Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Nar-ı Beyza
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Sühan dergisi 'Yenge' özel sayısını yayınladı. Dergide yazarlar, eşlerinin hikayelerini ve imgesel dünya ile yengesel dünya arasında yaşadıkları çatışmayı anlatıyor.

Edebiyat dergisi Sühan 13. sayısını 'yenge' özel sayısı olarak yayınladı. Derginin yazarları bu sayıda eşlerinin kendi dünyalarındaki hikayelerini yazıyor. Eşlerinin edebiyatçıları anlattıklarına şahit olmuştuk. Ama edebiyatçılar eşlerini yani bize göre "yenge"lerimizi pek anlatmadılar bu güne dek. Şairlerin çoğu şiirlerini eşlerine değil de sevgililerine yazmayı yeğledi. Peki kimdi bu yenge ve neden edebiyata uzak durdu? Söylendiği gibi yazıyı kıskandı, kitap düşmanı mı oldu? Sühan'ın son sayısı bu sorulara cevap arıyor. Sayıda bir çok isim müstear isim kullanmayı tercih etmiş. Ama müstear kullanmadan yengeyi karşısına almak pahasına bu konudaki düşüncelerini açıklayanlar da var.

ŞAİR EVLENMESİ

Dergide yer alan sıradışı yazılardan biri Mehmet Aycı'ya ait. "Şinasi Hazretlerinin Şair Evlenmesi'ni hatırlayıp varın gülümseyin, diyeceğim, odur ki, şair milleti zinhar, evlenmemelidir" diye söze başlayan Aycı "Allah sizi vadilerde dolaşmakla, şiir söylemekle memur etmişken, evlenerek bir gözleri ahuya zebun olmak, sözün tam manasıyla sahiden zebun olmak size de şairliğinize de hayır getirmeyecektir" diyor ve "evlilik şairi bozar, sıraya sokar, sıradanlaştırır, herkes gibi yapar" diyerek gerekçesini ortaya koyuyor. Bekarlığı "Sezai Karakoç'un sünneti" olarak nitelendiren Aycı'ya göre kadınlar kıskanç ve her şeyi kıskandıkları gibi yazıyı da kıskanıyorlar. "Türk erkeklerinin kahir ekseriyeti kitaba ilgisiz olduğu gibi Türk kadınlarının kahir ekseriyeti de kitap düşmanıdır" diyor Aycı ve bu kitap düşmanlığının bir gün kendisini kadın düşmanı yapacağı endişesi taşıyor.

Hüseyin Akın da yaşantısında evli, düşüncesinde bekar biri olduğunu dile getiriyor. Akın'ın imgesel dünya ve yengesel dünya arasındaki çatışmayı aktardığı ifadeleri şöyle: "Şair eşinin yazdığı herhangi bir şiir karşısında, daha onu okumadan, 'kaç yıllık evliyiz bana tek bir şiir yazmadın' sitemi yapan yengeler için, şirin ontolojik değeri ya da evrensel niteliği hiç önemli değildir. Onlar için varsa yoksa bir doğum günü ya da evlilik yıldönümü jesti yerine geçip içlerini serinletecek romantik üç beş satırdır."

RAHAT RAHAT YAZDILAR

Recep Şükrü Güngör ise eşinin kendi uğraşı alanı olan yazıya ilgisizliğinden yakınıyor. "Bu yazdıklarımı okumayacaktır. Onun için rahat yazıyorum" diyor ve ekliyor "Yıllarımı öyküye veriyorum. Bunca öyküyle uğraşırken, hanım tarafından okunmamak, bilinmemek ne kadar acı bir bilseniz!" Reşit Güngör Kalkan da eşinin bu yazıyı okumayacağını düşünerek rahatlıkla yazanlardan. Kalkan "Dilim varmıyor ya, sözün sahibine kemlik yakışır mı bilemiyorum; 'edebiyatçı isen evliliği, evli isen edebiyatı unut' dilemması karşısında - itiraf etmeliyim ki- fena halde faka bastım!" sözleriyle 'yenge' arasındaki durumunu ortaya koyuyor.

Derginin en dikkat çeken yazısı şüphesiz Metin Önal Mengüşoğlu'nun kaleme aldığı 'emsalsiz sevda' başlıklı yazı. Eşiyle olan ilişkisini başlangıcından bugüne değerlendiren Mengüşoğlu, ilk gençlik yıllarındaki hataları görüp değerlendirebilmiş. 'Harput, Maden ve Diyarbekir' üçgeninde başlayan sıcacık bir yolculukta okuru "bukleli kara kız" ile tanıştıran Mengüşoğlu, saadet yuvasının kurulmasını, "genç bir üstad" olduğu dönemde sevgiye vakit bulamayışını ve bugün, o yıllarda eşinin gizlice ağlayışlarını hatırlayıp duyduğu vicdan huzursuzluğunu öyle güzel anlatmış ki... Son derece sade bir biçimde yazılmış bu sevda öyküsünden etkilenmemek mümkün değil. Ölmeyen dostluğun ilk önce eşler arasında kurulması gerektiğine inanan Mengüşoğlu, eşine olan saygı ve sevgiyi açıklamaktan çekinmemiş.

Recai Güllapdan, Hüseyin Kaya, M. Said Türkoğlu, İdris Ekinci, Hayrettin Orhanoğlu, Tekin Şener, Adem Turan, Bahri Doğan, Mustafa Oğuz, Fuat Çiftçi, Yüksel Enderin, Mustafa Uçurum, Ethem Baran, Mustafa Muharrem, Halim Şafak ve Berat Demirci'nin 'yenge ve edebiyat'ı yazdığı Sühan'ın son sayısı dikkatle okunacak ilginç bir sayı. Derginin yayınlayacağı enişte sayısını ve bu sayıda kendilerine cevap hakkı düşen yengelerin yazacaklarını merakla bekliyoruz. Bilgi için tel: 0 505 351 54 11