17 AĞUSTOS'UN SİMGELERİNDEN ÖZGE ÇAKIR 'HAYATA BAKIŞI' ANLATTI
Gözleri umuda bakmıştı
Herkes onu tepesine yığılan enkazda açılan küçük bir pencereden dünyaya 'umutla' bakarken tanıdı. Aradan bir yıl geçti, Özge'yi bulduk ve hatırını sorduk...
Ağustos deprem felaketi Türkiye'nin zihninde birkaç fotoğraf karesi bıraktı. İşte o karelerden biri de Adapazarlı Özge'ye aitti. Enkazın altında kurtarılmayı beklerken nefes alması için açılan bir delikten yeniden hayata merhaba diyen Özge Çakır, bir gazetecinin objektifine takılan ve umuda bakan gözleriyle Türkiye tarafından tanındı. Saat 03,02'de gerçekleşen depremin ardından tam 17 saat enkaz altında kalan Özge, aradan geçen bir yıl sonunda hissettiklerini, duygularını ve hayallerini Yeni Şafak'a anlattı.
Özge 17 Ağustos gecesi dayısının evinde misafirlikte bulunuyordu. Beş katlı binanın yıkılması ile enkaz altında kalan Özge, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Babamın elimi tuttuğu andaki içimi kaplayan sevinci bir daha yaşamam mümkün değil. O gece çok sıcaktı. Ne olduğunu anlayamadan bir anda her yer zifiri karanlığa büründü. Çığlıklar bağrışmalar duyuyordum. O an kendimi kaybetmişim, bir süre sonra kendime geldiğimde, 'Kimse var mı?' diye bağıran insanları duydum. Ayağım sıkışmıştı ve çok acıyordu. Buna rağmen yeğenimi sakinleştirmeye çalışıyor, bir taraftan da dışardaki ailemi düşünüyordum. Ardından nefes almam için açılan delikten babamın bana uzattığı elini tuttuğumda yaşayacağıma inandım."
Enkaz altında sıkışan ayağı Ankara Numune Hastanesi'nde kesilen Özge, adeta "tek kanatlı bir melek" gibi neşe içinde bir hayırseverin yıkılan evlerinin yerinde yaptırdığı prefabrik bir konutta ailesiyle birlikte yaşamaya devam ediyor. Bu yıl İlköğretim Okulu orta üçüncü sınıfa devam edecek olan Özge, tatilini de, hayalini kurduğu bilgisayara bir an önce kavuşmak umuduyla bilgisayar kursu alarak geçiriyor.
"Ağladığın günlere ağlayacaksın"
Özge sık sık zor anlar yaşadığını da anlatarak, böyle zamanlarda ailesi ve arkadaşlarının kendisine destek olduğunu belirtiyor. Özge, "Ama bir insan enkazdan çıktıktan sonra hayata daha sıkı bağlanıyor ve basit şeylere üzülünmemesi gerektiğini öğreniyor. Hatt arkadaşlarıma, 'Ağladığın günlere ağlıyacaksın' diyorum, çoğuna da etkilioluyor" diye konuşuyor.
|