İzleme önerisi rahatlattı
"Denetleme kurulları" sayesinde cezaevi yönetimleri denetime açılacak.
F tipi cezaevi tartışmaları sürerken, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün, cezaevi denetleme kurulları oluşturulmasını telaffuz etmesi, F tipine temkinli çevreleri ve insan hakları örgütlerini rahatlattı. İnsan Hakları İzleme Komitesi de (HRW) Mayıs'ta yayınladığı bir deklarasyonla benzer bir sistemi gündeme getirerek, cezaevlerinin bağımsız denetimi için "Cezaevi İzleme Kurulu"nun oluşturulmasını istemişti.
Bakanlığın önerisinde ne var?
Adalet Bakanlığı, cezaevleri için oluşturulması düşünülen "cezaevi denetleme kurulları" oluşturulmasında insan hakları örgütlerinin önerilerini dikkate aldı. Bakanlık, oluşturulacak bir infaz hakimliğinin yanısıra, her cezaevi için cezaevinin bulunduğu bölgede, avukat, emekli yargıç, sosyolog, psikolog gibi meslekler başta her meslekten ve her kesiminden temsilcilerin bulunduğu "cezaevi denetleme kurulları"nın oluşturulmasını gündeme getirdi.
Çalışma sistemine göre ise bu kurullar, yapacakları inceleme ve araştırmaların sonuçlarını, bir rapor halinde, infaz hakimliğine sunacaklar ve cezaevi yönetimleri hem hukuki hem de toplumsal denetime açılmış olacak.
HRW'nin teklifi nasıldı?
Merkezi New York'ta bulunan ve İnsan Hakları İzleme Komitesi, 25 Mayıs 2000'de yayınladığı deklarasyon ile Türkiye'de cezaevlerinin denetimi için "Cezaevi İzleme Kurulu"nun oluşturulmasını önermişti. Deklerasyonda kurulun şu kriterlere göre oluşturulması önerildi:
Barolar, insan hakları örgütleri ve cezaevleri ziyaretçileri ve Adalet Bakanlığı'na bağlı olmayan kişilerden bağımsız bir izleme sistemi oluşturulacak.
Bu sistem, cezaevi standartlarına olumlu katkıda bulunmanın yanısıra, tecrit uygulamasının el altından veya ceza sisteminin uzak köşelerinde gündeme gelmeyeceği konusunda tutuklular arasında güven oluşturacak.
Kurul cezaevleri ile ilgili olarak pekçok konuda değişiklik ve düzeltme isteyebilecek.
|