T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Ç A L I Ş A N I N   S E S İ 2 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 


Tahsin SINAV


Sosyal Sigorta mevzuatında yemek yardımı uygulaması nasıldır?

SSK mevzuatı açısından yemek yardımı uygulaması, Pazartesi günü incelediğimiz vergi mevzuatından farklılık arz etmektedir.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 29.07.2003 tarihli, 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile değişik 77'nci maddesinin ikinci fıkrasında, ölüm, doğum ve evlenme yardımları, yolluklar, kıdem, ihbar ve kasa tazminatları, ayni yardımlar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca miktarları yıllar itibariyle belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamlarının sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde nazara alınmayacağı, bunların dışında her ne ad altında ödeme yapılırsa yapılsın tüm ödemelerin prime tabi tutulacağı öngörülmüştür.

Bu hükme göre;

1- Sigortalılara işyerinde veya müştemilatında yemek verilmesi suretiyle yapılan yemek yardımları sigorta primine tabi değildir. Tartışmasız olarak doğru olan budur.

2- 77. maddede belirtildiği şekilde, 01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere yapılan bu değişiklik gereğince, SSK primi kesintisi yapılmayacak yemek yardımı miktarlarının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca belirleneceği hükme bağlanmıştır. Bakanlık, "Sigorta Primlerinin Hesabına Esas Tutulacak Kazançların Aylık Tutarının Tespitinde Nazara Alınmayacak Olan Yemek Parası ile Çocuk ve Aile Zamlarının Günlük ve Aylık Tutarlarının Tespitine İlişkin Tebliğ"i 29.01.2004 tarih ve 25361 sayılı Resmi Gazete'de yayınlayarak belirlemesini yapmıştır. Bu Tebliğ ile 01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere sigortalılara yemek parası adı altında yapılan ödemelerin, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmemesi şartıyla, fiilen çalışılan gün sayısı dikkate alınarak 16 yaşından büyükler için her yıl belirlenen günlük asgari ücretin, yani 01.01.2006-31.12.2006 dönemi için günlük 17,70.-YTL'nin % 6'sının (1,06.- YTL) yemek verilecek olan gün sayısı ile çarpılması sonucunda bulunacak miktarının aylık sigorta primine esas kazançların hesaplanmasında dikkate alınmaması, dolayısıyla bulunacak bu tutardan sigorta primi kesintisi yapılmaması öngörülmüştür. Ancak, işverenler işçilerine, 01.01.2006-31.12.2006 dönemi için günlük 1,06.- YTL'den fazla yemek parası verirse, istisna olarak belirlenen bu tutarı aşan kısımdan sigorta primi kesilecek ve SSK'ya ödenecektir.

Tekrar özetleyecek olursak, kanunda yapılan bu düzenleme karşısında; yemek paraları, yukarıda açıklanan madde hükmü uyarınca, sigortalılara yemek parası adı altında yapılan ödemelerin, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmemesi şartıyla, fiilen çalışılan gün sayısı dikkate alınarak 16 yaşından büyükler için her yıl belirlenen günlük asgari ücretin %6'sının yemek verilecek olan gün sayısı ile çarpılması sonucunda bulunacak miktarının aylık sigorta primine esas kazançların hesaplanmasında dikkate alınmaması, dolayısıyla bu tutardan sigorta primi kesilmemesi gerekmektedir.

3- Yemek çeki (ticket) şeklinde yapılan yemek yardımı ödemelerinde de bu kural geçerlidir. (Bak. Serdar GÜNAY, Yemek Çekleri Prime Tabi mi?, Yaklaşım Dergisi, Ocak 2006, s.179-182).

4- Pazartesi okuyamayanlar açısından vergi mevzuatı yönünden özetleme yaparsak, hizmet erbabına işverenlerce yapılan yemek yardımları istisna tutarı, 01.01.2006'dan itibaren 8,25 YTL olarak belirlendi. İşyerinde ve işyeri müştemilatında yemek verilmeyen hallerde, personele dışarıda yedirilecek yemeklerin bazı şartlarla vergiden müstesna bir ücret ödemesi sayılacağı açıklanmıştır. Buna göre istisnadan yararlanılabilmesi için;

  • Yemek yiyen personelin ismen belgelenmesi;

  • Verilen yemeklerin fiilen çalışılan günlere münhasır olması;

  • Yemek bedellerinin personele değil doğrudan veya yemek fişleri yoluyla yemek hizmeti verenlere ödenmesi;

  • Yemek veya yemek fişi faturalarının işveren adına düzenlenmesi;

  • Günlük yemek bedelinin, her bir personel için, Gelir Vergisi Kanunu'nda öngörülen haddi aşmaması şarttır.

    Yani 2006 yılı için 8,25-YTL'yi aşmaması gerekmektedir. Bu haddi aşan tutar, KDV tutarıyla birlikte net ücret ödemesi sayılır ve brütü hesaplanarak vergiye tâbi tutulur. Had içindeki tutar, KDV tutarı indirilerek gider veya maliyet kaydedilir. Yemek servisi veren şirketlerden alınan ve personele dağıtılan yemek fişleri kullanılmak suretiyle lokantalarda yenen yemekler de yukarıda belirtilen had dâhilinde istisnadan yararlanır.

    Personele yemek yedirmek veya yemek fişi vermek yerine, yemek bedeli ödemek yani nakit para vermek veya bunun yerine erzak vermek suretiyle yapılan her türlü yemek yardımları, mutlak olarak vergiye tâbi ücret ödemesi sayılır ve KDV dâhil brüt tutarı üzerinden stopaja tâbi tutulur.

    5- Kanımca yemek yardımı hususunda, SSK ve vergi mevzuatındaki bu farklı uygulamalara mutlaka ortak çözüm bulunmalıdır. Öncelikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, acilen yeni bir tebliğ yayınlayarak, en azından 8,25 YTL'yi ve hatta 10.-YYL'yi prim ödemesinden muaf tutmalıdır. Böylece çalışanlarımızın ücretlerindeki yetersizliğe ve sağlıklı beslenmeye katkı sağlanmalıdır. Zaten ücretlerden yüksek oranda prim alınmaktadır. Böylece nispi bir katkı oluşturulabilir.

    Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi