AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Kaderin çizdiği yolda...

Bu memlekette, gerçek demokrasiyi yerleştirmek ve çok partili hayatta mücadele vermek isteyenlere, "demokrat" kelimesini kendine layık görenlere öyle baskılar uygulandı ki, sonunda, her on yılda bir ülke "askerî müdahale" kıskacına sokulmuştu.

Fakat zamanla, askerler sahneye çıkmadan bu sefer, sivilleri, politikacıları "sivil darbe"nin balans ayarına hazırladılar. 28 Şubat ve sonrası böyle bir uygulama ile geçti.

Ne kadar "emekli paşa" varsa, hepsi özel sektöre "danışman" olarak gönderilip, "asker- özel sektör" bağını pekiştirmek istedilerse de, sonuçta, 3 Kasım seçimleri ile, halkın şamarı suratlarına patlayınca hakkın sillesinin ne kadar "pek" olduğunu gördüler.

Amma görüyoruz ki, yine de akıllanmadılar. Eski metodlarla, ne kadar "demode bir politik arena"da siyaset üretmek çabasını gösteriyorlar.

Bunun en canlı örneği, ana muhalefet partisi CHP'nin TBMM'nde sergilediği agresif tutum olmaktadır.

Ne bir politika üretmek var, ve ne de yapıcı bir mesaj uğruna halkın önüne çıkıp, sandık çıkarlarına umut olacak bir ışık ufukta görülmemektedir.

CHP lideri, hala kendini 70'li yıllardaki siyasallı doçent olarak görüyor ve o klasik ders anlayaışı ile, çağı yakalamak istiyor, mesajlarını veriyor ve nutuklarını atıyor.

DSP Lideri, CHP'nin l2 Eylül dönemi genel başkanı ve "ortanın solu" sloganının mimarı sayın Ecevit'in Kıbrıs'la ilgili geçen gün bir tv kanalındaki perişan ve unutkan halini gördükten sonra, diyesimiz o ki, artık bu " kaşarlanmış ve miadı dolmuş" liderler, bir köşeye çekilip, gelecek nesillere örnek olacak anılar bırakmanın gayretine soyunmalı ve böylece "Türk Demokrasi Geleneği"nde oynadıkları rolleri gün yüzüne çıkarmış olurlar.

Kendilerini yenilemek ve çağın gelişmelerine siyaseten ayak uydurmaktan aciz liderler, kendilerinden çok partilerine zarar vermiş olurlar.

Zira CHP, 43 yıl önce, ülkeyi siyaseten katl için askerleri kışkırtarak, sahpalar kurdurmuş ve nice halktan yetki almış siyaset ve fikir adamlarını zindanlarda çileye mahküm etmiştir.

CHP'nin kurmayları halkın kalkan ve topuzunu tepelerinde hissetmeden Baykal, Topuz vs vs derken Bayburtlu Berhan Şimşek de ibret ve dehşetle, halkın "bir başka bahara" diye kış uykusuna yatıracağı günleri iple çekerek, ülkeye bir hizmet ifa edeceklerse, hemen "sosyal demokrat" yaftasını yakalarından söküp atmalıdırlar.

Çünkü bunların fikir babaları ve eylemci liderleri "gerçek demokrat"lara neler çektirdiklerini "siyasal hatıra"larda görmek mümkün...

DP'lilerin önde gelen siyaset ve fikir adamlarından, Samet Ağaoğlu'nun Teşvikiye'deki evinde bendenize anlattığına göre, ihtilalciler, tekmeleyip, "Bu Ağaoğlu değil, Agayef'tir, tıkın içeri!...." diye aşağılamışlardı.

O dönemin fikir ve siyaset adamlarından biri de merhum Osman Turan'dı. İnşaallah "Ötüken" onun da siyasi hatıralarını hazırlatıp, yayınlar... İşte, merhum Tevfik İleri'nin kızı Cahide İleri (Aksoy) tarafından hazırlanan "Tevfik İleri; Yassıada ve Kayseri Günlükleri"... (Ötüken, İstanbul-2003)

Bir küçük pasaj... 8 Haziran l960 tarihli mektubundan:

"...Dün ilk defa yıkandım. Ayın 6'sında Okul (Harp Okulu) Komutanı'nın müsaadesiyle, Adnan ( Menderes) Bey ile görüştüm. İyidir. Osmanlı Tarihi okuyor. Bir de Kur'an-ı Kerim." Dört günde hatm edeceğim" dedi. O da huzur-u kalb içinde." (sh:17)

Ağustos'un sıcak günlerinde biri... Anılarında merhum İleri şöyle diyor:

"Yarın, inşaallah Kur'an-ı Kerimi Türkçesiyle beraber hatm etmiş olacağım. Öbür akşam da odamda duası yapılacak. Allah kabul etsin. Bu gece sıcaktan uyuyamadım. Sabah 5'e çeyrek kala kalktım, şükr olsun. Namazımı yetiştirdim. Biraz Kur'an okudum. Sonra Vasfiye'me mektup yazdım. Ve bugün başka bir güzellikle doğan güneşi seyr ettim ve tekrar yattım. 28. 08. 1960, Cuma" (sh:126)

İşte bu devlet adamlarına, iktidar hırsı adına CHP, zulum ve işkenceyi layık gördü.

Milletin ahını alıp, bir daha iktidar yüzü göremedi...

O yüzden de sürekli demokrasi sekteye uğradı.

Öyle ise, ileriye emin adımlarla koşmak için, ibret dolu dersleri bize dikte ettiren "Hatırat"ları gözden uzak tatmamalıyız.

Onun için CHP'li Baykal kadar, Bay Topuz da 70'li yıllardan sonra "Ortanın solu" adına yaptıkları ile, bu ülkenin gençlerini nasıl "solak ve salak" hale getirdiklerini anlatıp, ibret olmalılar. Yoksa, saldırmalarla bir yere varılamaz, olduğunu akıllarından çıkarmasınlar. Eğer ukalalıktan vaz geçip, akıllı hareket etmek isterlerse....


www.sadikalbayrak.com

21 Aralık 2003
Pazar
 
SADIK ALBAYRAK


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED