T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 4 ŞUBAT 2006 CUMARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv
Gökhan ÖZCAN

Kısa devre hatıraları

Hepimiz her gün birbirimize lüzumu ve enteresanlığı çok tartışılır bir araba laf ediyoruz. İkibinli yılların evrensel gerçeklerinden biri de maalesef bu; çok ve boş konuşuyoruz. Ancak yeryüzüne yayılan kalabalık insanlık ailesi içinde her genellemenin bir istisnasına rastlanabiliyor. Britanya'da yaşayan 80 yaşındaki bir ihtiyar da çevresindekilere anlattıklarıyla bu genellemeye istisna teşkil ediyor. Esasen onun söylediklerinin lüzumu da tartışılabilir, ama en azından enteresanlığı su götürmez. Ne anlatıyor dersiniz bu beybaba? Garip ama gerçek, bu tonton ihtiyar ısrarla, en yakın arkadaşının cenaze törenine daha önce de katıldığını, televizyon programlarını daha önce de izlediğini, sabah kalktığında hep aynı kuşun ağacın hep aynı dalında hep aynı melodiyle öttüğünü söylüyor. Enteresan değil mi? İhtiyarın anlattıklarını Leeds Üniversitesi'nde de enteresan bulanlar olmalı ki, bir ekip derhal ihtiyarı incelemeye sevkediliyor. İnceleme sonucunda beybabamızın kronik "deja vu" illetinden mustarip olduğu kanaatine varılıyor. Muhtemel ki biliyorsunuz, "deja vu", insanın yaşadığı şeyleri daha önce de ayniyle yaşadığı hissine kapılmasına deniyor. Yani ihtiyarın ne arkadaşının cenaze törenine daha önce katılmışlığı var, ne televizyon programlarını daha önceden izlemişliği, ne de bahçesindeki kuş sabah melodisini durmadan tekrar ediyor. Uzmanların söylediğine göre ihtiyarın beyni, geçici bilgileri depolayan lobunda meydana gelen kısa devreler nedeniyle varolmayan hatıralar üretiyor.

Sizler yaşadınız mı bilmiyorum, ama ben bu ihtiyar kadar sık olmasa da bu "deja vu" hadisesini zaman zaman yaşıyorum. Yani yaşadığım bazı şeyleri daha önce de tıpa tıp aynı şekilde yaşadığım zannına kapılıyorum. Bu sebeple ucu reenkarnasyon saçmalıklarına varmayacak bir üslupla kendime "Acaba ben kendi hayatımın tekrar gösterimi miyim?" diye sorduğum olmuştur. Meğer bu durumun da bir açıklaması varmış. Ben yaşadığım "deja vu"ların ne idüğünü düşünürken, beynimin geçici bilgiler lobunda hain bir kısa devrenin nekahet dönemi yaşanıyormuş. Meğer en azından kişisel tarihimiz bir tekerrürden ibaret değilmiş ve aslında tekerrür sandığımız şey bir kısa devreden ibaretmiş!

Beyin lobları konusunda uzman değilim, ama bu açıklama bana yine de ikna edici seviyede mantıklı görünüyor. Geçici bilgilerimi depolayan beyin lobumda yeni kısa devreler olmazsa, artık popçu taifesinin aslında hep aynı besteyi tekrar tekrar besteleyip söylediği, Fenerbahçe'nin el marifetiyle nice puanlar topladığı, siyaset erbabının ufukta her seçim vehmettiğinde "nereden buldun" sorularıyla uyandığı şeklindeki 'sanı'larıma itibar etmeyeceğim. Bunların beynimdeki kısa devrelerin hafızama çiziktirdiği varolmayan hatıralar olduğunu bileceğim. Bozuk plaklar gibi aynı çiziğe takılıp hep aynı nakaratı söylemeyeceğim. Pencereme konarak her gün aynı saatte hep aynı melodiyle öten ne kadar kuş varsa hepsini kovalayacağım. Bütün bunlara sadece gülümseyeceğim ve geçeceğim. Geçici bilgilerimi depolayan beyin loblarıma iyi bakacak, varolmayan hatıralara asla yüz vermeyeceğim.


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Dizi | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi