| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Gerçek CumhurbaşkanıAhmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanlığı makamına seçildikten ve akabinde çizdiği profille halkın kurumsal olmayan desteğini her geçen gün artan bir biçimde arkasına almaya başladıktan sonra, Cumhurbaşkanlığı makamının temsilinde reel bir ikilik varmış gibi görüntüler sunulmaya başlandı. Bu ikilik sunumunun merkez üssü ise '9. Cumhurbaşkanı' deyiminde inşa ediliyor... Cumhurbaşkanı Sezer, kişisel ve kamusal 'tarzı' ile bir yandan geniş halk kesimlerinin 'kurumsal olmayan' desteğini almaya başlarken, aynı zamanda artık sterilleşmiş ve anti-demokratik karakter kazanmış 'kurumsal desteğin' yegane geçer akçe olmadığını da gösterdi. Böylece ellerinin altında 'kurumsal destek' varolduğu vehmiyle kendilerini siyasal güç denkleminin bir kanadı sayanların gücüne ve pozisyonuna ihtiyaç duymaksızın, güçlü ve güvenilir bir siyasi odağın, hem de en güçlüsünün ve en güvenilir olanının inşa edilebileceğini gösterdi. 'Kurumsal destek' hurafelerine itibar etmeksizin, hukuka ve demokrasiye dayanarak, yani yüzünü güç odaklarına değil halka dönerek, halkın desteğinin en alasından alınabileceği Cumhurbaşkanı Sezer örneğinde açık biçimde görüldü. Sezer'den bu derece bir etkinlik ve Sezer'e dönük bu derece bir halk desteği beklemeyenlerin, hukuk ve demokrasiye karşı 'güç gösterisi siyaseti'ne soyundukları görüldü hemen. Bu noktada, Sezer'i bu ülkenin tek ve gerçek Cumhurbaşkanı değil de, o makamı paylaşanlardan biri gibi gösterme gayretleri gündeme geldi. Demirel'i görevi hâlâ devam ediyormuş imasıyla '9. Cumhurbaşkanı' olarak 'hususi' bir vurguyla adlandırmak bunun merkez üssünü teşkil ediyor. Süleyman Demirel ancak eski ve emekli Cumhurbaşkanı olarak adlandırılabilecekken, TRT Genel Müdürü'nü bizzat çağırıp görevde olmayan Cumhurbaşkanı'nın emekli olmadığını, haber bültenlerinde bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini bu nedenle söylüyor. Bunu süsleyen tablolarda ise tekelci sermayenin temsilcilerinin çeşitli tesis açılış törenlerinin '9. Cumhurbaşkanı' sıfatıyla Demirel'e yaptırılması var. '9. Cumhurbaşkanı' böylece bilumum etkinliklerde, devleti tek başına ya da en önde temsil ediyor gibi yapıyor. Bu durum, Sezer'e alternatif bir Cumhurbaşkanlığı realitesi gibi pazarlanıyor tabii. Ekonomik ve siyasi pozisyonlarını Demirel'e bağlamış olanlar sanki bu ülkede şu anda bir Cumhurbaşkanı yokmuş gibi Demirel'i muhatap aldıklarını 'özenle' gösteriyorlar. Bütün bu yapılanlarda, ilk elde Demirel'in yeniden siyaset dönüşüne zemin hazırlama çabaları var kuşkusuz. Fakat olay bununla sınırlı değil ve bunu çokça aşan birçok boyutu var. Sezer'i '9.'nun halefi' konumuna düşürme ve etkinlik alanını o noktayla sınırlı hale getirme gayreti işin özü. Böylece hem Sezer'in devlet yönetimine hukuk mantığı giydirme çabaları zayıflatılmış olacak, hem de Cumhurbaşkanlığı'nı 'de jure' (hukuken) Sezer temsil etmiş olsa bile, 'de facto' (fiilen) Demirel temsil ediyormuş imajı pekiştirilmeye çalışılacak. Fakat ne kadar zorlanırsa zorlansın bu tutmuyor. Çünkü Sezer hukuk adamı olarak Cumhurbaşkanlığı makamına getirdiği yeni tarz ile, şimdiye kadar olanlarla mukayese edilemeyecek ve mevcut olanlardan birine indirgenemeyecek bir etkinlik üretiyor ve profil çiziyor. Bu da 'kurumsal destek' pazarlamacılarını işsiz bırakacak bir desteğin Sezer'e yönelmesini kendiliğinden besliyor. Üstelik Demirel ne kadar eski Cumhurbaşkanı'nın emekli sayılamayacağını iddia ederse etsin, 'eski' ve 'yeni' arasındaki farkı yanlış yerde temellendirdiğinden, iddiası boşa çıkıyor. Sezer'in temsil ettiği 'yeni' ile Demirel'in temsil ettiği 'eski', 9 ve 10 sayılarının sıralamasından, kronolojik bir mukayeseden, halef-sefef olmaktan ya da yaş farkından gelmiyor. Artık Türkiye'nin geride bırakmak istediği 'eskimiş siyasi akıl'la, geleceğe yürüyüşüne eşlik etmesini istediği 'yeni siyasi akıl' arasındaki indirgenemezlikten geliyor fark... İşin adını koyalım, bu ülkede tek bir Cumhurbaşkanı var ve o da 'hem hukuk adamı, hem de devlet adamı' sıfatlarıyla Çankaya Köşkü'nde oturuyor. Onun adı '10. Cumhurbaşkanı' değil 'Cumhurbaşkanı'. Kendinden önceki ise temsil ettiği siyasi akıl, siyasi durum ve icraatlarıyla emeklidir artık...
ocelik@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|