YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Bir de tehdit, ha?

Türkiye böyle bir ülke işte" diyordu Engin Ardıç, "Türkiye insanı yoran, bezdiren, Türkiye çirkinliğin ağır bastığı bir ülke. Türkiye cıvık, Türkiye sakil. Türkiye'nin politikacısı sahtekâr, bürokratı çemiş, aydını puşt, sağcısı alçak, solcusu dallama, halkı ilkel."

Burası böyle bir ülke.

Burası, beşinci sınıf köşe yazarlarının, sırf "Anayasa"ya uygun davrandığı için Cumhurbaşkanı'nı sigaya çekebildiği bir ülke. Burası "yasa"yla "hukuk"u, "demokrasi"yle "totalitarizm"i edememiş zavallıların hâlâ aydın, gazeteci, yazar, akademisyen sayıldığı bir ülke. Burası, faşist tıynetlerini gizlemek için "cumhuriyet" ve "laiklik" kavramına sığınanların "adam" yerine konulduğu bir ülke.

Hürriyet gazetesi, dünkü haberinde, "kıyım kararnamesi"ni iade eden Cumhurbaşkanı Sezer'e üstü örtük tazirlerde bulunuyordu.

Hürriyet'e göre, Cumhurbaşkanı, hükümetin irtica ve terörle mücadele için büyük önem verdiği Kanun Hükmünde Kararname'yi iade etmekle, "çatışma"yı seçmişti.

Çatışmanın tarafları kimler?

Hükümet ve Çankaya mı?

İyi de, çatışmaya neden olan kararnamenin hükümet tarafından hazırlanmadığını bizzat Başbakan Ecevit ve onun Türkiye'yi demokratikleştirmekten sorumlu yardımcısı Mesut Yılmaz itiraf etmemişler miydi? Hatta Yılmaz daha da ileri gidip kararnamenin 28 Şubat'ın ürünü olduğunu söylememiş miydi?

Hürriyet, büyük bir ustalıkla ("utanmazca" demem gerekirdi), Cumhurbaşkanı'nın, 28 Şubat'ı karşısına aldığını ve ateşle oynadığını ima ediyor.

Ertuğrul Özkök'e göre ise, Cumhurbaşkanı, "devlet güvenliği açısından bu kadar hassas bir konuda" kendini mahkeme yerine koyup kararnameyi geri göndereceğine, bu yetkiyi Anayasa Mahkemesi'ne bırakmalıydı. Çünkü Cumhurbaşkanı "hukukî" değil, "şahsî görüş" yetkisi kullanmıştı.

Özkök nasıl anlamış bunu?

Açıklamanın kaç satır olduğunu sayarak.

27 satırlık açıklamanın sadece 8 satırı hukukî gerekçeye ayrılmış. Geriye kalan 19 satır ise, "Cumhurbaşkanı'nın bölücülüğe ne kadar karşı olduğunu, Atatürkçülüğe ne kadar bağlı olduğunu" anlatıyormuş. Dolayısıyla, hukukî bir açıklamadan çok Cumhurbaşkanı'nın "kendini savunduğu" bir metin görünümündeymiş.

Cumhurbaşkanı, kendini neden ve kime karşı savunma ihtiyacı hissetsin? Cumhurbaşkanları için bile "savunma"nın bir "ihtiyaç" olarak ortaya çıktığı bir ülke, acaba nasıl bir ülkedir?

Cevap istiyorum?

"Devletin çatışmalardan beslenerek kendine meşruiyet aradığı ve hakem olma iddiasından vazgeçerek taraf olmaya doğru gittiği ülkemizde kendilerini 'aydın' sanan birçok kişi çatışmaları seviyesiz bir şekilde medyaya taşıyarak devletçi zihniyete destek veriyorlar. Laikliği bir yaşama biçiminin yüzeyselliğine hapseden birçok insan, kendilerininkine benzemeyen taleplerin ezilmesini normal karşılamaya başlıyorlar. Bunun psikolojik ağırlığı ise medya aktörlerini birer 'hafiye'ye çeviriyor" diyordu Etyen Mahçupyan bir yazısında.

Peki, Hürriyet gazetesinin, kerameti ettiği küfürlerden menkul yazarı ne diyor?

"Bakalım Sezer görev süresini tamamlayabilecek mi?"

Ne olacak?

İndirecek misiniz adamı oradan?

"Kıyım kararnamesi"ni iade ettiği, daha doğrusu hukukun gereğini yerine getirdiği için alaşağı mı edeceksiniz? "Kırmızı ışık"ta durduğun an bir suikaste kurban gitmesini, ya da ne bileyim, banyoda düşüp ölmesini mi sağlayacaksınız?

Siz bunu da yaparsınız...

Politikacısı sahtekâr, bürokratı çemiş, aydını puşt bir ülkede, vakayı adiyeden işlerdir bunlar.


10 AĞUSTOS 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...