Unutulmaz, unutulmaz...

Etrafımdaki herkes, "A, Demirel, aa Cavit Çağlar, aa Nevzat Ak..." deyip aile fotoğrafına girenleri sayarken, ben, "Aaa, Dinç Bilgin" deyivermişim... Sabah'ın gazeteye gelen başbakanlara bile görünmemesiyle ünlü patronu, şimdi Süleyman Demirel ve yakınlarıyla aynı kareye girmiş...

Dünkü Yeni Şafak etraftaki şantiyelerden kamyonlarla toplanan işçilerle kalabalık görüntüsü verilmeye çalışıldığını yazdı. Dinç Bilgin, Güney Afrikalılar ve Nevzat Ak'la otomobil alış-veriş merkezi kuruyormuş; Otokent'in temeli, 'Dokuzuncu' diye de anılan eski cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından atılmış...

Süleyman Bey ağlarını yavaştan örüyor, ittifaklarını kuruyor... Kaderin cilvesine bakın: Tansu-Özer Çiller çiftinin televizyonu 'btv', Demirel'in yakını Kadir Has'a satılmış... M. Ali Yılmaz'a da bir başka kanal aldırıyormuş Süleyman Bey... Bu arada, yakınlarının pamuk ellerini cebe atmasıyla oluşacak fonla, kendisinin liderliğine soyunacağı 'yeni sağ' projesini savunacak bir gazete çıkartılacakmış... Adının 'Yeni Tercüman' olması tasarlanan gazeteyi Yavuz Donat yönetecekmiş... Gazeteyi Sabah tesislerinde basarlar herhalde...

Güniz Sokak'ta olup bitenleri 'içeriden' izleyen dostumun aktardığı bu bilgiler beni hiç şaşırtmadı... Hayır, ben Dokuzuncu'nun yeniden parti liderliğine soyunacağını hiç sanmıyorum; ancak medya gücünü yanına alarak siyaseti dolaylı etkilemeye çalışacağına da eminim. TRT'nin haber akışında yerini 'beşinci' olarak kendi belirledi bile. Kadir Has'ın, M. Ali Yılmaz'ın, Kamuran Çörtük'ün (brt) televizyonları bayağı bir medya gücü teşkil edecektir zaten...

Bir dost, "Baba'nın medya hamlesi başlamışsa, Cavit Çağlar da işin içindedir" dedi ve ekledi: "O taktirde, ntv'yi terk eden Nuri Çolakoğlu'nun yeni işi de belli demektir..." Taşlar nasıl da yerine oturuyor, değil mi? 'Yeni Tercüman' gazetesinin yazarlarını bile sayabilirim; herhalde sizler de sayabilirsiniz... 'Aile fotoğrafı' mâlî destekli, "Baba'nın bütün adamları" ile çıkacak bir 'yeni sağ gazete' beni şimdiden heyecanlandırıyor...

Süleyman Bey'in cumhurbaşkanı sıfatıyla onayladığı son kararlardan biri bazı bankaları batıran kararnameydi. İçlerinde öz yeğeni Yahya Murat Demirel'in Egebank'ı, yakın dostu Selçuk Yaşar'ın Yaşarbank'ı da bulunan altı banka, içleri boşaltıldığı ve sağlıklı bir yapıdan uzaklaştıkları gerekçesiyle, hükümet tarafından, cumhurbaşkanı onayıyla kapatıldı... Bazı çevreler, "Bravo Demirel'e" dediler, "Akrabalarının bile gözünün yaşına bakmadı..."

Oysa Demirel, aynı yeğen, bir serseri tarafından şişlendiğinde tam bir 'amca' gibi davrandı: Sinirlendi, kızdı, olayı kınadı ve hakkında yapılan yayınları 'yargısız infaz' ilân etti... Bankayı kapatan kararı onaylayan 'sorumlu cumhurbaşkanı' gitmiş, yerini yeğeniyle 'iyi günde kötü günde' ilgilenen şefkatli bir amca almıştı... Egebank'ın içi boşalırken bu ilgiyi gösterseydi, ya da banka kapandıktan sonra, "Oğlum, elinde-avucundakini bu lekeyi alnından silmek için harca" deseydi, daha iyi olmaz mıydı?

Bir dost, "Şişlemeden sonra sergilediği aşırı hiddet, Süleyman Bey'in, olayı, bizlerin fark etmediğimiz türden bir mesaj olarak değerlendirmesiyle ilgili olabilir mi?" diye soruverdi. Tecavüzü üzerine alınması için herhangi bir sebep göremiyorum Süleyman Bey'in. İnterbank, Yaşarbank veya Egebank'ın içi boşaltılırken o sırada Çankaya Köşkü'nde oturan Süleyman Bey'in haberi olmuş mudur ki? Cavit Çağlar, Selçuk Yaşar veya Yahya Murat Demirel, "Mudilerden topladığımız paraları ne yapalım?" diye ona soracak değillerdi ya! Olan-bitenle ilgisi bulunmayacağı için, öfkeye kapılan birinin, kışla içine kadar sızıp bedelli askerlik yapan Demirel soyadlı genç adamı şişlemesinden Süleyman Bey'e 'mesaj' çıkartılır mı hiç?

Demirel'in açılışına katıldığı Otokent "Bir Nevzat Ak prodüksiyonu"... Güney Afrikalıları projeye sokan, Samandıra'daki araziyi ayarlayan, ortakları bulan da o... Büyük ihtimalle Süleyman Demirel'in açılışa katılmasını da Nevzat Bey sağlamıştır... Süleyman Bey, Tansu-Özer Çiller çiftine, yalnızca kurdukları televizyon kanalını kendi etki alanına çekerek sürpriz yapmakla kalmıyor, bir ara çok yakın oldukları kişileri de kendi hayranları arasına katıyor...Ünlü bir arsa spekülatörü olan Nevzat Ak Çiller çiftine olağanüstü yakındı; Kuşadası'ndaki çiftlikte komşuydular... O şimdi Demirelci...

Demirel'in siyasete dönüş hazırlığını konuşurken, bir dost, "Hiç şansı yok" dedi. Çankaya'nın yeni sâkini Ahmet Necdet Sezer'in kamuoyundaki sempati halkası genişledikçe Demirel'e nefes alanı kalmıyor ona göre... MGK'da neler konuşulduğu açıklanmaz; oysa son MGK'da Sezer'in hukukçu tavrı dışarıda yankılanıp duruyor. MGK'ya vekâleten katılan MHP'li Koray Aydın, "Bu kararnameyle şeriatçılar ve bölücüler devletten temizlenecek, siz neden itiraz ediyorsunuz?" dediğinde Sezer'den bir cevap almış ki, Ankara'da herkes bunu konuşuyor...

Onu bunu bilmem; TRT'de protokolün beşinci sırasını ele geçiren Süleyman Bey, Kadir Has, Kamuran Çörtük ve M. Ali Yılmaz'ın tv kanalları, kendi adamlarını toplayacağı 'Yeni Tercüman' gazetesi ve açılışlarına koştuğu medya patronları sayesinde adını unutturmayacak...

"Unuttursa iyi olur mu?" dediniz. O sizin görüşünüz...