Bir bardak çay

Çay dostluktur, barıştır, mutluluktur...

Bir düşünelim, koşarken, yürürken, kaçarken ya da kovalarken çay içemeyiz. Oturuyor olmak şarttır. Yatarken, uyurken de çay içmek mümkün değildir. Uyanık olmak ve ne yaptığını bilmek gerekir.

Çay sükunet gerektirdiği gibi, getirir de.

Barış ve huzurlu bir ortamda, sevdiğiniz, saydığınız, güvendiğiniz insanlarla bir aradayken içilen çayın tadı, gergin bir ortamda içilen çaydan daha güzeldir.

Bir huzursuzluk, bir gerginlik varsa, çayın tadı kaçmış olur.

Buraya nereden geldik?

İyi bir çay tiryakisi olduğunu bildiğimiz Bülent Bey'in, son günlerdeki KHK tartışmaları yüzünden gerilen ortamda içtiği çayların tadına varamadığını düşündük de...

Kolay mı? 550 kişillik Meclis içinde Cumhurbaşkanlığı için, güveneceğin bir kişi bulamayıp da dışarıdan birini aramak zorunda kalıyorsun. Yüzlerce (belki de binlerce) isim titizlikle tarandıktan sonra bir kişi üzerinde anlaşıyor ve seçip Çankaya'ya gönderiyorsun ama, o da hazırladığın Kanun Hükmündeki Kararname'yi geri çeviriyor.

Dayanılır gibi değil.

Böyle bir durumda gerginlik, nasıl da iliklerine kadar siner insanın.

Elin titrer, gözün seğrir, nabzın yükselir... İçtiğin çayın tadına nasıl varırsın?

NİCELER BU TARZ-I REVİŞTEN GEÇTİ

Ferzan

Bu dergiden geç haberim oldu. Yedinci ayında, son iki sayısını gördüm ve mutlu oldum. Kaliteli dergilerin çoğalmasının verdiği bir mutluluk bu. Derginin Haber Müdürü Tolga Başhan'ın çalışmaları, hemen dikkat çekiyor. Dergiye internetten ulaşmak isteyenler, www.ferzan. com adresinden, telefonla aramak isteyenler 212. 461 38 67'den arayabilir.

SEVGİ TELESKOPTAN BAKAR,KISKANÇLIK İSE MİKROSKOPTAN.

Akrabalığın böylesi

Fırsat yakaladıkça Şekerlik'e katkıda bulunan değerli dostumuz Fahrettin Uludağ, bu defa çok orijinal bir akrabalık ilişkisini konu edinen bir metin gönderdi.

"Yetişmiş bir kızı olan bir dulla evlendim. Babam üvey kızıma âşık oldu, evlendi. Bu şekilde babam benim damadım oldu. Üvey kızım da babamın karısı olması dolayısıyla benim annem oldu.

Benim karım bir oğlan çocuk doğurdu.

Bu çocuk tabiatıyla babamın kayınbiraderi ve benim üvey annemin biraderi olması nedeniyle de benim dayım oldu.

Babamın karısı da bir oğlan çocuk doğurdu. Tabii doğan bu çocuk benim kardeşim oldu fakat aynı zamanda kızımın oğlu olması dolayısıyla da torunum oldu. Böylece, karım da annemin annesi olması sebebiyle benim büyük annem oldu.

Diğer taraftan ben de karımın kocası, aynı zamanda onun torunu olduğumdan, bir kimsenin büyük annesinin kocası da büyük babası olacağından dolayı, kendi kendimin büyük babası oldum."

---

---

« Geri Dön