T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S A Ğ L I K 1 ŞUBAT 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Anne mi oluyorum!..

Anne adaylarının en çok merak ettikleri ve kendi kendilerine sıkça sordukları soru kuşkusuz "Acaba hamile miyim?" sorusudur. Bu heyecanlı bekleyiş anne adayının yanısıra baba adayını da zamanla etkiler

Anne adayındaki bazı bulgular her ne kadar hamile kalınıp kalınmadığı sorusuna yanıt verse de, test sonucu görülmeden bu bulgu pekiştirilemez. Zira, bazı belirtiler hamileliği andırsa da, bu başka durumlara bağlı olarak da hamilelik bulguları ortaya çıkabilir. O nedenle gebelik testleri günümüzde hamile kalınıp kalınmadığının en kesin teyit yöntemidir. Anne ve baba adaylarının heyecanla sonucunu bekledikleri gebelik testleri neden kişiye bu kadar heyecan verir, nasıl ve hangi yöntemlerle yapılır, yanlış sonuç alınabilir mi, test yaptırmanın en ideal zamanı nedir?. Tüm bu soruların yanıtlarını Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Gökmen İyigün verdi:

Gebelik testi neden heyecan kaynağıdır?

"Gebelik testlerinden heyecanlananları iki gruba ayırmak mümkündür. Birinci gruptakiler çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerdir. Bu çiftler uzun zamandır çocuk sahibi olamayıp kısırlık tedavisi görenlerdir. Pozitif sonuçları zafer çığlıkları, negatif sonuçları ise bir yıkım gibi algılarlar. İkinci grup ise istenmeyen olası hamilelik riskini ortadan kaldırmak için test yaptıranlardır.

Kaç türlü gebelik testi vardır?

Gebelik tanısı günümüzde başlıca 3 yöntemle konulabilmektedir. Bunlar idrar ve kanda yapılan gebelik testleri ve ultrasonla erken gebelik kesesinin görülmesidir. İdrar testleri; en eski ve en yaygın kullanılanıdır. Anne rahmine yerleşen embriyonun salgıladığı HCG hormonu önce anne kanına ve oradan da süzülerek anne idrarına karışır. Bu hormon idrarda belli bir değerin üzerine çıktığında da tespit edilebilir. Bu test için kadının orta idrarından bir iki damla vermesi yeterlidir. Test 1-2 dakika içinde pozitif, şüpheli, ya da negatif diye sonuç verir. Ancak güvenirliği en az olan yöntemdir. Yapıldığı güne göre % 5 ila % 50 oranında yanıltıcı sonuç verebilir. Test, adet günü ne kadar geçiyorsa ve ne kadar beklemiş idrarda yapılırsa, o kadar gerçeğe uygun sonuç verir. Adet 4-7 gün geçiyorsa % 75, 10 gün geçiyorsa % 95, 15 gün geçiyorsa da % 100'e yakın sonuç verir. Genelde test, adet günü geçmeden sonuç vermez.

Kan testi: Bebekten anneye geçen gebelik hormonu HCG'nin bir alt parçası olan B-HCG hormonunun anne kanında ölçülmesiyle saptanır. Hemen hemen kesin sonuç verir ve adet günü geçmeden de tanı konulabilir. Test sonucu birkaç mililitre kan verilmesini takiben bir saat içinde alınabilmektedir. Gelişmiş bir ultrasonla gebelik tanısı ise yaklaşık olarak bir hafta günü geçmiş kadınların rahminde gebelik kesesinin görüntülenmesi esasına dayanır.

Gebelik testleri yanlış sonuç verebilir mi?

En sık yanılma payı olan test idrarla yapılan yöntemdir. Henüz idrarda hormon uygun seviyeye çıkmadan yapılmışsa, kimyasal gebelik dediğimiz bir gebelik oluşmuş ama bebek canlılığını yitirmişse, ya da kısırlık tedavisinde kullanılan ilaçlar kullanılmışsa yanlış sonuç verebilir. Ayrıca erken gebelik haftasında test için aşırı su içip idrar sulandırılırsa testin yanılma payı artar. Kan testinde yanılma yok gibidir. Ancak orada da test gebelik gösteriyorsa; gebeliğin normal bir gebelik, dış gebelik, mol gebelik, düşükle sonuçlanacak kimyasal gebelik mi olup olmadığının uygun zamanda ultrasonla değerlendirilerek tespit edilmesi gerekir.

Ertesi gün hapları gebelik testlerini etkiler mi?

Ertesi gün hapları gebelik testlerini hiçbir şekilde etkilemez. Gebelik varsa vardır, yoksa yoktur.

Kanda gebelik hormonu tespit ediliyor

İstenmeyen gebelikler için önlem alınabilir mi?

İstenmeyen gebelikten kaçınmak için ertesi gün hapları veya rahim içi araçlar kullanılmalıdır. En erken gebeliğin tespiti adetin 21-22'nci gününde kanda gebelik hormonunun tespitiyle mümkün olduğundan, kan testi adetin 21-22'nci gününe ertelenmelidir.

Kan ve idrarda gebeliğin tespit edilmesi, gebelik isteyen çiftlerde heyecanı yatıştırır mı?

İdrar testleri gebelik haftasına göre % 50 ila 97 arasında yanıltıcı sonuç verirken, kan testiyle tanı kesin olmasına rağmen bulunan değer ne olursa olsun gebelik kesesinin ultrasonla rahim içinde gözlemlenmesine kadar kesin normal gebelik tanısı konulması mümkün olmamaktadır. Çünkü gebeliklerin bir kısmında düşük olmakta, bir kısmında dış gebelik oluşabilmektedir.

Sonuçlar aileleri kaygılandırıyor

Beklenen bir bebeğin sakatlığı hangi haftalarda nasıl taranıyor?

Gebelik boyunca yapılan her kontrolde, belki de her ultrasonda bir şeyler taranıyor ama bu konuda en önemli iki test bulunuyor. Bunlarda birincisi 11-14'üncü haftada yapılan Down Sendromu ve diğer kromozom anomalileri tarama testi diğeri de 20-22'nci haftada yapılan detaylı ultrasondur. Bu ultrason incelemesinde bebekteki yapısal anomalilerin bulunup bulunmadığı araştırılmaktadır. 11-14 hafta testinde anne adayında gebeliğin 11-14 haftasında bir kan örneği alınıp sonra da ultrasonla ölçülen birtakım değerlerle birlikte bebeğin kromozom anomalisi riski konusunda ailelere bilgilendirme yapılıyor.

Test sonuçlarını beklemek anne adaylarının ruh sağlığını nasıl etkiliyor?

Sonuç beklemek her ne alanda olursa olsun gerginlik sebebidir, hele bu testlerin sonuçları o kadının hayatı için dönüm noktası ise.. Ayrıca test sonrasında beklenen değil de beklenmeyen bir durumla karşılaşılması özellikle kadınların ruh sağlığını olumsuz etkilemektedir. Bu durumda sabırla testleri ve sonuçlarını tekrar tekrar anlatmak, sadece sonucu değil de hastalarla neden sonuç ilişkileri konusunda da danışmanlık yapmak gerekmektedir. Biz hekimler belki binde birlik durumdan şüphelenmekteyiz ama, hastaya bu test aniden önerildiğinde hasta bunun kendilerindeki özel bir sorundan kaynaklandığını düşünüp daha çok kötü sonuca odaklanmaktadır. Bu nedenle hastalara gebeliğin başlangıcında bütün rutin test takvimini açıklamak ve nedenleri hakkında bilgi vermek gerekmektedir. Bu, onların diğer gebelerden farklı özel bir soruna sahip olma kaygısını biraz olsun azaltıp, testlere ve sonuçlarına adaptasyonu sağlamaktadır.

Kromozom anomalisi ve yapısal anomali ihtimaline karşı bütün gebelere test uygulanıyor mu?

Aslında her gebelikten % 1'i sorunlu gebeliktir ve annenin yaşına ve genetik potansiyeline göre riskler taşır. Bu nedenle bütün gebeler gebeliğin 11-14 haftasında kromozom anomalileri için 11-14'üncü hafta Down Sendromu tarama testi ve 18-23'üncü haftada ise yapısal anomaliler için detaylı ultrasonografik incelemeye tâbi tutulurlar. Bazı anneler daha yüksek risk taşısalar da, bebeğin oluşumunda meydana gelen her hücre anomali riski altındadır.

Kromozom anomalisi yüksek olan hastalara daha ileri testler önerildiğinde nasıl karşılanıyor?

Burada kaygı daha da artıyor ister istemez. Çünkü bebeğinde kayda değer bir risk artışı saptanıyor ama tanı konulması için de anne karnından gebelik sıvısı ya da eşinden hücre alınması gerekiyor. Bu işlemler sırasında da % 0.5-1 arasında bebek kaybı riski bulunuyor. Aileler hem bebeklerinde kromozom anomalisinin olup olmadığından emin olmak, hem de bebeklerini de riske sokmamak arasında sıkışmaktadırlar. 10 yıldır kısırlık tedavisi olan hasta ne olursa olsun bebeği riske atmak istemezken, daha önce bir anomalili bebek sahibi olan aileler çok düşük risklerde bile ileri tetkikler istemektedirler.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi