Genelkurmay, PKK terör örgütünün, siyasi ayrılıkçı faaliyetlerinde, "etnik kimlik, ana dilde eğitim, ana dilde radyo-tv ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi" gibi sloganların toplumu ikna temaları olarak kullanıldığını bildirdi.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan "2000 Yılı İç Güvenlik Harekatı Değerlendirmesi"nde, PKK terörünün şiddet boyutunda azalmanın yanında, başta siyasi bir güç haline gelme gayretleri olmak üzere çeşitli alanlarda yayılmanın hızlandığını bildirdi.

4500 terörist var

Terörün şiddet boyutuna karşı mücadelede özellikle son 6 yıldır istikrarlı ve gittikçe artan bir başarı sağlandığını kaydeden Genelkurmay Başkanlığı, büyük çoğunluğu yurtdışında da olsa, halen 4 bin 500 civarında teröristin varlığını sürdürüyor olmasının, önemli bir tehdit oluşturmaya devam ettiğine işaret etti.

Açıklamada, terör örgütünün bir anlamda silahla gerçekleştiremediğini, sözde barış çağrısı ile gerçekleştirme hevesinde olduğu vurgulanarak, "Bunun kabul edilmesi veya tartışılmasının bile söz konusu edilemeyeceğinin bilincinde olan TSK, bu tehdit tamamen ortadan kalkana kadar, yani son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadeleyi sürdürme kararlılığındadır" denildi.

Genelkurmay'ın Değerlendirmesi"nde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kendilerinin sözde barış çağrılarına doğrudan cevap vermeme ihtimaline karşı, PKK terör örgütünün, devleti içten ve dıştan zorlamak için başka alanlarda bazı faaliyetlere yöneldiğinin de görüldüğü vurgulandı. Bu faaliyetlerin genelde, kısaca "PKK'nın siyasallaşması" olarak tanımlanmasına karşın, aslında etnik milliyetçilik temeline dayalı, siyasi ayrılıkçı bir hareketin yaratılma ve geliştirilme çabaları olduğu kaydedilen değerlendirmede, bunun, terörün ikinci boyutu olarak tanımlanabileceği ifade edildi.

Toplumu ikna temaları

"PKK terör örgütünün siyasi ayrılıkçı faaliyetlerinde, etnik kimlik, ana dilde eğitim, ana dilde radyo-tv yayını ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi sloganlar toplumu ikna temaları olarak kullanılmaktadır" denilen değerlendirmede, Türkiye'yi bölmek hedefinde hiçbir değişiklik olmayan PKK'nın kendisine yeni bir varlık alanı yaratmaya çalıştığı kaydedildi. Değerlendirmede, "Yıllardır sürdürülen mücadele sonucu bitme noktasına getirilmiş olan terör örgütü, bu süreçten istifade ile bir yandan kendisi için yeni bir varlık ve mücadele alanı yaratmaya, diğer yandan terörle mücadeleyi yürüten güvenlik güçlerini pasifize etmeye çalışmaktadır" denildi.

Batının terör desteği sürüyor

2000 yılında yaşanan bazı olaylar ve AB bazı birimlerinin terör örgütünü muhatap alabilecek kadar ileri gitmiş olması, kamuoyunda terör örgütüne geçmişte bazı ülkelerce verilen desteğin halen devam etmekte olduğu kuşkularının doğmasına neden olduğu vurgulandı.

Genelkurmay değerlendirmesinde "Bu durum, PKK terör örgütünü varlık ve eylemlerini sürdürmede cesaretlendirmekte ve Türkiye'nin terörü bitirme gayretlerini güçleştirmektedir" denildi.

Bugün Türkiye'de etnik, ideolojik ve aşırı din temeline dayalı 40'ın üzerinde faal terör örgütü bulunduğu ileri sürülen değerlendirmede, "Çoğu kez dıştan destekli bölücü, yıkıcı ve irticai hareketlerin mevcut demokratik ortamdan istifade ile amaçlarına ulaşmaya çalıştıkları bir gerçektir" görüşü dile getirildi.

Türkiye'nin önü açık

Değerlendirmenin sonunda, şöyle denildi: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, bugün için iç huzuruna yönelik en önemli tehditlerden biri olan teröre karşı mücadelede, tüm ulusal güç unsurlarını daha etkin kullanabildiği takdirde, arzu edilen başarıyı kısa sürede sağlayabileceği ve bu başarının da içte ve dışta her alanda gelişiminin önünü açacağı değerlendirilmektedir."