AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
İngiltere ve biz

Kraliçe II. Elizabeth'in doğum günü vesilesiyle İngiliz Büyükelçiliği'nde verilen dâvete gittiğimde, "Acaba, o işaret levhası hâlâ duruyor mu?" merakıyla etrafıma bakındım. Duruyordu. İngiltere'nin Ankara Büyükelçiliği'nin bahçesinde bir kilise var ve ibadet için oraya giden insanlar yollarını şaşırmasınlar diye de bahçeye kocaman bir levha konulmuş... Önceki gün, dâvet için elçiliğe gelen yüzlerce kişi de aynı levhayı görmüş olmalı...

Hürriyet başyazarı Oktay Ekşi'nin elçilik bahçesinde kilisenin varlığını öğrendiğinde vereceği tepkiyi merak ediyorum ben... Acaba, "Elçilik kamusal alandır, orada kilise olmaz, lâikliğe aykırı" mı derdi, yoksa, "İngiltere'de tahtta oturan kişi Anglikan Kilisesi'nin de başı, ama bu durum ülkenin 'lâik' olmasına engel teşkil etmiyor; büyükelçilikler vatandaşların ibadet dahil her türlü ihtiyacını karşılamakla mükellef" mi derdi?

Oktay Bey'in bu konudaki görüşünü merak etmem iki sebepten: İlki, kendisi İngiltere'yi çok iyi biliyor. 27 Mayıs ertesinde, gazeteci kontenjanından Kurucu Meclis'te üyelik yapmıştı Oktay Ekşi; sonra da Türkiye'nin İngiltere büyükelçiliğinde 'mahalli kâtip' olarak uzunca bir süre çalıştı. Hem İngiltere bilgisi, hem de eski bir büyükelçilik çalışanı olarak bizi aydınlatabilir bu konuda. Londra'da cami bulunmadığı 1960'lı yıllarda, oradaki büyükelçiliğimizin bahçesinde bir mescit var mıydı?

İkinci sebep ise daha güncel. Dün, "İnce oyun..." başlıklı yazısında eski bir olayı hatırlatıyor. Okuyalım: "ANAP dönemi Milli Eğitim bakanlarından biri, her ilköğretim okulunda bir odanın 'mescit' olarak ayrılmasını istiyordu. Gerekçe, dinî inancının gereğini yerine getirmek isteyen öğretmen ve öğrencilere olanak sağlamaktı. Kimsenin kimseyi zorlaması söz konusu değildi. Sadece insanların din ve vicdan özgürlüğünden tam olarak yararlanmalarına hizmet etmekti. / Gerekçe mâsum ama niyet tüm ilkokulları 1924 öncesinin sıbyan mekteplerine benzetmekti... Nitekim o niyet kursakta kaldı..."

Arşive girsem bulurum, ama siz bulmuş sayın: 'Kursakta bırakan' girişimde Oktay Ekşi mutlaka önemli bir rol oynamıştır... Acaba, iyi bildiğini baştan kabul ettiğim 'lâik' İngiltere'de, ANAP'lı bakanın isteğini andıracak uygulamalar söz konusu olabilir mi? Meselâ, ülkenin en itibarlı ilköğretim okulu saymamız gereken Eton Koleji'nde, okul alanında, bir (veya birkaç) kilise bulunup bulunmadığı konusunda bizleri aydınlatabilir mi Sayın Ekşi?

'Eton Koleji' deyip geçmeyin. İngiltere'de belli düzeyin üstündeki aileler, çocuklarının orada okuyabilmesi için ellerinden geleni yaparlar. Doğumlar bile Eton takvimine göre planlanır ve çocuğun okuldaki yeri doğumdan hemen sonra ayırtılır. "Eti senin kemiği benim" anlayışıyla çocuklar Eton'a teslim edilir, en iyi eğitimi vereceğinden emin olunarak...

Yukarıdaki soruma cevap vermek için Eton'a kadar zahmet etmeye gerek olmadığını ben de biliyorum aslında. Şimdilerde beşinci kitabının yayını dolayısıyla dünyayı ayağa kaldıran Harry Potter kitaplarından birini okumuş, ya da romandan çevrilen filmleri izlemiş herkes, 'Eton-vâri' bir okulda geçen olaylarda dinin geniş bir yer tuttuğunun farkındalar...

Bugüne kadar 55 ülkede (Türkiye'de de) 192 milyon adet satılmış, genellikle çocuklar tarafından okunan Harry Potter kitapları 'İngiltere ve din' konusuna açıklık getirebilir. ABD'nin Palm Beach kentindeki Atlantic College'da gazetecilik okutan, Hıristiyan Kolejler ve Üniversiteler Konseyi üyesi meslektaşımız Terry Mattingly'nin, yeni çıkan ve 8,5 milyon adedi aynı gün kitapçılarda satışa sunulan 'Harry Potter and the Order of the Phoenix' romanıyla ilgili yazısı önemli. John Granger adlı uzman, Mattingly'ye, "Tam anlamıyla lâik bir kültürde bir dinî fenomen bu" demiş ve eklemiş: "Yazar Rowling doğa-üstünün varlığını inkâr eden maddeci dünyaya bodozlamadan saldırıyor ve kendisine bir şeyler olmuyor."

Vallahi, Harry Potter'in Müslümancası bizde yazılsaydı, yazarına ağzının payını 'lâiklik adına' verecekler çok çıkardı, gibime geliyor... Amerika'da Hıristiyan kolejleri ve üniversiteler bulunduğunu açık eden Mattingly'nin ağzına biber sürmeyi düşünenler de çıkabilir ülkemizin öndegelen yazarları arasından...

Hani, Nasrettin Hoca'nın "Taşları bağlamış, itleri ortalığa salmışlar" dediği bir görüntüde Türkiye... Okulda bir mescit odası bulunması talebi üzerine, "Okullarımızı sıbyan mekteplerine çevirmek istiyorlar" diye ayağa kalkanlar, muhafazakâr velilerin yavruları için en mâsum isteklerine 'kuşku' ile bakıyorlar; bu sebeple eğitim gören çocukların mânevi yapısı eksik kalabiliyor... Oysa, aynı çocuklar, romanların gizini açmak üzere yola çıkan John Granger'in, "Her sayfası Hıristiyan mistik gizemleriyle dolu" dediği Harry Potter kitaplarını okuyorlar...

Okusunlar, "Okumasınlar" diyen yok. Ancak, hiç değilse, isteyenler kendi kaynaklarına da aynı rahatlık içerisinde ulaşabilsinler... Birilerinin kimbilir hangi sebeple duydukları 'kuşkular' yüzünden birbirimize ters bakmayalım. Hürriyet başyazarından işte bu konudaki görüşlerini öğrenmeye hakkımız olduğunu sanıyorum.

Ancak, cevap için kaleme sarılmakta acele etmesin. Yarın bu sütunda okuyacaklarını da beklemesinde yarar var.


22 Haziran 2003
Pazar
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED