28 Şubat döneminde demokrat çıkışlar yapan gazeteci-yazar Ali Bayramoğlu, Birey Yayınları'ndan çıkan son kitabı '28 Şubat: Bir Müdahalenin Güncesi'nde Türk siyasi tarihinin en çok tartışılan / tartışılacak olan 'darbesi'ni sorguluyor.

Kitapta, 28 Şubat krizinin arka planını değerlendirmek için 1995 yılına giden Bayramoğlu, 1995-1997 yılındaki gelişmeleri kapsamlı bir şekilde ele aldıktan sonra, 28 Şubat'ın alt yapısını hazırlayan sıcak gelişmeleri analiz ediyor. Yazar, 28 Şubat'ın kesinlikle askeri bir darbe olduğu kanısında. "27 Mayıs ile 12 Eylül, hatta 12 Mart, sert ve ani darbelerdi. Fiilen, askerin açık el koymasıyla meydana gelmişlerdi. Onlar olağanüstü durumu kabul ederek ve demokrasiye dönüş sözü vererek dönemleri için meşruiyet aradılar; sivil desteği sadece o dönem içinde buldular. Gerekçeleri, mantıkları ne olursa olsun dönemleri bitince tarihin ve toplumsal yargının olumsuz hanelerinde yerlerini aradılar. 28 Şubat ise, askerin silah gücü ve mevzuat desteğiyle yetinmeyip, basın üzerinden kamuoyunu her tür aracı kullanarak seferber eden, kamuoyundan meşruiyet ve destek arayan bir girişimdi. Daha da öte, demokrasinin şekli olarak ve askeri vesayet altında çalışmaya devam eden kurumlardan güç almaya çalışan bir müdahaleydi. Bu çerçevede, 28 Şubat anayasal kurumları siyasi karar hiyerarşisini bozan, sonuç olarak şekli işleyişine dokunmadığı 'demokrasiyi militarize eden', tekeline aldığı siyaseti savaş ve tehlike mantığına endeksleyen bir niteliğe sahipti."

28 Şubat'ın örgütlenme, sorun tanımı ve siyasal karar yapısı açısından siyasi alanın daralmasını, sistem içindeki özerk askeri alanın genişlemesini meşrulaştırdığını söyleyen yazar, 28 Şubat'ı diğerlerinden farklı kılan özelliğinin 'süreklilik-kalıcılık-meşruiyet' üzerinde oturan yapısal yönü olduğunu belirtiyor. (Birey Yay. / Tel: 0212-511 33 69)