YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

O odak!

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in geri gönderdiği Kanun Hükmünde Kararname (KHK) bir gerçeği daha anlamamıza vesile oldu: Medyada sağa bakıp hizaya gelen, âdeta emir-komuta zinciri içerisinde davranan, iletilen bilgileri 'şantaj' üslubuyla kullanan yazarlar var... Bu tespit, bu kadar açık ve net ifadelerle, pek çok başka meslektaş tarafından da dile getirildi.

Bu mekanizmanın eskiden nasıl çalıştığını bugün biliyoruz: Hassas bir odağın önemli koltuklarında oturan bir görevli, gazetelerin Ankara bürolarını arayıp, "Odağın hassasiyeti" dediği bir konuyu dikkate sunuyor, yazılması istenen görüşü bildiriyordu... 28 Şubat süreci içerisinde, benzer etkileme yönteminin ürünü, herbiri siyasi sonuçlar doğurmuş, yüzlerce haber ve yorum sayılabilir.

Bu uygulamanın, geçmişte, aşırı biçimleri de görüldü. En bilineni Şemdik Sakık üzerinden gerçekleştirilen yanıltıcı bilgilendirmedir. Sakık'ın ifadelerinde bulunmadığı mahkemede anlaşılan medyaya yansıtılmış bazı sözler yüzünden, öndegelen gazeteciler ve insan hakları savunucuları, 'bölücü örgütle işbirliği' yapmakla suçlandılar. İnsan Hakları Derneği'nin o zamanki başkanı Akın Birdal'a yönelik suikast ile bazı gazetecilerin işlerini kaybetmeleri o yanıltıcı bilgilendirmenin sonucudur. Tarafların açıklamalarından biliyoruz: Şemdin Sakık'ın ifadesinde bulunmayan o bölüm, son anda, bir devlet görevlisi tarafından 'kendi elyazısıyla' metne eklenivermişti...

"1996 sonu - 1999 sonu" arasındaki üç yıl boyunca, Türk medyası, çoğu 'psikolojik savaş' eğitiminden geçmiş usta eller tarafından üretilmiş sayısız yönlendirici habere sayfalarını ve ekranlarını açmakta tereddüt etmedi. Medya itibarı bugün yerlerde sürünüyorsa, bunda, o dönemin büyük rolü bulunuyor...

Medyanın eğilip bükülmesi o dönemin özellikleriyle yakından ilişkili. 'Güç odağı' gerçek bir gücü temsil ediyorsa, gazeteciliği bir 'misyon' duygusu ile yerine getirme derdi olmayanlar, ona bakıp hizaya girmekte fazla tereddüt göstermiyorlar. 'İrtica' yaygaraları eşliğindeki yönlendirici haberlerin medyada yer bulabilmesinde, gazete ve televizyon sahipleri ile yönetimlerinin 'halktan kopukluğu' ve korkuları da etkindi. O döneme damgasını vuran 'hayat tarzı' tartışmaları sırasında, bu, iyice ortaya çıktı.

Yakın geçmişte medyanın nasıl manipüle edildiğini, haberlerin nasıl kotarılıp yorumların nereden esinlenilerek yazıldığını biliyoruz. Bugün sıkıntı şu: O dönemin manipülatörlerinin ortalıktan çekildiği günümüzde, 'biçimlendirilmiş haberler' ile aynı kalemden çıkmış görüntüsü veren 'tekdüze yorumlar' için kaynak bulmakta zorlanıyoruz... Manşetlerinden Çankaya'yı sıkıştırmakta beis görmeyen gazete yönetimleri, sütunlarını en aşağılık şantaj cümlelerine terk edebilen yazarlar 'bir yerden' besleniyorlar, bu tamam; ancak o 'yer' neresi?

Bu soruyu soruşumun önemli bir sebebi var: Geçmişte yönlendirmeyi yapanları harekete geçiren 'sâik' açıktı; bugünlerde karşımıza çıkan yönlendirmenin adresi bilinirse, onu tahrik eden 'sâik' de tespit edilebilir. Aksi halde, 'görünmeyen el' tarafından istikamet verilen bir yönetime muhatap olduğumuz hissi yaygınlaşabilir.

Gazetede haber ve yorum haline dönüşen bilgilerin kaynağı olarak, karşımıza, 'Başbakanlık' adresi çıkıyor. Ancak, bu adreste oturan seçilmişler (başbakan ve bakanlar), hiç değilse son KHK konusunda, başta bilgi sahibi bile görünmemişlerdi. Kamuoyuna hergün yeni gerekçeler pompalayan 'o kaynak', seçilmişleri de bilgilendirmiş olmalı ki, önce bilgisizliklerini ele verenler, şimdilerde kampanyanın en aktif unsuru haline dönüşebildiler... Başbakanı ve bakanları bile hizaya getirebilen bir 'irade' yine devrede...

En başından beri "28 Şubat'ın kurumsallaşması projesi" kuşkusunu taşıyanlardan olduğum için, KHK etrafında yaşanan bu yeni 'gerçeklik' benim için fazla şaşırtıcı değil. Ancak, bugünlerde Cumhurbaşkanı iradesi üzerinde medya destekli baskı uygulayan o odağın neresi olduğunu çıkarmakta ben de zorlanıyorum.

Medyanın eğilip bükülmeye hazır kalemlerini 'ikna eden' o odak neresi acaba?


10 AĞUSTOS 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Fehmi Koru

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...