T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 22 ŞUBAT 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

İbrahim KARAGÜL

Siz hangi dostluktan, hangi imajdan söz ediyorsunuz!..

Karen Hughes, ABD Başkanı George Bush'un imaj danışmanı. İslam dünyasının ABD'ye bakışının "saldırı", "savaş", "yağma" ve "düşman" kavramlarıyla ifade edilir oluşundan bu yana akıntıya kürek çekiyor ve kendi elleriyle besledikleri "düşmanlığı dostluğa dönüştürme oyunu" oynuyor. Bunu yaparken de, yüz milyonlarca insanı, yani Müslümanları aptal yerine koyduklarının bilincinde. Amerikan ordusu kitlesel katliamlar yapıyor, İslam şehirlerini harabeye çeviriyor, Atlantik'ten Pasifik'e-Afrika çöllerinden Güneydoğu Asya'nın yağmur ormanlarına kadar yeryüzünün en ücra köşelerinde işkence merkezleri kuruyor, o ABD-İslam dünyası dostluğu nutukları çekiyor. ABD diplomasisi Müslüman ülkeleri birer birer hedef ilan ediyor, o dostluk mesajları veriyor. Batı medyası İslam düşmanlığı ile besleniyor, o barıştan söz ediyor.

Katar'da düzenlenen üç günlük ABD-İslam Dünyası Forumu'nda (US-Islamic World Forum) yaptığı konuşmayı dinleyenler, bu sözlere inananlar ya kör olmalı ya da başka bir şey! Katar'dan biraz kuzeye (Irak) baksalar, aslında konuşulacak pek bir şey kalmadığını görecekler. Sorun da bu ya! Hayali bir dünya haritası çiziyorlar. Bizden buna inanmamızı istiyorlar.

Karikatür krizini bahane ederek öfkeyi Avrupa'ya yönlendiren Hughes, "Birbirimizi iyi anlamaktan, 'Müslüman dostlar'dan, demokrasiden, ifade özgürlüğünden" dem vururken aynı zamanda "kölelikle savaştığımız gibi terörle de savaşmamız gerektiği"nden söz ediyor. Biz o terörden kastın ne olduğunu biliyoruz. O terörün çoğu zaman Müslümanlar, İslam, petrol, kültür ve medeniyet olduğunu da biliyoruz. ABD'nin yeni Müslüman modeli Emine Wadud'un da katıldığı toplantılarda ABD-İslam İlişkileri Konseyi kurulması planı da varmış. Konsey üyelerini hep birlikte gizledikleri işkence merkezlerinden birine götürsünler. Dostluğun nasıl tesis edilebileceğine orada karar versinler!

Şimdi toplantıdan uzaklaşıp "gerçek dünya"ya dönelim. Irak'ta işgal, yağma ve işkence devam ediyor. Afganistan istila edilmiş. Uyuşturucu pazarı ABD'nin eline geçmiş. ABD-İngiltere ve İsrail, bu sefer Fransa'yı da yanlarına alarak Suriye'ye parçalamaya, Lübnan'ı ikiye bölmeye hazırlanıyor. İran'a karşı küresel ittifak kuruluyor. İran'a saldırı için Gürcistan'dan üs isteniyor. İslam düşmanlığı ABD'den sonra Avrupa'yı da esir almış durumda ve bu bilinçli olarak besleniyor. Hamas seçimleri kazandı diye bütün Filistinlileri açlığa mahkum etmek için toplantılar yapılıyor. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rise, Müslüman ülkeleri Hamas ve İran konusunda tehdit etmek için Ortadoğu'da dolaşıyor. Filistin halkı tecrit ediliyor, yardım etmek isteyenler tehdit ediliyor.

Forum, ABD'nin önemli kuruluşlarından The Brookings Institution tarafından organize ediliyor. Daha doğrusu bu kuruluşun bünyesinde oluşturulan The Saban Center For Middle East Policy adlı birim tarafından. Enstitü'nün önemli isimlerinden Martin Indyk yeni merkezin başkanı. İki dönem İsrail büyükelçiliği yapan, bu ülkeyle çok yakın bağları bulunan Indyk, Washington Yakındoğu Çalışmaları Enstitüsü'nün (WINEP) kurucularından. WINEP, 1993 yılında Clinton yönetimine İran ve Irak'ın tecrit edilmesini öngören "dual containment" politikasını uygulattı. "Şer ekseni" politikasının da mimarı.

Saban Center'ın finansörü Haim Saban. Mısır'da doğan, İsrail'de yetişen, ABD'nin milyarder yatırımcılarından biri olan Saban, Tel Aviv Üniversitesi bünyesinde de kendi adıyla bir enstitü kurmuş.

Bu merkez mi imaj düzeltecek? Bu merkez üzerinden mi barış tesis edilecek? Amerikan askeri cezaevlerindeki 14 bin Müslüman şu anda işkence görüyor. Tecrid kampları, Ebu Gureyb, Guantanamo, Bağram, sivillere yönelik vahşi uygulamalar, insanlık suçları, işgaller, kullanılan kitle imha silahları, terör saldırıları, kolektif infazlar, tecavüzler, ölüm mangaları...

Hangi imajı düzelteceksiniz? Hangi dostluktan söz ediyorsunuz? Salonların dışına çıkın, gerçek dünyaya bakın, insanların bu dünyayı nasıl gördüğüne dikkat edin. O zaman ne yapmanız gerektiğini göreceksiniz. Öyle süslü cümlelerin bu coğrafyada bir karşılığı yok artık.

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi