T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
| |
| ||
| |||
|
Y A Z A R L A R | 5 TEMMUZ 2006 ÇARŞAMBA | |
| |||
|
| |
Değerli hekimlerimiz arasından biri çıkıyor ve diyor ki şu elimde gördüğünüz sebze -ya da meyve- o kadar faydalıdır ki, iyi yaşamak, sağlıklı yaşamak istiyorsanız bundan her gün şu kadar yemelisiniz. Sözünü 'mutlaka' ile tamamlıyor. Hatırlayacaksınız, yıllar önce bir Profesör Ayşe Hanım vardı. Mercimek üzerine öyle önemli açıklamalar yaptı, tek kanallı televizyonda peşpeşe öyle programlar yaptı ki, millet olarak mercimekle yattık, mercimekle kalktık. Vay be dedik, mercimek meğer neymiş! Mercimeğin baklavasını bile yaptık. Aradan yirmi yıl geçti, bugün karşımıza o değerli profesörümüzün fotoğrafı çıkacak olsa, hemen aklımıza mercimek gelir.
Bir bilim adamı olarak ele aldığı konuyu dünyanın en önemli bahsiymiş gibi gören ve o şekilde göstermek isteyen profesörlerin ikna kabiliyeti epey yüksektir. Üzerinde çalıştıkları sebze veya meyve hakkında öyle açıklamalar yaparlar ki, bizim adını söyleyip geçtiğimiz meyveler, tezgâhta görüp de kafamızı çevirmeden ilerlediğimiz yahut en fazla birer kilo aldığımız sebzeler, bir anda "her derde deva" makamına yükseliverirler. Önce hafif bir şaşkınlık yaşar, sonra da pazar ve manavların tezgâhlarına hücum ederiz. Mesela nar suyu... Faydaları saymakla bitmez. Her insan günde en az bir bardak içmeli. Sonra fındık... Günde bir avuç yerseniz sırtınız yere gelmez.
Sağlıklı yaşamak isteyen herkes günde bir elma yemek zorundadır. Bir avuç kuru üzüm. Bir avuç ceviz; taze kuru fark etmez. Ispanak, karpuz, kavun, zeytin, incir... Domates, salatalık (bildiğiniz hıyar), maydanoz, armut, şeftali, kayısı, portakal, greyfurt... Muşmula, turp, pırasa... Ihlamurun faydası ile kuşburnunun faydası birbiriyle öyle yarışır ki ipi hangisi göğüsler, bilemeyiz. Yoğurt, süt, peynir muhakkak her gün düzenli olarak tüketilmelidir. Ölçüler muhtelif: Bir kâse, bir bardak, bir kibrit kutusu büyüklüğünde.
İşte böğürtlenin faydalarına dair ajanstan gelen bilgi: Hafıza kaybından, ishale kadar birçok rahatsızlığa iyi geldiği belirtilen böğürtlene olan ilginin, her geçen gün arttığı bildirildi. Uzmanlar tarafından, çiçekleri ve taze meyvesinin birçok hastalığa iyi geldiği belirtilen böğürtlen, iklim özellikleri sebebiyle en çok Mersin ve Bursa yörelerinde yetiştiriliyor. Kozmetik sanayi ise böğürtlen aroması bulunan duş jeli ve güzellik losyonları üretmeye başladı. Böğürtlenin sıkılarak elde edilen suyunun ishal rahatsızlıklarına, taze veya kurutulmuş 20 gram böğürtlen yaprağından yapılan çayın ise, ağız yaralarına iyi geldiğini belirten uzmanlar, antioksidanlar açısından zengin olduğunu belirttikleri meyvesinin ise yaşlılıktan kaynaklanan hafıza kayıplarına, diyabete ve böbrek taşlarına karşı kullanıldığını söylediler.
Rabbim öyle çeşitli sebzeler meyveler yaratmış ki uzmanlar saymakla bitiremez. Uzmanların tavsiyeleri de sonsuzdur: Günde bir muz, öğünde bir kivi, iki saatte bir bardak su. Hindistan cevizi, çörek otu, susam, karabiber, nane, semizotu... Bazen tavsiyeler birbiriyle çelişebilir, kafalar karışabilir. Çay bazen faydalıdır, bazen zararlı ilan edilir. Kahve de öyle. Olsun, hekim değilim ama bence kafa karışıklığı da faydalıdır. İçinizdeki sesi dinler, ona göre yolunuza devam edersiniz. Bu tavsiyelerin hepsine uymak isteyen bir kişinin, yanında devamlı bir çanta taşıması ve durmadan avuç avuç fındık, üzüm, ceviz, böğürtlen vs. tıkınması gerekir. Afiyet olsun.
|
|
| ||||||||||||||
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
|
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |
