T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

İ Z L E N İ M

Bu kriz zenginlerin oyunu

Kamışlı köyü sakinleri çiftçilik ve hayvancılıktan daha ziyade ticaretle iştigal ediyorlar. Ancak 950 nüfuslu köyde yaşayanları siyasetçiler ve devletin yanlış politikası bezdirmiş

Türk köylüsünün değerini onlarla birebir görüştükten sonra daha iyi anlarsınız. Artık köylü her konuda bilgi sahibi. Hemen hemen her gün köy odası ve köy kahvesinde, hatta köy meydanında yapılan değerlendirmeler, bir nevi seminer niteliği taşıyor. Bunlardan birisi de Amasya'nın Kamışlı köyü idi..

Köy meydanında toplanan vatandaşlar, devletin durumu ve hükümetin başarısızlığını değerlendiriyorlarmıştı ki, ben aralarına giriverdim. Köy halkından Aslan Şahin seçim esnasındaki bir olayı şöyle anlatıyor: "DSP'li Gönül Hanım, 'Değerli hemşehrilerim ben sizin bir parçanızım, ben soğan tarlasından geldim, sizin sorunlarınız benim sorunlarımdır' dedi. Bizi kandırmış da farkına varamamışız."

Yeni vekiller uğramıyor

Bu arada Mirza Sağar, yeniler pek gelmiyor ama, eski milletvekillerimizden Muhammet Kelleci hala gelip gidiyor diye ilave ediyor. Köy meydanında gerçekleştirdiğimiz "köy meclisi"nin sözcüleri arasında ilginç iddialar ortaya atanlar var, bunlardan birisi de Muammer Arslan... "Hayvancılık zarar ediyor, kurban bayramından önce bir şap dedikodusu çıkardılar.. Tabii bu bir oyundu ve zengin et ithalatçıları, hali yerinde olan çiftlik sahipleri, devletin üst kademesindeki bazı yetkilileri de etkileyerek kriz yarattılar; aslında Türkiye'nin ekonomik krize girmesinin nedenleri iyi araştırılacak olursa aşırı zenginlerdir krizi yaratanlar."

Muhittin Şahin ise bir başka konuda söz alıyor... "Hepimiz icralık olduk. Bağ-Kur borçlarımızı ve vergilerimizi ödeyemeyecek durumdayız. Kamyon sahibi komşulardan 30 gündür kontak açmayanlar var."

Mirza Şahin ise, "Köyümüzden Almanya ve Fransa'ya çok giden oldu. Onların desteği var, bu köy halkı çalışkandır, ancak hükümet bizde çalışacak derman bırakmadı" ifadesini kullanıyor. Köye hizmet konusunda ise ihtiyar heyeti üyelerinden Şehir Kasab bilgi veriyor: "Su ihtiyacımız doruk noktasına geldi. Önce 18 milyar ayrıldı dediler, fakat her hangi bir şey olmadı, şimdi 24 milyar ayrıldı diyorlar... Bu yaz da suyumuz yapılmazsa köy halkı bunalıma girecek. Gönül hanım söz vermişti, sözünde durmadı; sanırız bu yaz gerçekleşir." Ben "Su sorununuzu önümüzdeki hafta bakana ileteceğim" diyerek huzurlarından ayrılıyorum bir başka köyde, başka köylülerle buluşmak üzere.


Kayserili dönercinin hayal kırıklığı

Dükkanının adını uğurlu gelir diye "İstanbul" koymuş... Tabii bunda İstanbul'un meşhur bir şehir olmasının da etkisi var. Paris koysa ne yazar; ekonomik kriz onu da vurmuş her esnaf gibi.. Bir semt sormak için dükkanına doğru yöneldiğimde "Ağabey siz gazeteci misiniz, Allah aşkına birkaç cümle de bizden yaz" diyerek içeri alıyor. Bir polis memuru da var müşterileri arasında, sohbet koyulaşınca hükümeti oluşturan partilerden şikayetçi olduklarını görüyorum. Oyunuzu kime vereceksiniz, dediğimde ise polis memurunun sesi herkesten daha yüksek çıkıyor: "Hükümeti oluşturan bu partilerin hiç birisine" diyor. Daha sonra öğreniyorum ki bu memur arkadaş oyunu MHP'ye vermiş... Şimdi yeni bazı oluşumları bekliyor, lokantada bulunan vatandaşlar da ona destek veriyorlar.

 

Ekonomik kriz yok, siyasi kriz var
Anadolu halkı yavaş yavaş ekonomik krizin siyasi krizden kaynaklandığının bilincine varmaya başladı. Birçok il ve ilçede "Bu hükümet olmasa biz bu krizin üstesinden geliriz" diyenler oldu. Merzifon'da elektrik ve elektronik işleri ile iştigal eden Muzaffer Harputlu ise maksadını anlatırken şu gerekçeleri ileri sürüyor: "Bu hükümetin bir gün bile görevde kalması beni ve benim gibi milli ve manevi değerlere değer veren her Türk-Müslüman'ı rahatsız eder; ancak bunlar giderken tahribat yaparlar... Şurada iki ay gibi kısa bir süre kaldı. Çiftçi zor da olsa birşeyler ekti dikti... Bazı tedbirler alındı ve vatandaş sükunete erdi. Piyasalar bu sükunetten yararlanarak canlanabilir. Bu hükümet giderse yeni bir bahane oluşur ve rantiyeciler daha çok vurgun vururlar, dolayısıyla benim korkum bu!" Merzifon yıllardır il olma hayaliyle yaşayan bir ilçemiz... Merzifonlular'ın ifade ettiklerine göre eski bakanlardan Amasya eski milletvekili Muhammed Kelleci büyük hizmetler vermiş. Hatta hizmetlerinin hâlâ devam ettiğini söylüyorlar ve birçok örnek gösteriyorlar ki bunlardan birisi de İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Binası ve Öğretmen Evi... Gerçekten bu ve buna benzer Muhammed Kelleci'nin verdiği hizmetler şehirde kendisini gösteriyor ve halk da takdir ediyor. Halkın büyük bir bölümü ekonomik krizin etkisiyle sarsılmış ve işyerleri siftah yapamaz olmuş diğer Anadolu ilçelerinde olduğu gibi.

1 Mayıs 2001
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED