YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Banka soyan maymun

Köylüleri aşağılamanın zagonu olarak yerleşip kaldı dilimizde: Maganda... Bu kodifikasyon, belki de, "ayı", "hanzo", "orman kibarı" dememek için... (Hemşo, bak ben de "kodifikasyon" dedim! Hemşo kim mi? O kendini bilir.)

Laf güzel.

Nasıl derler, fonetiği sağlam.

Köylünün ezik, yabansı, hüzünlü şaşkınlığını pek bir güzel özetliyor.

Güzel olmasına güzel de, biraz eskidi, bayatladı, kağşadı galiba.

Çünkü, köylü değişti.

Toplumların tarihinde (İlhan Selçuk bunu daha iyi bilir) buharlı makinanın icadından sonra, ikinci büyük değişim bu (!).

Köylü, artık kenti takmamaya, iplememeye başladı.

Uyum sorununu da aştı.

Hatta, tekamül bile etti.

Ülkemizde "ticaret burjuvazisi"ni büyük ölçüde köylüler oluşturuyor. Küçük ölçekli sanayi işletmelerinde de, yine, vaktiyle "ayı", "hanzo", "orman kibarı" diye aşağılanan o kesim söz sahibi.

Abazan lumpenleri saymıyoruz.

Onların bu yazıda yeri yok.

Onların bu dünyada da yeri yok.

Kısacası, köylü mütekamil.

Üretiyor, tüketiyor.

Ürettikçe kentte kök salıyor.

Birçoğunun işine gelmeyecek belki ama, "maganda" sıfatını da artık haketmiyor.

Bu sıfat, Allah sıhhat afiyet versin, "kent değerleri" adına 19. yüzyıl pozitivizmini kaktıran cumhuriyet fetişistleriyle, "İttihat ve Terakki" çeteciliğini "solculuk" sanan kifayetsizlere elverdi.

Yeryüzünün en karanlık, en tehlikeli yaratıklarına...

Tektip hayat, tektip insan, tektip düşünce özleyenlere...

"Müntehib-i sani" rezilliğini "demokrasi" sanmaya devam edenlere...

Ve değişmeyenlere, değişmemeyi "marifet" belleyenlere...

Mehmet Barlas üstadımız bu türü tanımlamak için, vaktiyle "laik maganda" sıfatını atmıştı ortaya.

Kavram, süreç içinde evrildi, gelişti, "neo-maganda"ya dönüştü.

Onları tanıyorsunuz aslında.

Çoğunlukla "ilerici-devrimci" kimlikleriyle temayüz etseler de, bunun böyle olmadığı "malum süreçte" görülmüş, anlaşılmış, test edilmiştir. (Kaldı ki, dünyayı hâlâ buharlı makinanın icadıyla kavramaya çalışan bir kafa, "full-devrimci", "duble-ilerici" olsa ne yazar!)

Bereket, sayıları da giderek azalıyor.

Azaldıkça hırçınlaşıp saçmalıyorlar. Ne bileyim, banka filan soyuyorlar.

Malum sürecin küllerinden doğmaya çabalamaları belki de bu yüzden...


8 ARALIK 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet Ertuğrul YAVUZ

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...