| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Kanun Hükmünde Kargaşa ya da Kargaşa Hükmünde KararnameSon zamanlarda bir KHK tartışılıyor. Tartışmanın ortaya çıkışı, başbakanın ve bakanların konuya ilişkin açıklamalarındaki çelişkiler ve tuhaflıklar, ülkemizde "yürütme erki"nin nasıl işlemekte olduğunu, hangi tekerleklere, nerelerden, nasıl çomaklar sokulabildiğini; görünen ve görünmeyen sopaların, demokratik hukuk devletini nasıl yönlendirebildiğini ve daha bir yığın akıllara ziyan maskaralığı gözler önüne serdi. Bazı gazetelerin bu maskaralığı, meşru ve mazur gösterme yolundaki çabaları da, yönetilen toplumun yerine yöneten iktidarın sözcülüğüne soyunan basının sefaletini de, bir kez daha, bütün çirkinliğiyle göstermiş oldu. Meğer yeni KHK, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokrasi deneyimlerini kesintiye uğratan duraklar içinde 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül gibi "unutulmaz" bir durak olacağa benzeyen 28 Şubat'ın eseri imiş. Yürütmenin başı, yardımcıları ve öteki bakanlar da, bu eserin tesirini ve müessiriyetini kabul etmekten ve savunmaktan pek rahatsız görünmüyorlar. Bu hükümet kurulurken protokolün ve programın dili konusunda DSP ile MHP arasında kelime-sözcük tartışmaları yapıldığını, ANAP'ın da bu tartışmalarda bir çeşit arabuluculuk ederek Bülent Ecevit'in yeğlemeleri ile Devlet Bahçeli'nin tercihleri arasında mesut dengeler kurduğunu belki hatırlarsınız. Bu yeni KHK için böyle bir tartışmanın bile yapılmadığı anlaşılıyor. Yeni KHK'nin dili 1930'un izlerini bütün ağırlığıyla taşıyor. Bakanlar Kurulu, altına imza attığı metni, 2000 yılının Türkiye'sine ve Türkçe'sine uyarlama zahmetine bile katlanmıyor. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in bu tuhaf metin karşısında ne yapacağını çok merak ediyorum. Aynen aktarıyorum: "Tartışmalı kararnameyle 1930 tarihli Dahiliye Memurları Kanunu'nun 23. Maddesi, şöyle değiştiriliyor: ''Türkiye Cumhuriyeti Anayasa ve kanunlarının açıkça suç saydığı, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ve Cumhuriyet'in niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye, ortadan kaldırmayla yönelik veya bunlara aykırı eylemleri veya irtikap ve irtişaları veya vazife ve memurluk haysiyet ve şerefine uymayan kötü itiyat ve halleri şai olduğu ve bu durumları ayrı ayrı 2 müfettiş tarafından verilen raporlar ve muhtelif iki amirin gizli sicil raporlarıyla teyyüt eden memurun hakkında cezai takibat yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın Vekalet İnzibat Komisyonu'nun kararı ve Bakanın onayı ile meslekten çıkarılması.'' Hukuktan pek de anlamayan bir okur yazar olarak aklıma takılan soruları şöylece sıralayabilirim: "Dahiliye Memurları" İçişleri Bakanlığı görevlileriyle mi sınırlı, yoksa "Hariciye" haricindeki bütün memurları içeriyor mu? "Kaldırmayla"daki fazladan "l" herhalde, sayın bakanların imzaladıkları kâğıtta yoktur, değil mi? "Şüyû bulmuş", dile düşmüş anlamına gelen "şâyi" kelimesi, Çankaya'ya çıkan metinde de "şai" diye yanlış yazılmış olabilir mi? "Kuvvet bulmak, pekişmek, te'yid edilmek" anlamına gelen "teeyyüdÆ teeyyüt" de, burada olduğu gibi "teyyüt" veya bazı gazetelerde yazıldığı gibi "teayyüt" biçiminde ve her iki halde de "yanlış" mı yazıldı? 1930'un "Vekalet İnzibat Komisyonu", yürütme düzeneği içinde, 2000'de de aynı adla varlığını sürdürüyor mu? Başbakanımız "Başvekil" olmayı, yardımcıları "Başvekil Muavinliği"ni, Sadettin Tantan "Dahiliye Vekili" olmayı içlerine sindirebiliyorlar mı? Ve nihayet Cumhurbaşkanımız, bu KHK metnindeki insicamsızlığı, ıttıratsızlığı, münasebetsizliği, ifadenin hakikat-i hâle mugayeretini görüp gereğinin yapılmasını isteyecek mi? KHK'nin biçimi böylesine çarpıkken içeriğinin düzgün olması mümkün mü? 1930, 1930'dur; 2000, 2000'dir, değil mi? Ve adalet mülkün temeli oluşu, tüm çağları kucaklayan bir gerçek değil midir? Ve öyle anlaşılıyor ki, mevcut hükümet, bu son KHK basamağına basarak, ciddiyetsizliğin zirvesine tırmanmış durumdadır. Bülent Ecevit gibi mürekkep yalamış, şiir yazmış, çeviri yapmış bir kişinin bu keskin ve estetikten yoksun zirvede rahat edebilmesi olanaksızdır!
ikardes@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|