T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Meşruiyeti tartışmak ve modern fetvacılık!..

Fetva vermeye ne kadar meraklıyız.. Hem ağzımızdan "Hukuk", "Demokrasi", "Çağdaşlık", "Çoğulculuk" gibi kavramlar hiç düşmüyor.. Hem de, özellikle AK Parti söz konusu olunca, "Meşruiyet" konulu fetvaları kolayca üretiyoruz..

Milliyet'te Derya Sazak'a konuşan DTP Genel İdare Kurulu üyesi ve Boğaziçi Öğretim Görevlisi Ayşe Bener, şunları söylemiş..

-Seçim sisteminin cilvesiyle halkın yüzde 20 oyuyla seçilmiş partiler Meclis'te büyük çoğunluğu elde ederlerse, o zaman meşruiyet tartışması başlar. Bu Türkiye için bir sorundur. Ve yeni bir seçimi tetikler..

Bu mantığı sürdürelim mi?

Şu andaki Koalisyon iktidarının en büyük partisi DSP, kamuoyu yoklamalarında en fazla 3,5-4 alıyor..

Bu DSP'nin yarısı da, Derviş-Cem-Özkan üçlüsünün peşinden kopup gittiğine göre, demek DSP'nin şu andaki oy oranı, yüzde 1-2 civarında..

İkinci ortak MHP'nin barajı geçip geçmeyeceği belli değil.. Diyelim ki, yüzde 8-9.

ANAP'a gelince, hiçbir nabız yoklamasında yüzde 5'i bulamıyor..

Bu durumda Türkiye'yi yöneten siyasi iktidar, seçmenlerin yüzde 15'ini temsil etmiyor muhtemelen..

Haydi.. Hep birlikte verelim fetvayı..

-Şu anda Türkiye'yi yöneten hükûmet meşru değildir!..

Oysa doğru olan, "Meşruiyet" konulu fetvaları, sayısal tablolara dayalı biçimde vermek değildir..

Doğru olan, siyasi parçalanmışlık sonucu ortaya çıkan ve global ölçüdeki "Siyasal Merkez-kaç kuvvetleri"nin yansımasını oluşturan bu tabloyu düzlüğe çıkartacak, sağlıklı ve "meşru" yolları bulmaya çalışmaktır..

Birincisi, AK Parti'yi "Meşruiyet dışı" ve "Rejim tehdidi" biçiminde sunarak hiçbir yere varılmaz..

Ayrıca, AK Parti de, siyasal bölünmelerin bir ürünü değil midir?

Bugün Ecevit Hüsamettin Özkan ve arkadaşlarına karşı ne hissediyorsa, herhalde Erbakan da, Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarına aynı duygularla yaklaşıyordur..

Eğer AK Parti, 3 Kasım'da yüzde 20'nin üzerinde oy alır ve diğer partilerin çoğu da barajın altında kalırsa, ortaya "meşruiyet sorunu" çıkmaz..

Birincisi, bu "Kolisyon"u oluşturan ve ülkeyi krizden krize sürükleyen iktidar partilerinin başarısızlıklarının, seçmen tarafından görüldüğü ortaya çıkar..

Bu da çok sağlıklıdır..

İkincisi, AK Parti'nin yüzde 20'sine karşı, büyük çoğunluğu oluşturan yüzde 80, oylarını ikinci bir seçimde 1-2 partiye yönlendirir..

Bu da, çözücü bir yaklaşımdır..

Sayın Ayşe Bener ve onun gibi düşünen aydınların "Meşruiyet" konusunu ele aldıkları zaman, bu kavramın içeriğini her mekan ve her zamanda, bütün boyutları ile ele almaya hazır olmaları gerekir..

Örneğin doğrudan ve dolaylı askeri müdahaleler konusunda, acaba meşruiyet kriterlerini bu aydın kesimi seslendirebiliyor mu?

Ayrıca, sayısal çoğunluğun varlığı, meşruiyet için her zaman yeterli midir?

Bir avuçluk oligarşilerin oluşturduğu "Makul Çoğunluk"lar, eğer seçmen çoğunluğuna ters düşüyorsa, o seçmenler gayrı meşru mudur?

ŞAKA

Sizi gidi siziler!..

Ah Brecht ah!..

Türkiye'deki bir kesim politikacının 2000'li yıllarda yaşadığı ikilemi görüp yazmışsın sanki oyunlarını.

-Bu halk bu demokrasiye layık değildir.. O zaman bu halkı feshetmeliyiz!..

Bence bir kısım ittifak mimarları, ciddi biçimde okumalıdırlar Brecht'i..

SÜREYYA AYHAN OLAYI

Gerçek şampiyonlar asla yılmaz!..

Hep aynı şey oluyor.. Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş için, olmayacak eleştirileri seslendirdiler..

Ve o yetmezmiş gibi Hakan Şükür'e de, inançlarından ötürü veryansın ettiler..

Sonuç ortada..

Milyonlarca Türk, "Sizinle gurur duyuyoruz" diye karşıladı bu isimleri..

Milli Takım'ın Dünya 3'üncülüğü, ulusa moral verdi..

Şimdi de Süreyya Ayhan var..

1500 metrede, Romanya'nın dünya rekoru sahibi atleti Szabo'yu geçip, Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda altın madalya aldı Süreyya Ayhan..

Hatırlayın..

Süreyya Ayhan'ın, antrenörü Yücel Kop'la yaşadığı aşk ilişkisi nedeniyle, neler yazılıp, söylenmemişti hakkında..

"Gerçek bir şampiyon" olmasaydı, o gün, sporu da, ülkesini de bırakırdı Süreyya Ayhan..

Şimdi aynı kişiler, kimbilir ne övgüler düzecekler onun için..

Demek ki, gerçekten "var olan"lar, kuru gürültüye pabuç bırakmaz..


13 Ağustos 2002
Salı
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED