 T ü r k i y e ' n i n B i r i k i m i |
||
|
|
|
|
||
T ü r k i y e ' n i n B i r i k i m i |
||
|
|
|
|
|
||
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
Cevap arayan sorular
Güzel bir bayramı daha geride bıraktık. Herkes, imkânının elverdiği ölçüde, eşini dostunu, ailesini ziyaret etti; kurbanını kesti. Kimileri, memleketine gitti, geride bıraktıklarıyla kucaklaştı. Bazıları yurtdışına çıktı. Bodrum, Marmaris gibi sıcak yörelerde stres atanlar da oldu. Bayram ertesi, hayat yeniden başlıyor. Bir kaç gün yavaşlayan zaman, tekrar bütün hızıyla akmaya devam ediyor. Arkamızda bıraktığımız soruların halâ cevabını alamadık. Onlar hem zihnimizi kurcalamayı hem de ümidimizi kırmayı sürdürüyor.
Sorular
1) Kıvrıkoğlu, yolsuzluklar konusunda bu kadar hassas iken, Sabah gazetesine nasıl mülâkat verdi? Bu mülâkatın bir güç gösterisi ve bir ilişkinin kanıtı gibi takdim edileceğini düşünmedi mi? 2) Mevcut Basın Kanunu, porno yayıncılıktan mahkûm edilenlerin imtiyaz sahibi olmasını yasaklıyor. Aydın Doğan, 1997 yılında, ar ve hayaya aykırı yayın yapmaktan dolayı mahkûm oldu ve bu işi alışkanlık haline getirdiği gerekçesiyle de cezası ertelenmedi. Böyle bir durumda, Doğan'ın ismi halâ imtiyaz sahibi sıfatıyla gazetelerinde nasıl yayınlanıyor? Bayram ertesi çıkartılması düşünülen yeni basın kanununda, porno yayıncılıktan mahkûm olanların, imtiyaz sahibi olamayacağı hususu yer almıyor. Kişi için özel hukukî düzenleme yapılması doğru mu? 3) Ertuğrul Özkök, Motorola'nın değil "milletin avukatı" olduklarını söylemişti. Ama, Cem Uzan'ın, Galatasaray-Liverpool maç arasında, (geçen çarşamba günü) bugüne kadar duyulmamış gerçekleri açıklayacağına dair spotları Star TV'de yayınlanmağa başlayınca, "milletin avukatlığına soyunanlar" dut yemiş bülbüle döndüler. Nasıl bir korku veya endişe bu? Acaba arka planda yatan iddialar neyin nesi? Ve Uzan, o gerçekleri açıklamaktan niçin vazgeçti. 4) The Economist dergisi objektif bir Aydın Doğan portresi çizdi. Onun, tartışmalı siyasi ilişkilerinden tutun, her iddia karşısında "Taksim'de kendimi asarım" demesine kadar, bütün önemli detaylar, ünlü İngiliz dergisinde yer aldı. Erbakan'ın, Tantan'ın ve benim "ayağımızın kaymasında" bu "kartel patronunun" rol oynadığı ihsas edildi. Basının üzerinde nasıl bir kontrol var ki, Aydın Doğan'ın kimliğini keşfetmemize yardım edebilecek bu portre (Vakit hariç) hiçbir gazetede yer almadı. 5) Neden kurban derilerini Türk Hava Kurumu'na verme mecburiyeti var? Hangi kanun bunu zorluyor? 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu'na göre, herkes kurbanının derisini istediğine, meselâ oturduğu mahallenin camiine veremez mi? Diyanet İşleri Başkanlığı, İslâm dinine göre zekât ve fitrenin muhtaç kişilere verilmesi gerektiğini, THK'nın da muhtaç kişi statüsünde bulunmadığını belirtmesine rağmen, halâ kurban derilerinin bu kuruma verilmesi konusunda neden ısrar ediliyor? *(1)
Enerji sorusu
Türk Hava Kurumu, beklediği ölçüde deri elde edememiş. Demek sadece kanun veya kararname çıkarılarak arzu edilen neticeye ulaşılamıyor. Gazete haberlerine göre "kaçak derilerin ancak üçte biri yakalanmış, üçte ikisi kaçmış." (Hürriyet 25 Şubat 2002) Herhalde kaçan deriler, cumhuriyetin temel niteliklerine karşı örgütlenmeye başlamışlardır bile!
Yazımıza sorular sorarak başladık öyle sürdürelim: Bu sorular bayram öncesi ortaya attığımız ama halâ cevabını alamadığımız çapraşık konuları kapsıyor: Anayasa Mahkemesi, üretim ve dağıtım santrallerinin devrinin 31 Ekim'e kadar tamamlanması halinde, sözleşmelerin feshedilmiş sayılmasını öngören kanun maddesini iptal etti. Bu durumda, hükûmetin IMF'ye verdiği söz ne olacak? Hükûmet, üretim ve dağıtım santrallerine ilişkin sözleşmeleri feshedeceğini IMF'ye verdiği niyet mektubunda açıkladı. Bu sözü verirken, nasıl olsa firmaların 31 Ekim 2002'ye kadar sözleşmelere hayatiyet kazandıramayacağını düşünüyordu. Çünkü, firmaların işe başlaması için gereken Hazine garantisi verilmiyordu. Hazine mükellefiyetini yerine getirmeyince, firmalar da işi uzatıyordu. Anayasa Mahkemesi, kanunla, sözleşme maddelerinin feshedilemeyeceği kararını verdi. Bu yüzden hükûmet, sözleşme ile IMF'ye sunduğu niyet mektubunun arasına sıkıştı. Sözleşmeyi feshetse, bu defa firmalara belki de 100 milyonlarca dolar tazminat ödeyecek. Elektrik piyasası tam anlamıyla rekabete açılmaya hazırlanırken, bütün uyarılara rağmen, Cumhur Ersümer niçin imtiyaz sözleşmelerini imzalamak için diretti? İmtiyaz, ülke yararına idiyse, niçin hükûmet niyet mektubuna, sözleşmelerin feshedileceği vaadini koydu? Şimdi Hazine'nin ödeme zorunda kalacağı tazminatın sorumlusu kim?
Ve Karen Fogg
Bir diğer sorumuz da, Karen Fogg ile ilgili Doğu Perinçek, e-mail mesajlarını "milli güçlerden" aldığını söylüyor. Kim bu milli güçler? Fatih Altaylı'nın geçen pazartesi günü yayınlanan Tek'e Tek programında, Altaylı bu e-maillerin 5 aydır Genelkurmay'ın elinde bulunduğunu hangi bilgiye dayanarak söyledi? Aynı programda, bu iddia, Genelkurmay'ın halkla İlişkilerden sorumlu temsilcisi Albay Halil Kalkanlı tarafından red edildi. Amaç, Karen Fogg'u izlemek olsa, bulgular kamuoyuna açıklanmazdı. Demek "milli güçler" Karen Fogg'a karşı bir tepki kampanyası başlatmak istediler. Bu kampanya, evvelâ Fogg'un, 159 ve 312'inci maddelerin düzeltilmesi talebiyle, Ecevit'i ziyareti üzerine sahneye kondu. Avrupa Birliği temsilcisi Verheugen'in, müstemleke valisi gibi dayatmalarda bulunduğu söylendi. Oysa, esas dayatan IMF ve ABD idi. Ekonomik çöküntü içinde bulunan Türkiye, IMF'nin ve dolayısıyla ABD'nin sözünden çıkacak durumda değil. Belli ki bu "milli güçler" Avrupa Birliği'ni pek arzu etmiyor? Kim onlar? Türkiye Avrupa'ya üye olduğu takdirde, bugünkü tartışmasız konumlarının sarsılacağını düşünenler mi? İdam tartışmasının içine Genelkurmay'ın sokulması doğru mu? Görüşünü, MGK'da hükûmete bildirse bile, bu tartışmanın gazete sütunlarına taşması demokrasinin bir darbe daha almasına yol açmıyor mu?
Bayram geldi geçti. Bu sorularımıza cevap bulamadık. Bulana kadar gündemde tutmaya gayret edeceğiz. -------------------------------
* (1) Bilgiler, 23 Şubat tarihli Vakit gazetesinde, Karahasanoğlu'nun sütunundan alınmıştır.
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |
