T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S A Ğ L I K 4 ŞUBAT 2006 CUMARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

En normali normal doğum

Sezaryenin emniyetli bir doğum şekli olmadığının altını çizen uzmanlar, bu yöntemin hekim için daha kolay, normal doğumun ise daha zahmetli olduğunu söylüyor

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hakan Yaralı, sezaryenin emniyetli bir doğum şekli olmadığını belirtti. Prof. Dr. Hakan Yaralı, gebelerde 20 haftanın altındaki tüm kayıpların düşük olarak tanımlandığını, bu düşüklerin en büyük nedeninin bebeğe ait kromozomsal bozukluklar olduğunu söyledi. Hormonal bozuklukların, bazı enfeksiyonların, annenin rahmi ile ilgili anatomik problemlerinin ve pıhtılaşma bozukluklarının da düşüğe neden olabileceğine dikkati çeken Yaralı, genel olarak tüm gebeliklerin yüzde 15-20'sinin düşükle sonuçlandığını bildirdi.

SEZARYEN GÜVENİLİR DEĞİL

Gerekmediği sürece normal doğumun tercih edilmesi gerektiğini ifade eden Yaralı ancak, gebelerin çoğunun sezaryen istediklerini söyledi. Yaralı, sezaryenin emniyetli bir doğum şekli olmadığını belirterek, sezaryenin hekim için daha kolay, normal doğumun ise daha zahmetli olduğunu kaydetti. Anne için sezaryenin doğum öncesi daha az zahmetli, ancak doğum sonrası daha zor olduğunu dile getiren Yaralı, "Modern tıpta sezaryenle ilgili komplikasyonlar çok azalmıştır ama çok çok azalmış hali bile normal doğuma göre 6-7 kat daha fazladır" dedi. Yaralı, gebelerin fiziksel hayatlarında herhangi bir kısıtlamanın olmadığını, anne adaylarının vücutlarının el verdiği ölçüde yürüyüş, yüzme, koşu gibi sportif aktiviteleri yapabileceklerini de sözlerine ekledi.

DÜZENLİ HEKİM KONTROLÜ ŞART

Dr. Yaralı, gebelik süresince anne ve bebeğin sağlığı için düzenli olarak doktor kontrollerinin yapılmasının önemine dikkati çekerek, belli dönemlerde yapılması gereken testler olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yaralı, gebeleri asla sigara kullanmamaları, sigara içilen ortamda bulunmamaları ve bir yudum dahi alkol tüketmemeleri konusunda uyardı. Yaralı, bu kapsamda genel jinekolojik muayene, smear alımı, ultrasonografik muayene, tam kan sayımı, karaciğer, böbrek fonksiyon, hepatit B ve C testlerinin yapılmasının önemli olduğunu söyledi. Yaralı, ayrıca ikinci hamilelik için mutlaka 1 yıl beklenilmesi gerektiğinin altını çizdi. Uzman doktor ancak bu bekleme sürecinde kadının yaşı ve önceden açık ameliyat olup olmadığının etkili olduğunu söyledi.

Anne adayı dengeli beslenmek zorunda

Prof. Dr. Hakan Yaralı, gebelik süresince, protein, karbonhidrat ve yağların belli oranlarda mutlaka alınmasını ve her şeyden kararınca 3 öğün yenmesinin gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Gebeliğin özellikle 3. ve 4. ayında aşırı bulantı olması durumunda yeterli gıdanın alınamaması söz konusu olabilir. Bu gibi durumlarda gebe hastaneye yatırılır ve destekleyici vitamin tedavisi uygulanır. Gebelik süresince ara öğünlere yer verilmeli, bol sebze ve meyve yenmeli, beyaz-kırmızı et, balık gibi yiyecekler dengeli şekilde tüketilmeli." Gebelik süresince toplam 12-16 kilogram alınmasını tavsiye eden Yaralı, anne adaylarını aşırı kilo almamaları konusunda uyardı.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi