AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Asgari ücret ve emekli zammı

Uygulanan ekonomik programa eleştiriler, sosyal boyutunun olmadığı veya sosyal amaçlı harcamalar için yeterli kaynak ayrılmadığı noktalarında yoğunlaşmaktadır. Gerçekten, İMF ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde, faiz dışı fazla rakamının GSMH'nın % 6.5 oranına ulaşabilmesi için başta yatırım harcamaları olmak üzere bir çok kalemde istenilen ödenek ayrılamamaktadır.

2003 yılı bütçesinde 8 katrilyon lira ödenek ayrılmasına rağmen, Kasım ayı sonu itibariyle gerçekleşen yatırım harcamaları toplamı 4.5 katrilyon liradır. Ak Parti Hükümetleri döneminde, yolsuzluğun ve israfın önlenmesi ve harcamalarda etkinliğin artırılması nedeniyle, söz konusu 4.5 katrilyon lira ile önceki yıllardan daha verimli sonuçların alındığı gerçeği bir tarafa bırakılırsa, hem büyümeyi tahrik eden ve hem de toplumdaki alt gelir gruplarına kaynak aktaran yatırım harcamalarının yetersizliği ortadadır.

Programın belirtilen eksikliğinin ortaya çıkardığı sorunların hafifletilmesi ve beklentileri karşılamak amacıyla geçtiğimiz yıl başında, sayıları 6 milyonun üzerindeki SSK ve Bağ-Kur emeklisinin maaşlarına, bütçe üzerindeki yükü 3.2 katrilyon lira olan yüksek oranlı reel zamlar yapılmıştı. Yüksek oranlı artış bir taraftan, ciddi geçim sıkıntısı içinde olan bu insanların bir ölçüde rahat nefes almalarını sağlamış, diğer taraftan neredeyse tamamı ekonomiye harcama ve talep olarak dönen zamlar nedeniyle ekonomik büyümeyi kamçılamıştı. 2003 yılının ilk çeyreğinde % 7.4 oranındaki yüksek kalkınma hızının yakalanmasında, emeklilere verilen yüksek zam artışı belirleyici faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.

Benzer bir eğilimin 2004 yılı için ortaya çıkmış olması son derece olumlu ve sevindiricidir. Bu defa SSK ve Bağ-Kur emeklileri yanında asgari ücrette de hedef enflasyonun üzerinde artış yapılacağının bizzat Sayın Başbakan tarafından açıklanmış olması, uygulanan sıkı para ve maliye politikasının ortaya çıkaracağı bir çok yan etkinin toplum ve ekonomi üzerindeki istenmeyen tahribatını asgariye indirecektir.

EN DÜŞÜK GELİR GRUBU

SSK ve Bağ-Kur emeklileri ile asgari ücret alan kesim toplumun en alt gelir grubunda bulunmaktadır. Sosyal politikaların üzerinde yoğunlaştırılması gereken kesim budur ve toplam sayıları 10 milyonun üzerindedir. Alt gelir grubunda bulunan insanların marjinal tüketim eğilimlerinin yüksek oluşu ekonomik bir gerçektir.

Bu insanlar ellerine geçen ilave satın alma gücünün büyük bölümünü tüketime kanalize ederler. Tasarruf eğilimleri son derece düşüktür. Zira, elde ettikleri gelir asgari geçim standardı için gereken harcamaların dahi finansmanını karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Bu itibarla ellerine geçen ilave paraların neredeyse tamamını ihtiyaçlarını karşılamak için harcarlar.

Eline 270 milyon lira geçen asgari ücretli bir kişiyi düşünün. Bu parayla geçinmek değil, belki aç kalmamak sağlanabilir. Asgari ücretin artırılmasıyla ilgili teşebbüsler geçmişte, üretim sektörünün maliyetlerini yükseltmemek ve onların rekabet imkanlarını zayıflatmamak engeline takılmıştır. Bu engel bugün de aktif durumdadır. Ücretler üzerindeki vergi ve benzeri mali yükümlülükler, OECD ülkelerinin üzerinde olduğu için, fiilen üzerinde olmasına rağmen ücretlerin önemli bir bölümü asgari ücret üzerinden ödenmektedir.

Sayın Başbakan'ın önerisi açıktır: İş dünyası eğer, asgari ücretin % 20 oranında artırılmasını kabul ediyorsa, net asgari ücretin 270 milyon liradan 337.5 milyon liraya yükseltilmesi nedeniyle oluşacak ilave yükün sadece % 20'si üretim sektörüne yansıtılacak, kalan kısım Devlet tarafından karşılanacaktır.

İş çevreleri ücret ödemeleri üzerindeki yüklerinin % 20 oranında artırılmasını kaldırabileceklerini ifade etmektedirler. Yükün kalan bölümü, asgari ücretin artırılan bölümü üzerindeki SSK primleri ve vergi oranlarının, genel oranların altında belirlenmesi veya ücretin toplamı üzerindeki yüklerin azaltılması suretiyle Devlet tarafından karşılanacaktır.

Önerinin zekice tasarlandığı ve sosyal boyutu ön planda bir düzenleme olduğunun kabul edilmesi gerekiyor. Hiç kimse 'popülist' bir icraat suçlamasında bulunmasın. Zira, düzenleme Hazine'ye çok fazla bir yük getirmeyecektir. Ücretler üzerindeki vergi ve benzeri mali yükümlülüklerin oranı azalırken, matrah büyümektedir. Sonuçta bütçe dengelerinin bozulmasına yol açacak kadar ilave kaynağa ihtiyaç duyulmayacaktır. Diğer taraftan, SSK kesintisi ve vergi oranlarının düşürülmesi, ücretlerin gerçek rakamlarıyla beyan edilmesi sürecini hızlandıracak ve teşvik edecektir.

Belki en önemlisi, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yapılan zam ile asgari ücrete yapılacak reel zamlar, tüketim harcamalarını ve toplam talebi artıracağı için 2004 yılındaki büyüme oranını yukarıya çekecektir. Ekonomik canlanmaya ciddi katkılar sağlayacaktır.

Öneri son derece olumludur, geri adım atılmaması gerekir. Milyonlarca fakir insanın samimi dualarının sağlayacağı manevi destek ve güç de unutulmamalıdır.

Öneri herhalde tüketim harcamalarının artmasına neden olacağı için sadece Merkez Bankası'nın hoşuna gitmeyecektir.


23 Aralık 2003
Salı
 
NURETTİN CANİKLİ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED