T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S A Ğ L I K 11 ŞUBAT 2006 CUMARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Çölyak hastalarının yüzde 98'i kayıp

En yaygın genetik hastalık olan ve teşhis konulamayınca ölümcül sonuçlara bile yol açabilen gıda alerjisi 'çölyak'a sahip 500-700 bin kişiden, sadece 10 binine ulaşılabildiği bildirildi

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema Aydoğdu, çölyak hastalığının, diğer gıda alerjilerinin 1-2 yılda geçmesine rağmen, ömür boyu süren tek gıda alerjisi olduğunu söyledi.

Bu hastalığa sahip olanlarda, buğday, arpa, çavdar ve yulaftaki bitkisel protein glutenin, alerji yaptığını belirten Aydoğdu, alerji sonucu ince bağırsağın sindirim ve emilim fonksiyonunun bozulduğunu kaydetti. Türkiye'de tahmini olarak 500-700 bin çölyak hastası bulunmasına rağmen en iyimser tahminle bunlardan sadece 10 binine ulaşılabildiğini ifade eden Aydoğdu, şöyle konuştu: "Hastalığın başlıca belirtileri, ishal, karın şişliği ve çok hızlı zayıflama. 0-5 yaş grubu çocukların ishal yakınmasıyla gelme olasılıkları yüksek. Israrlı demir tedavisine rağmen devam eden kansızlık, en önemli belirtilerinden biri. Eklem ağrıları olabilir, bir türlü geçmeyen ağız içi yaraları, genç çocukların buluğa ermesinde gecikme, karaciğer hastalığı, cilt dökülmeleri, bir türlü geçmeyen ve adı konamamış her türlü yakınmada, çölyak hastalığı düşünülmeli."

KEMİK ERİMESİ VE DÜŞÜKLERE DİKKAT

Yetişkin hastaların tamamına yakınında ise kemik erimesi gözlendiğine dikkati çeken Aydoğdu, şöyle devam etti: "Bunun, mendpozdaki kemik erimesiyle karıştırılmaması lazım. Menopoz öncesi ağır bir kemik erimesi çölyak hastalığının habercisi olabilir. Bunun yanı sıra sık düşük yapılması da hastalığın başka bir belirtisidir. Türkiye'de bunun nedeni olarak şeker hastalığı veya kedilerden geçen toksoplazma enfeksiyonu bilinir ve kadın doğumcular buna yönelik tektikler yapar ama hiçbir kadın doğumcu, sık düşük yapan kişide çölyak hastalığını araştırmaz. Yaş ilerledikçe hastalık o kadar farklı sistem bulgularıyla karşımıza geliyor ki bu yüzden hekimler, tüm dünyada tanımakta zorlanıyorlar."

Her an ortaya çıkabilir

Prof. Dr. Sema Aydoğdu, 'çölyak'ın, sadece bir çocukluk hastalığı olmadığına işaret ederek, çölyaklı kişilerin, hastalığa genetik yatkınlıkla doğduklarını dile getirdi. Şu ana kadar hastalıkla ilgili tek sorunlu genin bulunamadığını belirten Aydoğdu, "Çok fazla sorunlu gen var. Öyle bir an geliyor ki tetikleyen bir mekanizmayla genetik yatkınlık hastalığa dönüşüyor. Literatürde 80 yaşında bu hastalığın ortaya çıktığı bir kişi kaydedilmiş. Hastalık, hayatın herhangi bir döneminde, herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir" diye konuştu. Hastalığın Türkiye'de yeterince bilinmediğini ifade eden Aydoğdu, bu nedenle glutensiz ürünlerin şimdilik İstanbul, Ankara ve İzmir'de satıldığını kaydetti. Çölyak hastalarının, diyete kesinlikle uyması gerektiğini vurgulayan Aydoğdu, diyete uymayanlarda mide ve bağırsak kanseri, troid bezi ve şeker hastalığıyla ilgili sorunların ortaya çıkabileceğini bildirdi.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi