Valiliğin genelgesi gerekçe gösterilerek, 2 aydan bu yana uygulanan başörtüsü yasağı karşısında, öğrenci ve veliler birlikte hareket etmek için Feza Kültür Merkezi'nde biraraya geldiler. Öğrenciler okulda yaşadıklarını ve veliler de çocuklarının ruhsal durumunu anlatırken, salondakiler hıçkırıklara boğuldu.

Yasağın uygulanması sırasında polis tarafından tartaklanan, hakaret işiten ve derslerinden geri kalan öğrencilerin düştüğü psikolojik sıkıntıların sosyal boyutu, toplumsal barışın gördüğü zarar gibi konuların ele alındığı toplantıda, bir öğrencinin okuduğu şiir ile, yasak yüzünden önce derslere giremeyen, sonra başını açmak zorunda kalan bir başka öğrencinin anlattıkları karşısında, salondakiler duygularına hakim olamadı.

Asimile olmak istemiyorlar

İmam Hatipler'deki başörtüsü yasağının ele alındığı toplantıda konuşan öğrenci velisi Hikmet Gündüz, öğrencilerin "asimile olmamak" için başörtülerini çıkararak derslere girmeyi kabul etmediklerini belirterek, "Bu milletin sahibi biziz, İstiklal Marşı'nın yazan ruh bizim ruhumuzdur" dedi.

Psikiyatrist Dr. Hamdi Kalyoncu da, öğrencileri psikiyatrik hasta etmeye çalışan, bunalıma sürükleyen, öğretmenleri huzursuz eden, bazılarının kalp krizi geçirmesine sebep olan bu yasağın hiçbir mantıklı gerekçesinin olamayacağını söyledi.

Dr. Kalyoncu, "Depresyon ve psikolojik rahatsızlıkların yanında, bu absürd uygulamalar öğrencileri psikoza sokuyor. Birşey hem doğru hem yanlış olamaz. 'Oku' deyip, buna engel olunamaz" dedi.

Çelişkide kalmanın, kişiyi şizofreniye bile götürebileceğini kaydeden Dr. Kalyoncu, yasağı uygulayanları "aklı başında değil" şeklinde değerlendirdi.

Hakkımızı arayacağız

Bir başka öğrenci velisi ilahiyatçı Mustafa Koyuncu da, yasakla, Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinin ihlal edildiğini belirttiği konuşmasında, öğrencilerin başlarını açmadan okuyabilmeleri için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.

Koyuncu, başörtüsünün, dini vecibe olduğunu belirterek, "Eğitim hakları elinden alınan çocuklarımıza ve biz velilerine karşı takınılan bu insanlık dışı uygulamayı protesto ediyor, ilgili makamlara suç duyurusunda bulunuyor ve gereği yapılmadığı takdirde uluslararası yargı kuruluşlarına kadar hakkımızı sonuna kadar arayacağız" dedi.

Veli Yunus Torpil ise başörtüsünün siyasallaşmasından. siyasi simge haline gelmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, "Çocuklarımıza ve bizlere, cop, kelepçe ve gözaltını reva görenler 'laiklik' ilkesine yaslanıyor. Oysa bu uygulamalar bizzat devletin inançlara müdahalesidir" diye konuştu. Torpil, Anadolu'nun yöresel kıyafetlerinden esinlenerek yeni bir tarz bulunabileceğini kaydetti.