T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 5 TEMMUZ 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Taha KIVANÇ

Üzülürüm sonra..

Kendisi için endişelendiğimi anlamış olmalı, Hürriyet yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök dün beni müthiş rahatlatan bir yazı yayımladı. Son ekonomik sarsıntıda, neyse, para kaybetmemiş... Önceki krizlerde tasarruflarını en kötü zamanda Dolar'dan Türk Lirası'na, Türk Lirası'ndan Dolar'a çevirdiği için zarara girmenin deneyimiyle bu defa paniğe kapılmamış; Türk ekonomisine güvenmiş...

Endişemi giderdiği için kendisine teşekkür ediyorum. Gazetelerde çıkan olumsuz haber ve yorumlara kanarak yanlış bir iş yapabilirdi; yapmamış... Umarım, patronu Aydın Doğan da onun gibi davranmıştır...

Türkiye'de olan, dünyada yaşananın bize yansıması. Amerikan Merkez Bankası (Federal Reserve Board, FRB) faiz artırınca yabancı yatırımcı Amerika'ya doğru yola çıkıyor; bundan en fazla etkilenen de sıcak paraya düşkün, ekonomisi aç ülkeler oluyor... Türkiye gibi, Meksika gibi... Kısa süre önce FRB faizleri yükseltince bizim gibi ülkelerden kaçıp Amerika'ya sığınanlar oldu. Her ekonomi yüzde 5-6 oranında bu kaçıştan etkilendi.

Bizde kayıp bir çırpıda yüzde 30'a dayandıysa sebebi neydi sizce? Bu soruya verdiğiniz cevap, Ertuğrul Özkök'ün tasarrufları konusunda duyduğum endişenin de kaynağı. İnsanız hepimiz ve etrafımızda konuşulanlardan, yazılanlardan, çizilenlerden etkileniriz.

Bir yakınım, Dolar ve Euro'nun başını alıp gittiği günlerde, "Arkadaşımın birikmiş parası Euro'da, ne yapmasını tavsiye edersin?" sorusuyla karşıma dikildi. "Ben bu işten anlamam" cevabımdan sıkıldığını sanırım. Bayağı yükseldiğinde yabancı parayı elinden çıkarmış arkadaşı, ama "Acaba ülkem için kötü mü yaptım?" üzüntüsündeymiş... "Yoo" dedim yatıştırmak için, "Para bozdurması sayesinde YTL değeri yükselmiştir; bizim Merkez Bankası da elindeki dövizi satarak dengeyi yakalamaya çalışmaz mı, işte öyle bir şey..."

Yakınım ve arkadaşının nasıl sevindiğini bilemezsiniz...

Herkes Ertuğrul Özkök kadar şanslı, ya da yakınımın arkadaşı kadar iyi niyetli değil tabii. Dün, Milliyet'te, YTL'ye yatırım yapmış bir İsrail şirketinin sıkıntısı haberleştirilmişti. Şaşırdınız, değil mi? Okuyunca ben şaşırdım çünkü. Haberin kaynağı İsrail basını. İsterseniz ben aradan çıkayım, "TL düşünce İsrailli internetçiler birleşti!" başlıklı habere kendiniz göz atın:

"İsrail basını, geçtiğimiz haftalarda hızlı bir düşüş yaşayan Türk lirasının, İsrail'de internet şirketlerinin birleşmesine katkıda bulunduğunu yazdı. / Jerusalem Post gazetesinin haberine göre, İsrailli 012 Golden Lines telekomünikasyon şirketinin sahibi Eliezer Fishman, yatırım yaptığı Türk lirasında ağır bir kayıp yaşayınca, nakit ihtiyacını karşılamak için şirketinin yüzde 60'ını sattı. / İsrailli Elovitch ailesine ait Internet Gold şirketinin 012 Golden Lines'a 84 milyon dolar ödediğini belirten gazete, lider Bezeq firmasıyla rekabet için ülkedeki internet şirketlerinin birleşme eğiliminde olduğunu, ülkenin önde gelen 5 ana internet servis sağlayıcısından ikisinin birleşmesi sonrası yeni şirket evliliklerinin de yaşanabileceğini yazdı."

İsrailli şirketi sarsan gelişmenin bizim patronlar üzerindeki etkisini tahmin edebiliyor musunuz?

Geçen gün, bu konuyu konuşurken, bir tanıdığım, "Etkisi olmaz mı hiç" deyip şunları anlattı: "Büyük patronlar yabancılarla içiçeler. En güçlü görünen holdingler bile özkaynaklarından çok yabancı kredi kuruluşlarından aldıkları borçlarla yatırımlarını yürütüyorlar. Son yıllarda büyük özelleştirmeler yaşandı, milyarlarca dolar değerinde tesisler yerli holdinlerce alındı ya, onlar için finansman nereden bulundu dersin?"

Dediğine göre, yabancı kreditörler, son sarsıntıdan etkilendiğini düşündükleri holdinglerin kapısına dayanmış, "Şunu sat, şunu da..." diye ek şart ileri sürmeye başlamış. "Yakında dededen kalma tesislerin satışa çıkartıldığını işitirsen sakın şaşırma" dedi o tanıdığım...

Dilimin ucuna geliveren holdingleri sıraladım; tanıdığım "O da, o da..." diye tasdik etti. Ne kadar üzüldüğümü bilemezsiniz.

Zenginin parası züğürdün yalnız çenesini yormuyor günümüzde, endişelendiriyor da... Öyle ya, düşünün, medyası da bulunan bir işadamı, etrafında söylenenlere kanarak yanlış bir iş yaparsa, bunun etkisi yalnız onun üzerinde mi görülür? Allah muhafaza, gazete ve televizyonlarında çalışan meslektaşları işsiz bırakacak bir sürece kapı bile aralanır... Şu günlerde, bir gazeteden 30'dan fazla muhabir ve yazar işten çıkartıldı; bunda herhalde yaşanan son sarsıntının rolü büyük...

"Aptal bir homo ekonomikus muyum?" diye soran Ertuğrul Özkök nâmına sevinçliyim. Patronu da onun gibidir umarım, zarar etmemiştir...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi