YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Gerçekler saklanamaz

Rus devlet başkanı Vladimir Putin ile Amerika'nın eski dışişleri bakanlarından Henry Kissinger'in tanışıp konuştuklarını Yalçın Doğan sayesinde öğrenmiştik. Milliyet yayın yönetmeni, Putin'in geçmişte KGB ajanı olarak çalıştığını duyan Kissinger'in, "Bütün düzgün adamlar hayata istihbaratçılıkla başlamışlardır; ben bile" dediğini aktarmıştı...

Alıntıyı yaptığı kitapta, hemen o satırlardan sonra, ilginç bir bölüm daha var.

Kissinger, Soğuk Savaşı sona erdiren gelişmeler sırasında eleştirel bir tavra sahip olduğunu anlatmış Putin'e, "O sebeple sonradan çok başım ağrıdı" diyerek... O günlerde savunduğu şuymuş: "Dünya dengelerini olağanüstü hızlı değiştiriyoruz, bu durum istenmeyen sonuçlar doğurabilir..." Hızlı da gitse sonuç ABD açısından 'olumlu' geldiği için, ilk günlerde frene basmayı tavsiye edip duran Kissinger'in tavrını insanlar unutmuyormuş...

Cumartesi gecesi, geç saatlerde, İngiliz BBC-World televizyonunda ilginç bir belgesel izledim. 'Spying game' (casusluk oyunu) adlı belgesel, Kissinger'in "Fazla hızlı gitti" dediği konunun öncesini aktarıyordu. Bir saatlik belgesel bittiğinde, izleyicinin, "Vay be! Neler, neler olmuş" diye hayretler içinde kalmaması, kendi ülkesinde ve çevresinde yaşanan gelişmeleri, öğrendiklerinden hareketle yeni bir değerlendirmeye tâbi tutmaması imkânsızdı... Epey bir süre ağzım açık kalakaldım...

Demir Perde, Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgal ettiği 1979 yılında ABD'nin aldığı ve uygulamasıyla CIA ile İngiliz istihbaratı MI6'in görevlendirildiği bir süreç sonunda yıkılmış... ABD, Afganistan işgalini, hassas bir denge üzerine oturan 'süpergüçler rekabeti' açısından 'kabul edilemez' bulmuş ve "Moskova yaptığına nâdim olmalı" kararına varmış...

Sovyetler'i yaptığına pişman etmek için iki farklı ülke seçilmiş: Afganistan ve Polonya... İzleyen on yıl içerisinde, bu ülkeler içinde çalışılarak, Sovyetler'e diz çöktürecek bir ortam oluşturulmuş... BBC belgeseli, konuyu dönemle ilgili filmler üzerine okunan anlatımlarla sunmuyordu; operasyona karar veren, kararın uygulanması için strateji oluşturan, stratejiyi alanda uygulayan Amerikalılar, İngilizler, Pakistanlılar ve Afganların tanıklıklarına da başvuruyordu...

Zbigniew Brzezinsky, dönemin devlet başkanı Jimmy Carter'ın ulusal güvenlik danışmanı sıfatıyla, 'Moskova'yı dize getirme' kararına nasıl vardıklarını anlattı sözgelimi; CIA'den Robert Gates örgüt olarak belirlenen stratejinin ana hatlarını açıkladı ve program boyunca araya girerek uygulamalar hakkında bilgi verdi. Pakistan istihbaratı sorumlusu da, Rusları komşu ülkeden kovmak için, CIA ve MI6 ile elele yaptıklarının ayrıntılarını verdi... Bu arada, Polonya'da, dönemin içişleri bakanı, istihbarat sorumlusu, Dayanışma sendikası sözcüleri de kendi ülkelerindeki gelişmeye ışık tutucu açıklamalarla karşımıza çıktılar...

'Casusluk oyunu'nun özeti şu: Afganistan'da direnişi örgütleyen, silâh temin eden, eğitim veren CIA, Polonya'da da, rejimin karşısında yükselen 'demokratik hareket' olan Dayanışma sendikasına destek sağlamış... On yıl süren oyun bittiğinde, 1989 sonunda Afganistan'dan çekilmek zorunda kalan Ruslar, dört ay sonra da, Polonya'da 'ilk açık seçim' yapılmasını kabul etmişler...

Bir kaç ayrıntı: Oyun boyunca iz bırakmamaya çalışan istihbarat örgütleri, mücahitlerin kullandığı 'Rus ordusuna ait' silâhları Mısır ve Çin'de özel imal ettirmiş; Dayanışma sendikasının yeraltı yayınlarını basmada kullanılan matbaa makinaları ve baskı malzemeleri İsveç üzerinden ülkeye sokulmuş... Afganistan'da, Ruslar, MI24-D helikopterleriyle büyük bir üstünlük elde edince, Amerikalılar, "Ne olursa olsun" diyerek 'Stinger' füzeleri vermek zorunda kalmışlar... "Daha fazla kendimizi gizlemek için sebep kalmamıştı" dedi programa konuşan bir istihbarat görevlisi...

BBC'nin göz açıcı belgeselini izlediğim gecenin sabahı, Rusya devlet başkanı Putin ile ilgili 'First Person' adlı kitaba başladım. Rusya standartlarında 'sıradan' biri Putin: Önemsiz bir aileden geliyor, fazla göz doldurmayan bir eğitimi var, anlattıklarından istihbaratçılığının da ahım şahım bir şey olmadığı gerçeği çıkıyor. Hayatı Leningrad'ta (biraz da Doğu Almanya'da) geçmiş... Böyle biri, nasıl oldu da, bir yıldan kısa süre içerisinde başbakanlığa ve ardından devlet başkanlığına yükseldi? 205 sayfalık kitap baştan sona okununca Putin'in kişiliği hakkında fikir sahibi olunuyor, ama yine de temel soruya cevap verilemiyor...

Cevapsız pek çok soru var etrafımızda. İyi ki, yıllar sonra da olsa perde gerisinde kalmış gerçekleri başkalarıyla paylaşmak isteyen istihbaratçılar, meraklı gazeteciler çıkıyor da, 'Casusluk oyunu' gibi göz açıcı belgeseller sayesinde, bazı sorularımızın cevaplarını öğrenebiliyoruz.

Abdullah Öcalan ve PKK konusunda herhalde sizlerin zihninde de hâlâ karanlık noktalar vardır. Son kırk yıla damgasını vuran askeri darbeler, fâili meçhul cinayetler, toplumsal olaylar da deşilmeye muhtaç sırlar halinde karşımızda. 28 Şubat? Lüksemburg Zirvesi'nde dışlanan Türkiye, iki yıl sonraki Helsinki Zirvesi'yle AB adayı haline nasıl geldi? Kıbrıs'ta olanlar ne kadar yerli? Kim kimin adamı?

Umudum, BBC-World'ün meraklı televizyonculuğunda...


1 AĞUSTOS 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Taha KIVANÇ

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...