerika'nın düşmanlarına iktidar yolu açmakla' suçlayanlar" varmış; pek çok ABD'li, Türk ve İsrailli gözlemci, "Sonuç, Bush'un budalalığının kanıtı. Arap dünyasında her yere sandık kurmaya, her isteyeni seçime sokmaya kalkarsan olacağı bu" tepkisini veriyormuş. Çongar böyle yazdı... Komplo bunun neresinde? Her şey açık-seçik ortada olduğu halde, Hamas'ın Filistin'deki siyasî zaferine 'komplo' gözlüğüyle bakanlar da var. Yalnız Türkiye'ye dönük 'komplo' iddialarına ters bakmıyorum, her taşın altından "Bu, birilerinin tezgâhı" sonucunu çıkartmaya her yerde karşıyım ben. Günde kimbilir kaç kez, "Allah'ım akıl sağlığımı elimden alma" diye dua etmem bu yüzden... Duama rağmen neler okuyorum! Biraz kurcalayınca, seçimden çok önce, "Göreceksiniz, Hamas iktidara gelecek" iddiasına girenler olduğunu bile öğrendim. Benim 'yeni duyduğum' iddialar belli bir çevre tarafından yıllardır yazılıp durulurmuş meğer... İsrail'in bazı Hamas liderlerini suikastla ortadan kaldırma kampanyasını ısrarla sürdürdüğü günlerde kaleme alınmış şu satırları beraberce okumaya benim hatrıma tahammül edeceksiniz artık: "İsrail ile Hamas ölümcül bir savaşa tutuşmuş olabilir; ancak ABD istihbaratında çalışmış ve halen görevli birden fazla kişiye göre, Tel Aviv, 1970'lerden itibaren Hamas'ı mâlî açıdan doğrudan veya dolaylı desteklemekteydi." Richard Sale imzalı ve 18 Haziran 2002 tarihli bu iddiayı akıl almıyor. CSIS'in Ortadoğu uzmanı Tony Cordesman'a göre, İsrail, KKÖ'ye karşı denge oluştursun diye desteklemiş Hamas'ı... Bir CIA görevlisi de, "Hamas, daha güçlü ve lâik Fetih örgütünü dinî bir rakiple dengeleme politikasının ürünüydü" demiş... "Komplolara asla yaklaşma" kuralını sıkı biçimde uygulamasam belki beni de etkileyecekler... Dünyanın her yerinde, bir güç, başka bir güçle çarpışırken, karşı gücü zayıflatmak için onu bölmeye, bunu yapamıyorsa karşısına gücünün bir kısmını alıp götürecek dişli bir rakip çıkarmaya çalışır... Bu konuda müthiş deneyimli İsrail'in, FKÖ ve el-Fetih'i zayıflatmak için karşısına rakip çıkmasını istememesi düşünülemez bile. Ancak, bundan ötesi, yani İsrail'in FKÖ karşısına dinî ağırlıklı rakip bir örgüt çıkmasını istemesi ötesi, bana hayli sorunlu görünüyor. Uçuk-kaçık teoriler de o alanda dolaşıp duruyor işte. Sabah namazı çıkışı şehit edilen Şeyh Ahmed Yasin Hamas'ın kurucu lideriydi; onun ilk örgütü olan el-Mücemma el-İslâmî 1978'de İsrail'de tescil edilmiş; onaylanması tâlimâtını dönemin İsrail başbakanı Menahem Begin vermiş... Petrol zengini ülkelerden Filistin'e gönderilen mâlî yardım bankaları aracılığıyla örgüte ulaşırken İsrail sesini çıkartmamış... FKÖ İsrail baskısı üzerine merkezini Filistin dışına (önce Beyrut'a, sonra Tunus'a) kaydırınca, İslâmcılar işgal altındaki topraklarda rahat hareket imkânı bulmuş... Enver Sedat Mısır'da okumalarına engel olunca Filistinli öğrenciler kendi üniversitelerine gitmek zorunda kalmışlar; oralarda İslâmcılar etkiliymiş ve bugünün Hamas liderleri böyle eğitilmiş... İşte bu iddialar 'komplo teorisi' tanımı içine tam giriyor... 'Komplo teorisi', ama etkili. Dün, Filistin seçimleri üzerine yazılmış en dengeli yazılardan birine imza atan Radikal'den Ceyda Karan şu notu koymayı ihmal etmemişti: "Independent yazarı Robert Fisk'in geçen haftaki yazısındaki bir detay dikkatimi çekti, aktarıyorum: Efendim, Fisk, 1983'te İsraillilerin Hamas'la gayet güzel temas ettiklerini anlatırken, bölgeye yapacağı ziyaretten önce üst düzey bir Hamas yetkilisiyle konuşmasından söz ediyor. Hamas yetkilisi ona, 'En iyisi Şimon Peres'le konuşman' diyor ve ekliyor, 'Al işte numarası". Hayat komplo değildir; bunu bilin yeter...
|
![]()
| ||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |