T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S A Ğ L I K 12 ŞUBAT 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Tüp bebeğe hazır mısınız

Tüp bebek uygulamasında başarıyı etkileyen birçok neden var; ancak ana faktör kadının yaşı ve çocuk isteme süresi. Erken yaşta ve erken dönemde hekime başvuranların anne olma şansı daha yüksek

Tüp bebek kavramı artık iyice hayatımıza girdi. Çocuk sahibi olamayanların özellikle başvurduğu bu metot. Avrupa ülkelerindeki kadar olmasa da, anne-baba olma özlemi içindekilerin imdadına yetişiyor. Yurt dışında sürdürdüğü tüp bebek tedavilerinde embriyo kalitesi konulu araştırmalarıyla ünlenen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Tevfik Yoldemir'le tüp bebek uygulamaları üzerine konuştuk.

Tüp bebek yöntemi nedir?

Tüp bebek yöntemi, bayandan alınan yumurta hücresinin erkekten alınan sperm hücresiyle vücut dışında döllendirilmesi ve oluşan embriyonun rahim içine yerleştirilmesi işlemlerine verilen genel addır. Yumurta gelişi için değişik tedavi şemaları bulunmaktadır. Döllenmeyi sağlamak için de laboratuvarda 2 farklı uygulama vardır: Klasik tüp bebek ve mikroenjeksiyon yöntemidir. Klasik tüp bebekte, kadının yumurtalıkları toplanır. Erkeğin spermleriyle aynı kaba konarak laboratuvar ortamında suni döllenmeye bırakılır. Oluşan embriyolar kadının rahmine 2-3 gün içinde yerleştirilir. Tüp bebek işlemi, tüplerin tıkalı olduğu, erkek infertilitesinde ve önceki başarısız denemeler sonrası tercih edilir.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı  Dr. Tevfik Yoldemir Türkiye ve yurt dışındaki uygulamalar arasında farklılıklar var mı?

Avrupa Birliği ülkelerinde doğan her 16 bebekten biri tüp bebek, ülkemizde ise doğan her 40 bin bebekten biri tüp bebektir. Uygulamalarda kullanılan ilaçlar, malzeme, yurt dışındakilerle aynı. Ülkemizde bu işlemler bu konuda eğitimini aldığını Sağlık Bakanlığı'ndan belgeleyen hekimlerce yapılmalıdır.

Herkese uygulanabilir mi? Şartları nedir?

Tüp bebek uygulamalarında hastaların %18.9'unda erkeğe bağlı nedenlerle, % 17.6 oranında erkek ve kadına bağlı nedenlerle, % 16.1 oranında tüplerin tıkalı olması nedeniyle, % 12.5 oranında kadına bağlı nedenlerle, % 10.5 oranında açıklanamayan nedenlerle, % 7.8 oranında endometriozis nedeniyle, % 5.4 oranında yumurtlama sorunu nedeniyle, % 4.5 oranında yumurtalık cevabının az olması nedeniyle tedaviye başvurulur. Tüp bebek uygulaması eğer erkekte sperm yoksa, kadın menopozda ise veya rahim yoksa yapılamaz. Tek embriyo transferi sonrasında, transfer başına canlı doğum % 9.9. Bu canlı doğumlardan tek bebek olanlar % 97.9, ikiz bebekler %2.1'dir. Başarıyı etkileyen ana faktör kadının yaşı ve çocuk sahibi olma isteği süresidir. Erken yaşta ve erken dönemde hekime başvuranların şansı daha yüksektir.

Tüp bebek uygulaması sürecinde, hastaların kendi başlarına uygulayacakları neler bulunmaktadır?

Bu süreçte hastalar; cilt altı iğnelerini, burun içine sıkılan spreyleri kullanmaktadır. Kalçadan kas içine yapılan iğne kullanımı iyice azaldı. Tedavi boyunca bir kez gerekmektedir. Transfer sonrası destekleyici tedavide haplar, iğneler, hazneden kullanılacak jeller bulunmaktadır.

Tüp bebekten önceki aşamalar nelerdir? Bu tedaviye hangi noktada karar verilmektedir?

Evli çiftlerin bir yıl bitiminde istemelerine rağmen gebe kalamaması durumuna "infertilite" denir. Bu nedenle başvuran bayanların sistemik ve jinekolojik muayenesi yapıldıktan sonra temel tetkikler istenir. Tahliller sonucunda tanı konularak tedavi planı belirlenir.

Anne geçici ruhsal problem yaşar...

Bu yöntem anne ve bebek sağlığı açısından risk taşıyor mu?

Tedavilerde kullanılan ilaçların uzun vadede yan etkileri bulunmamaktadır. Ancak ilaç kullanırken bazı kadınlarda geçici ruhsal değişimler olabilir Doğan bebeklerin erken dönem ve çocukluk çağında yapılan değerlendirmelerinde zihinsel, sosyal ve fiziksel büyümelerinde farklılık saptanmamıştır. Ancak tüp bebek uygulamalarında çoğul gebelik oranları yüksek olduğundan çoğul gebeliğe ait riskler bulunmaktadır.

Türkiye'de, tüp bebek yönteminin uygulandığı başlıca hastaneler nereleri?

Türkiye'de Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsat almış 60'a yakın merkez bulunmaktadır. Tedavisi için bu merkezlerde yılda 18-20 bin tüp bebek uygulaması yapılmaktadır. 53 ruhsatlı merkezin 14'ü üniversite, 35'i özel ve sadece 3'ü devlet hastanesinde bulunmakta. Özel merkezlerde ücretlendirme ise devlet ve üniversite hastanelerinden bir buçuk- iki kat daha fazla.

Bu yöntemin ücreti nedir?

Özel merkezlerde fiyatlar 2500-3000 dolar arasındadır. Kamuya ait merkezlerde 2.500 YTL'dir. Sonraki uygulamalarda % 10 iskonto yapılmaktadır. Bu ücrete, kullanılacak ilaçlar dahil değildir.

Yaş ilerledikçe başarı azalıyor

Tüp bebek tedavisi kaç defa denenmeli ve ne zaman bırakılmalıdır?

Bu tedaviyi tercihen üç kere yapmakta fayda bulunmaktadır. İlk üç denemede hamilelik artmaktadır. 5. denemeye kadar da artmaktadır ama 9. denemede hamile kalan bir hastam da oldu. Tüp bebekte en şanslı olanlar; sperm değerlerinde azalma olanlar, ardından yumurtlama kusurları ve tüp tıkanıklığıdır. En düşük şans, yumurtalık tembelliği olanlardadır. Tüm yaşlar ortalandığında, hamilelik şansı % 14'tür.

Tüp bebek öncesi çiftlerden istenen tetkikler nelerdir?

Çiftlere tedavi şeması yapmadan önce bazı incelemeleri yapmak gerekmektedir. Bayanların yaşı, başarı açısından önemlidir. Örneğin 35 yaş altında tüp bebekle gebe kalma şansı % 45 civarında iken bu oran 38 yaş sonrası % 28'e inmektedir. Bayanın kilo ve boyu, adet düzeni; tedavide kullanılacak ilaçlar açısından önemlidir. Son adet tarihinin ilk günü istenecek tetkikler açısından önemlidir. Sigara kullanımı, yumurtalıkların cevabında azalmaya neden olabilir. Varsa önceki gebeliklerin nasıl sonuçlandığı bilinmelidir. Bayanların geçirdiği önemli hastalıklar ve ameliyatlar bilinmelidir. Yumurtalık ameliyatları, yumurtalıkların ilaçlara vereceği cevabı azaltacak, tüpleri içeren ameliyatlar ise yapışıklıklara sebep olabilecektir. Kan tahlili olarak adetinin başlangıç gününü 1 sayarak 3. günü kanda bazı değerlere bakmak gerekir. Meme muayenesi herhangi bir akıntı açısından dikkatle yapılmalıdır. Adet döneminde ultrasonografiyle rahim ve yumurtalıkların değerlendirilmesi gerekir. Tüplerin açıklığının incelenmesi için adet bitiminden birkaç gün sonra ilaçlı rahim filmi (histerosalpingografi) çekilebilir.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi