![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Yeni bir başlangıç ya da Hayrettin Karaman'ın istifasıBaşörtü yasaklarıyla mücadele etmek şimdiye kadar sadece başörtülü kızların ve ailelerinin omuzlarındaydı. Prof. Dr. Hayrettin Karaman'ın örnek davranışıyla bu mücadele, gencecik kızların omuzlarından Hayrettin Karaman'ın elinden bayrağı alacak başka bir erkeğe kadar kaldırılmış olacak. Yakın zamanda yapılmış bir istişare meclisinde İlahiyat kökenli hocalardan birisi günümüzde sivil itaatsizliklerin çok önemli olduğundan dem vurup, "Neden başörtülü kızlar bu konuda yoğunlaşmıyorlar? Mesela hepsi saçlarını kazıtarak eylem yapabilirler" yolunda "dahiyane" bir fikir serdetmişti. Bu görüşe Mazlum-Der'den Ahmet Mercan'ın cevabı muhteşemdi: "Siz erkekler niye bir gün başörtü takarak Meclis'e gitmiyorsunuz?" Hür iradeyi anlamayan bazı "ilerici kadınlar" dindar kadınların başlarını erkek baskısı neticesinde örttüğüne inanarak, erkeklerin bu konuda başınızı örtün şeklinde değil de başını açın şeklinde telkinde bulunmasını istiyor. Bunun son örneğini İsveç sefiresinde gördük. Sefire, Recai Kutan'ı şapur şupur öptüğünü anlattıktan sonra -bu ifade esasında taciz etmeye yönelik bir ifadedir- "Kızların başlarını a-ç-t-ı-r-ı-r-l-a-r-s-a oyunu Fazilet Partisi'ne vereceğini" söylemişti. Hür iradeyi bilmeyen sefire için kendi cinsiyle alakalı olarak iki kategori var zihninde: Erkekler için süslenen çağdaş kadınlar, erkek baskısıyla kapanan gerici kadınlar. Kendini karşı cinse göre değil de, yaratıcısına karşı konumlandırmış olan Müslüman kadını idrak etmelerini sağlayacak tasavvurdan yoksun olanların varlığı; başörtüsünün, inancın bir parçası olarak görülmesini engelleyip, erkek baskısı basitliğine indirgiyor. Erkekler eşleri ya da kızları başörtülü olduğu için başörtü yasağına dolaylı yoldan ve fakat rütbelerini, nafakalarını, terfilerini kaybederek maruz kaldılar. Başını açmamak için okulunu bırakan kadınların bir kısmı kocaları işini kaybetmesin diye başını açmak zorunda kaldı. Sıra annesi başörtülü olan çocuklarda belki. Filan okula girmek için gençlerden ailesinin yedi kuşak fotoğrafının istendiği kulaktan kulağa yayılmaya başladı bile. Hayrettin Karaman bir yasağa doğrudan maruz kalmadan eylemini koyan ilk kişi olarak tarihe geçecek. Şimdiye kadar başörtülü öğrencilere daima destek verdi. İstifasıyla birlikte sözdeki destek eyleme dönüşmüş oldu. Tarih, başörtüsü yasağına maruz kalmadan eylem koymuş bir hocanın varlığıyla zenginleşecek. Bir ilahiyat profesörü; başlarını açan, ya da peruk takan başörtülü öğrencilerin acılarına; dînî emirlerin bertaraf edildiği İlahiyat Fakültesi'nden tanıklık ederek "meşrulaşmasına" vesile olmamak için istifa etti. Bu istifa görevlerinden, okullarından uzaklaştırılmış binlerce başörtülü için 1421 Ramazanı'nın erken verilmiş bayram hediyesi hükmündedir. Umulur ki, vicdanının sesine susturucu takanlar, bu istifanın ardından kendilerine bir kez daha bakarlar. Bakarlar da köle vicdanlarını azat etmenin derdine düşerler.
fbarbarosoglu@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|